‘Terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez’
Kastamonu STK’larından Barış Pınarı Harekatı’na tam destek
‘Terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez’
KATSO Başkanı Fındıkoğlu; “Herkes artık şunu çok iyi görmelidir ki; masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtıyla başlayıp devam eden tüm bu operasyonlarıyla Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir. Aynı zamanda da sivillerin ve masumların korunmasına azami dikkat gösterilmektedir” dedi.
KASTAMONU’da 32 oda, borsa, sivil toplum kuruluşu ve dernek temsilcilerinin temsilcileri, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Suriye’nin kuzeyindeki terör yuvalarına karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı’na destek amacıyla bir araya geldi. 81 ilde eşzamanlı olarak tüm odalar ve borsalar, beraber yaptıkları açıklamayla hem ülkemize hem de dünya kamuoyuna seslendi. Yapılan açıklamada Barış Pınarı Harekatı’nın haklılığı ve meşruluğuna vurgu yapıldı.
“TÜRKİYE, ULUSLARARASI KURALLARDAN DOĞAN HAKKINI KULLANMIŞTIR”
Ülkemize karşı yapılan ekonomik tehditlere karşı iş dünyası ve sivil toplumların bir ve beraber olmasının en güzel cevabı vereceğini ifade eden KATSO Başkanı Oğuz Fındıkoğlu, Kastamonu’da faaliyet gösteren oda, borsa ve STK’lar adına yaptığı açıklamada, ülkemizin uluslar arası anlaşmalardan doğan haklarını kullandığına dikkat çekti.
Türkiye’nin Suriye sınırında başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekâtındaki amacın hem ülke sınırlarının güvenliğini sağlamak, hem de ülkemiz ve bölge ülkeleri için tehdit oluşturan terör koridorunu ortadan kaldırmak olduğunu belirten Fındıkoğlu; “Bu bölgeyi PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinden temizleyerek, Suriye halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak, bölgede huzur, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmektir. Bizler devletimizin aldığı bu kararın arkasındayız ve destekliyoruz. Zira Türkiye, uluslararası kurallardan doğan hakkını kullanmıştır. Barış Pınarı Harekâtı, evrensel hukuk ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi terörle mücadele kararları ile BM Sözleşmesi’nde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatılmıştır. Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı gösterilmektedir. Dolayısıyla bu harekât, meşrudur ve uluslararası hukuka uygundur” dedi.
“TÜRKİYE’NİN ELİNDEN GELEN TÜM İMKÂNLARINI SEFERBER ETTİĞİNİ HERKES GÖRDÜ”
Oğuz Fındıkoğlu, ülkemizin sınırın ötesinde terör örgütlerince, son iki yılda yüzün üzerinde taciz ve hasmane eyleme maruz kaldığını, aynı zamanda terör örgütlerinin Suriye içinde ve Suriyelilere yönelik saldırılar düzenlediğini ve Suriye’deki yerel halkın da terör örgütlerinin bu artan insan hakkı ihlallerine şikâyet ve tepki gösterdiğini belirterek şöyle devam etti; “Herkes artık şunu çok iyi görmelidir ki; masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtıyla başlayıp devam eden tüm bu operasyonlarıyla Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir. Aynı zamanda da sivillerin ve masumların korunmasına azami dikkat gösterilmektedir. Zaten bunu hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı Harekâtlarında da gösterdik. Önceden terörün hâkim olduğu bölgede hayat normale döndü, barış ve huzur geldi. Yurtlarını terk etmek zorunda kalmış Suriyelilerin geri dönüşüne de zemin hazırlamış olduk. Türkiye’nin elinden gelen tüm imkânlarını bu bölgeler için nasıl seferber ettiğini de tüm dünya kamuoyu gördü. Çünkü biz inanıyoruz ki, gönül dünyasını ve insanları imar edemeyenler, yeryüzünü imar edemezler.”
“BİZİM TARAFIMIZ HUZUR, BARIŞ, KARDEŞLİK”
Yapılan harekâtın Suriyeli göçmeler, mazlum ve mağdur durumdaki yerel halk tarafından da desteklendiğini belirten Fındıkoğlu; “Bizler Türkiye olarak hiç yıkmaktan, yakmaktan yana olmadık, olmayacağız. Bizim tarafımız huzurdur, barıştır, kardeşliktir. Türkiye’nin terörle mücadeleye dönük çabaları, etnik ve dini temizlik de dâhil olmak üzere, insanlığa karşı işlenen suç niteliğindeki PKK/PYD/YPG ve DEAŞ eylemleri nedeniyle yerlerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşlerinin önünü açacak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasına da katkıda bulunacaktır. Bu nedenle Türkiye’nin başlattığı her harekât, Suriyeli göçmenler, mazlum ve mağdur durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir. Tüm bu gerçekler ışığında, uluslararası camiayı, teröre karşı ortak duruş sergileme ve evrensel insan haklarını bu bölgede hâkim kılma yönünde niyetlerini açık bir şekilde göstererek, ülkemize destek vermeye davet ediyoruz” dedi.
“EKONOMİK TEHDİTLERE, EN GÜZEL CEVABI ‘BİRLİKTE’ VERECEĞİZ”
Türkiye’ye yöneltilen ekonomik tehditlere karşı bir olmanın en güzel cevap olacağını belirten KATSO Başkanı Fındıkoğlu; “Türkiye ve Türkiye ekonomisine yöneltilen tehditlere Türk Milleti, iş dünyası ve sivil toplumu, bir ve beraber olarak en güzel cevabı verecektir. Bu tehditler karşısında bu vatanın her bir ferdi, Türkiye’nin geleceği için daha çok çalışacak, daha çok üretecektir. Gün sessiz kalma günü değil, milli birlik ruhuyla, bir ve beraber olarak ses verme günüdür. Öte yandan bütün vatandaşlarımızı, özellikle sosyal medyadaki bilgi kirliliği ve provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Bu bölgede yaşayanlar bizim komşumuzdur, kardeşimizdir. Aynı medeniyetin, aynı kültürün, aynı inancın mensupları olan bizler arasındaki kardeşlik ve komşuluk hukukunu kimse yok edemez. Aramıza kimse fitne ve fesat sokamaz, bizi birbirimize düşman edemez. Türkiye’nin iş dünyası olarak dualarımızla ve bütün gönlümüzle devletimizin ve kahraman askerlerimizin yanındayız. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bölgedeki terör unsurlarını yok edeceğine ve terör örgütlerini hezimete uğratacağına olan inancımız tamdır. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, mekânları cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz. Cenab-ı Hak Mehmetçiğimizi korusun, Ordumuzu muzaffer kılsın, yar ve yardımcımız olsun” diye konuştu. (Nihan Kıran)