Baltacı, TÜPRAŞ işçisinin sesi oldu
KOÇ Holding’e bağlı TÜPRAŞ’ta çalışan yaklaşık 4 bin 300 işçiyi ilgilendiren ve anlaşma sağlanamayan toplu iş sözleşmesi görüşmesi CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.
İşverenin uzlaşmaz tutumu nedeniyle anlaşmazlık ile sonuçlanan, arabuluculuk sürecinde de olumlu neticelendirilemeyen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde mağdur edilmeye çalışılan TÜPRAŞ işçisinin sesi olan Milletvekili Hasan Baltacı, gelinen noktanın kuruluşundan bugüne TÜPRAŞ’ta inşa edilmiş sözleşme yürütme kültürünü ve çalışma barışını tehdit ettiğinin altını çizdi. CHP olarak grev hakları olmayan işçilerin yanında yer aldıklarını belirten Hasan Baltacı, görüşmelerin sadece TÜPRAŞ’ta çalışan 4 bin 300 işçinin değil, tüm toplumun sorunu olduğunu ifade etti.
“TÜPRAŞ İŞÇİSİ YALNIZ DEĞİLDİR”
3 yıllık sözleşme, mazeret izinleri ve vardiya sisteminin değiştirilmesi gibi idari konuların işçilere sözleşme görüşmelerinin bir koşulu olarak dayatılması sonucu işveren tarafından sürecin Yüksek Hakem Kurulu’na taşınarak salt hukuki prosedürlerin tüketilmeye çalışılmasının bir çözüm olmayacağını dile getiren Milletvekili Baltacı; “Ülkemizde gün geçmiyor ki haklı olana hakkı verilmesin, gasp edilmesin. Bugün TÜPRAŞ’ta maalesef işçilerin daha iyi bir yaşam hakkı ellerinden alınmak isteniyor. TÜPRAŞ’ta işveren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde 3 yıllık sözleşme, mazeret izinleri ve vardiya sisteminin değiştirilmesi gibi idari konuları işçilere sözleşme görüşmelerinin bir koşulu olarak dayatıyor. İşçilerin, ’yıllardır alın teri ve mücadelesi ile elde ettiği kazanımların, dayatma ve pazarlık konusu yapılmadığı takdirde her türlü müzakereye açık olma’ çağrısına kulak tıkayan işveren, süreci Yüksek Hakem Kuruluna taşıyarak salt hukuki prosedürlerin tüketilmesini tercih ettiğini net olarak gösteriyor. Bu konu sadece 4 bin 300 çalışanı ilgilendirmemektedir. Mücadelesinde kararlı duran ama grev hakkı olmayan işçilerimizi zorlamak, ülke olarak yaşadığımız ekonomik krizin daha da ağırlaşmasına yol açabilir. Bu nedenle işveren hak kaybına yol açan idari taleplerinden vazgeçmelidir. Toplu iş sözleşmesi imzalanmalıdır. TÜPRAŞ işçisi yalnız değildir” ifadelerini kullandı. (Bülten)