"Tehditler alıyorum"
DADAY Emirbey Çiftliği sahibi ve işletmecisi Hüsnü Gül, yaşanan olaylar ve iddialarla ilgili cevap hakkını kullanarak basın açıklaması yaptı. Geçtiğimiz günlerde MHP İl Başkanı Yüksel Aydın’la, tesislerinde yaşanan olay hakkında açıklamalarda bulunan Gül, İl Başkanı Aydın’ın basın açıklamasında olayla ilgili söylediklerinin doğru olmadığını söyledi. Olayın ardından tehdit telefonları aldığını ifade eden Gül, mağdur olmasına rağmen kendisi üzerinde algı oluşturulmaya çalışıldığını savundu.
“OLAYIN MAĞDURU BENİM”
MHP İl Başkanı Yüksel Aydın’la, tesislerinde üzücü bir olay yaşandığını ifade eden Hüsnü Gül; “Ben de olayın sosyal medya ve ulusal basında yer alışını herkes gibi sonradan gördüm. Aslında bu olay sadece adli mercileri ilgilendireceği için böyle bir açıklama yapmayı düşünmemiştim. Ancak yaşanan üzücü ve vahim olayın mağduru olmama rağmen, bir de kamuoyunu yanıltarak sanki haksız olan benmişim gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığını görünce böyle bir açıklama yapmak ve konuya açıklık getirmek zorunda kaldım.
Sahibi ve işletmecisi olduğum Daday Emirbey Çiftliği, şehrimizin önemli turizm tesislerinden biridir. Tesisimizin imkânları gereği lise ve üniversite öğrencileri de mezuniyet balolarını tertiplerken öncelikle işletmemizi tercih etmektedirler. Yıllardan beridir son derece mükemmel organizasyonlarla, yüksek müşteri memnuniyeti ile sorunsuz şekilde bu etkinliklere ev sahipliği yapmaktayız. Şu hususu da yeri gelmişken özellikle vurgulamak isterim; tesisimiz turizm belgeli bir işletme olduğu için sair zamanlarda gelen konukların talep etmesi halinde her tesiste olabileceği gibi alkollü içecek servisi de yapılmaktadır. Ancak kamuoyunun da takdir edeceği ve işletmemize konuk olan herkesin de bileceği gibi, reşit olmay
an kişilere alkollü içecek servisi yapılması ya da tesis içinde alkollü içecek kullanmaları mümkün değildir. Bu konuda çalışanlarımız tarafından her türlü tedbir alınmıştır” diye konuştu.
4 Mayıs için, Kuzeykent 15 Temmuz Lisesi’nin mezuniyet töreni için organizasyonu düzenleyen öğrencilerle anlaştıklarını ifade eden Hüsnü Gül; “Önceki deneyimlerimizden de bildiğimiz için, organizasyonu düzenleyen öğrencilere mezuniyet etkinliğinde alkollü içecek servisi ve dışarıdan alkollü içecek getirilmesine izin verilmeyeceğini, önceden alkol alarak geldiği tespit edilecek öğrenciler olursa bunların tesise alınmayacağını, etkinlik boyunca tesisin kapılarının kapalı tutulacağını ve diğer konulardaki uyarılarımızı sözlü ve yazılı mesaj olarak belirttik. Zira kendim de yıllarca eğitim kurumu işlettiğim için, özellikle lise öğrencilerinin tesisimizde uygun olmayacak durumlara maruz kalmamaları, onların gelişimini yada güvenliğini olumsuz etkileyecek herhangi bir olayın cereyan etmemesi için her türlü özeni gösterdiğimizi, bu etkinlikler öncesinde şehir dışında olsam bile mutlaka gelip bizzat bulunduğumu beni tanıyan herkes gayet iyi bilir” ifadelerini kullandı.
“ÜZÜCÜ SÖYLEMLERDE BULUNMUŞ”
Olayın olduğu gece, tesisin önünde çakar diye tabir edilen ışıkları yanan iki araç gördüğünü sözlerine ekleyen işletme sahibi, şöyle devam etti; “Önce devlet protokolünden konukların geldiğini düşündüm. İçeri girdiğimde babam başta olmak üzere çalışanlarım gelen kişinin küfürler edip bağırarak etrafa rahatsızlık verdiğini, tesisin dışında bulunan gençleri kovduğunu (sonradan bu gençlerin mezuniyet balosu için özel araçları ile gelen ve tesis dışında alkol alan öğrenciler olduğunu öğrendim) söylediler. İçeri girince bu kişinin yerel medyadan tanıdığım ancak öncesinde kişisel bir hukukumuz olmayan, MHP İl Başkanı Yüksel Aydın olduğunu anladım. Yanına gidip kendimi tanıttım ve nasıl yardımcı olabileceğimi sordum. İşletme sahibi olduğumu söyleyince şahsıma yüksek sesle ve elini de kaldırarak “Senden işletmeci falan olmaz lan!” diye bağırdı.
Ben sayın Aydın’ın kızının da gelen öğrenciler içerisinde olduğunu öğrendiğimde bir öğrenci velisine göstermem gereken nezaket gereği yine sükûnetimi bozmadan durumu anlatmaya ve program hakkında bilgi vermeye çalıştım. Tesis içerisinde hiçbir öğrenciye alkollü içecek verilmediğini, böyle bir durumun mümkün olmayacağını, tesis dışında alkol alan kişilere bir rahatsızlık vermedikleri sürece müdahale etme yetkim olmadığını, böyle bir durum olursa da ancak jandarmaya bildirebileceğimi ama dışarıda alkol aldıkları tespit edilen öğrencilerin tesise alınmayacağını kendisine anlatmama ve hatta çay ikram etmeme rağmen, tehditkâr söylemlerini ve fevri tavırlarını hiç değiştirmedi. Jandarmayı arayacağını beyan etti, jandarma da kendisine tesisin alkol ruhsatlı olduğunu herhangi bir şikâyet olmadığı takdirde dışarıda alkol alanlara da müdahale edemeyeceğini, şikayetiniz varsa devriye gönderebiliriz diye belirtti. Ben bu süreçte kendisine mezuniyet programlarında dışarıdan restoran kısmına misafir kabul etmediğimizi, ancak otel kısmında konaklayan il dışından gelen misafirlerin doğal olarak tesiste bulunduklarını, onlarında yemek ve talep etmeleri halinde alkollü içecek servislerinin ayrı bir bölümde yapıldığını ancak herhangi bir taleplerinin de henüz olmadığını izah ettim. Aydın, bunu basında özel misafirlerim var tesiste diye söylediğimi belirtmiş hatta benim misafirlere onları izletiyormuşum gibi üzücü bir söylemde bulunmuştur. Hatta o esnada Yüksel Aydın’ın yanında gelen şahıslardan birisi, daha önce buna benzer bir programın olduğu bir akşam tesise yeğenlerinin geleceğini, araçta alkol alımına müsaade etmediğinizi söylediler yardımcı olur musun diye aradığında, kendisine durumu izah ederek bunun mümkün olmadığını belirttiğimizde anlayışla karşıladı ve o an sayın başkanın yanında da teyit etti.”
“GÜVENLİK MENSUPLARININ ŞİKÂYETÇİ OLMAMALARI BENİ ÜZDÜ”
İl Başkanı Aydın’ın tehditler savurarak tesislerden ayrıldığını iddia eden işletmeci Hüsnü Gül; “Yaşanan tüm bu olayların etkisi ile mezuniyet balosu heyecanı ile oraya gelen tüm öğrencilerin morali bozuldu. Öğrencilerin içinde bulunan sayın Aydın’ın kızı da sanırım babasının neden olduğu bu durumdan ötürü kendisini arkadaşlarına karşı mahcup ve kötü hissetti. Muhtemelen bu nedenle babasını aradı. Benim yanıma gelerek “abi kusura bakma, benim yüzümden gecemiz mahvoldu, babamı aradım beni almaya gelecek” şeklinde üzüntüsünü belirtti. Bunun üzerine ben kızından telefon numarasını alarak sayın Aydın’ı aradım, öğrencilerden reşit olanların kendilerine alkol verilmemesi nedeniyle tepki gösterdiklerini, sanki bu duruma kendisi sebep olmuş gibi kızına tepki gösterdiklerini belirtince bana telefonda “ben oraya ne yapacağımı biliyorum geliyorum lan bekle” diyerek telefonu kapattı. Bu tepkisi üzerine jandarmayı arayarak tesise çağırdım.
Sayın Aydın, gelmeden önce jandarma tesise intikal etti. Ve bu sırada bırakın alkol satışını malum durumdan dolayı yemek servisi bile yapılamamıştı. Hemen akabinde yanında iki kişi ile birlikte sayın Aydın tekrar tesise gelerek sanki ben gençlere alkollü içecek servisi yapmışım gibi “ben sana içki verme demedim mi lan!” diyerek üzerime saldırdılar. Bu esnada ayırmaya çalışan jandarmayı iteklediler ve yanındaki adamlar başkanı tutmasını engellediler. Kendileri basın açıklamasında her ne kadar “jandarma bize bir tokat atsa biz diğer yanağımızı uzatırız” demişlerse de, gerçek bu değildir. Ben buradan görevlerini yerine getirmek için orada bulunan jandarma teşkilatını refüze etmemek, onurunu korumak adına sayın Aydın ve yanındakilerin onlarca kişinin önünde söylediği bu sözleri paylaşmak istemiyorum. Ama bu olaya maruz kalan güvenlik mensuplarının şikâyetçi olmamalarının şanlı ordumuzun onuru adına beni son derece üzdüğünü belirtmek isterim” dedi.
“OLAY, YÜKSEL AYDIN’IN ANLATTIĞI GİBİ DEĞİL”
Olayın ardından gece 00.15’e kadar karakolda ifade verdiğini söyleyen Gül; “Olay, Yüksel Aydın’ın basın açıklamasında belirttiği gibi değil, onlarca tanığın huzurunda aynen belirttiğim şekilde cereyan etmiş, tüm söylediklerimde elimizde bulunan ve daha sonra elimize ulaşan video kayıtlarında da mevcut olup adli makamlara verilmek üzere hazırlanmıştır. Ben bu şehirde yıllarca eğitim kurumu işlettim. Uzun süredir de ata toprakları üzerine kurduğum, oğlumun adını verdiğim, ailemle birlikte işlettiğim, kamuoyunun övgüsüne ve güvenine mazhar olan Emirbey Çiftliği’nin böyle bir olayla anılmasından, Sayın Aydın’ın tahkir edici, incitici beyanlarına muhatap olmasından dolayı büyük bir üzüntü içindeyim. Ülkemizin önemli bir siyasi partisinin İl Başkanlığını yapan, topluma örnek ve lider olması gereken bir kişinin konumuna yakışmayacak tavır ve davranışlar içerisinde bulunmasını ve kullandığı üslubu kamuoyunun takdirine bırakıyorum” diye kaydetti.
“TEHDİTLER ALIYORUM”
Olayın ardından sosyal medyadan ve kendi kişisel telefonunu arayanlar tarafından tehditler aldığını öne süren işletme sahibi Hüsnü Gül; “Yüksel Aydın’ın asla böyle bir şeye kalkışmayacağına inanıyor, bunu yapan kişilerin kendisini örnek alan ya da bu açıklamalardan etkilenen kişiler olduğunu düşünüyorum. Toplumda göz önünde bulunan kişilerin, temsil ettikleri konumlarına yakışır, vakur ve sağduyulu davranmamaları halinde toplumsal barışın da zarar göreceğine inanıyorum. Mübarek Ramazan ayında, böyle gereksiz bir konu ile gündemi işgal etmekten duyduğum üzüntüyü, konunun adli makamlara intikal ettiğini ve bu konuda başka bir açıklama yapmayacağım” dedi.
(Bülten)