‘Herkes haddini bilecek’
MUHTARLARLA BİR ARAYA GELEN MHP İL BAŞKANI AYDIN, YİNE BÜROKRASİYE YÜKLENDİ:
‘Herkes haddini bilecek’
MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) İl Başkanlığı, köy ve merkez mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi. Kurşunlu Han’da düzenlenen programda konuşan İl Başkanı Yüksel Aydın, muhtarlara siyasi bir gözle bakmadıklarını belirterek, muhtarlara, köylerinde ve mahallerinde aleni bir şekilde hiçbir partiyi desteklememeleri ve ortada durmaları konusunda ricada bulundu. Azdavay Belediye Başkanı’nın evinde 19 kişinin ikamet ettiğini söyleyen Aydın, 2 bin 700 kişilik ilçede dışarıdan 500 oy getirilerek seçimlerin kazanıldığını iddia etti. Kastamonu Belediyesi tarafından yapımına başlanan teleferik projesinin yanlış bir güzergâhta olduğunu da savunan Aydın, göreve geldiklerinde bunu kamuoyuyla alacakları ortak bir kararla yeniden gündeme getireceklerini belirtti. Restore edilen Şeyhoğlu Konağında bulunan Şeyh’e ait asa ve kürsünün ortada olmadığını da söyleyen Yüksel Aydın, konakların içerisinde bulunan tarihi ve değerli eşyaların bir yerde saklandığını, fakat kamu adına mı yoksa kişisel olarak mı saklandığının muamma olduğunu söyledi.
“50 YILLIK BİR SİYASİ HAREKETİZ”
Milliyetçi Ülkücü Hareket’in 50 yıllık bir siyasi geçmişe sahip olduğunu dile getiren MHP İl Başkanı Yüksel Aydın; “Başladığımız günden beri, Türk Milleti, Türk Devleti adına, fedakarlıkla dolu bir 50 yılı geride bıraktık. Bu fedakârlıkları yaparken de, hiçbir karşılık beklemeden, milletimiz adına yaptık. 8-9 Şubat 2019 yılında 50. yılımızı kutlayacağız. O şerefli, o sıkıntılarla dolu, o badirelerle dolu 50 yıl ama hiç yüksünmediğimiz bir 50 yıl; devlet eliyle bile cuntalarla hapishanelere doldurulduk, ama yine devletimize küsmedik, vardır bir bildiği dedik. İhanete uğradık; yine sesimizi çıkarmadık, buradaki amacımız Türk Devletinin yaşaması ve Türk Milletinin huzurlu olmasıdır. Başka hiçbir maksadımız olmadı” dedi.
“MHP, 15 TEMMUZ’U ÇOK ÖNCEDEN GÖRDÜ”
15 Temmuz’da büyük bir ihanet yaşandığını ve bunu MHP’nin yıllar önce gördüğünü söyleyen Aydın, şu ifadelere yer verdi; “Çünkü bütün müdahaleleri Milliyetçi Ülkücü Hareket’e yönelikti. Biliyorlardı ki, bizi teslim alamazlarsa ne Türk Devleti’ni ne Türk Milleti’ni teslim alabilirler. Önce bizden başladılar. Biz hep eleştiri aldık. İşte bu hain örgüt 3 Kasım seçimlerinde MHP’yi teslim almak için amansız bir mücadeleye girmişti. Milliyetçi Ülkücü Hareket’in lideri Devlet Bahçeli bey, o günlerden bu günleri görecek siyasi ferasete sahip bir lider olduğunu gösterdi. Biz eleştirdiğimiz de bize diyorlardı ki ‘yapmayın bu eleştiriler doğru değil, bunların alınları secdeye değiyor’. 15 Temmuz’u gördünüz, alnı secdeye değen bir şerefsiz; kendi milletine, kendi devletine kurşun sıkar mı? İşte o gece; Milliyetçi Ülkücü Hareket lideri ve tüm mensuplarıyla beraber, yine ayaktaydı; yine devletinin, milletinin ve hükümetinin yanındaydı.”
“HAİNLER 1 NİSAN’I BEKLİYOR”
15 Temmuz’un ardından Türkiye’de siyasetin de seyrinin değiştiğini belirten Yüksel Aydın; “İçerideki, düşmanlıklar, siyasi örtülerle kapatılarak, demokrasi havarileri tarafından farklı sunulmaya başlandı. Gezi olaylarını hatırlıyorsunuz; 3-5 ağacın kesilmesiyle başlatılan ve Türk Devletine yönelik yapılan operasyonları herkes biliyor. Şimdi Cumhur İttifakı var. Milliyetçi Hareket Partisi’ne operasyonlar hiç bitmiyor. Bize baston olmuş, değnek olmuş, arkasına takılmış diyorlar. Neyin değneği, neyin bastonu? Devlet elden gidiyordu; Türk Devleti ayaklarımızın altından kayıp gittikten sonra bütün milletvekilleri sizin olsa ne olur, olmasa ne olur? Bütün belediye başkanları sizin olsa ne olur olmasa ne olur? Dolayısıyla MHP’nin anlayışı budur. Bunu yanlış anlayanlara anlatmaya devam edeceğiz. Türk Devleti 15 Temmuz’dan sonra yeniden yapılanıyor. Çünkü devleti öyle bir sarmışlar ki. FETÖ; bitti zannetmeyin. Sayın Genel Başkanımız dünkü grup toplantısında da ifade etti, bunlar 1 Nisan’ı bekliyorlar. O sarı yelek hikâyelerine özenenler var. Dolayısıyla sizlere çok iş düşüyor. Siz, bu devletin temsilcilerisiniz, buradan tüm muhtarlar adına da sayın Cumhurbaşkanı’na çok teşekkür ediyorum; sizleri daha yetkilendirdiği ve daha kıymetlendirdiği için, çünkü sizler çok önemlisiniz” diye konuştu.
“HERKES HADDİNİ BİLECEK”
Muhtarların Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na girdiğini, fakat Kastamonu’da bazı bürokratların makamlarına halen giremediğini belirten Aydın; “Kimi kastettiğimi herkes biliyor. Yok öyle bir dünya, sizi üzeni ben de üzeceğim, kapı her zaman açık olacak. Sen bu milletin vergisiyle, bu milletin emekleriyle alıyorsun maaşı, ondan sonra bana kabadayılık yapacaksın öyle mi, yok öyle bir dünya. Beyefendi randevu vermiyor, biz paramı istiyoruz; pul mu istiyoruz. Çıkacağız bir elini sıkacağız, bir çay ısmarlarsa içeriz, ısmarlamazsa yürür gideriz. Biz 100 bin nüfuslu bir şehiriz. Onun için herkes haddini bilecek. Oturduğumuz koltuğun ne manaya geldiğini, ne anlam ifade ettiğini bileceğiz. Dolayısıyla muhtarların siyasi parti ayrımı gözetmeksizin her konuda yanında olacağım. Buraya gelen muhtarlar ülkücü mü oldu? Hayır, yok öyle bir şey, herkesin gönlünde bir aslan yatar. Bizim böyle bir tarzımız da yok. Ne verirseniz, Allah bereket versin. Ama şöyle bir durum var; bizi değerlendirirken, çok cimri davranıyorsunuz. Biraz daha bizden tarafa dönün, yani yine siz bilirsiniz ama sizden ricamız şu; hani diyoruz ya, kraldan çok kralcı var diye, gerek yok siz köyünüzde; beni de desteklemeyin, aleni bir şekilde hiçbir partiyi desteklemeyin; siz ortada durun, siz devletin temsilcilerisiniz” diye kaydetti.
“YÖNETİCİLERİ, ŞEHİRDE YAŞAYANLAR BELİRLESİN”
Azdavay Belediye Başkanı’nın seçimlerde evine 19 kişi yazdırdığını iddia eden Yüksel Aydın; “Bunu yazan muhtara da şaşırıyorum. Adam evine 19 kişi yazdırmış. Bunu yapan belediye başkanı; personelinin bir tanesinin evinde 24 kişi ikamet ediyor gözüküyor, yav böyle bir şey olur mu? Başsavcıya söyledim, bunun insafla izanla alakası yok, bu işin içinden nasıl çıkacağız. Eğer ilçelerdeki hâkimler, savcılar itinalı davranırsa çok memnun oluruz. Bu talebi başsavcımıza ilettik kendisini de ilgiyle karşıladı. Çünkü bu olmuş şey değil, böyle ahlaksızlık olur mu? Kim kazanırsa kazansın, böyle bir durum o şehre hakarettir. Kendisini yönetecek insanları o şehirde yaşayanlar belirlesin. Hangi partiye verirse versin; zaten 2700 seçmen var 500’ünü getiriyorsun İstanbul, Ankara’dan; şehrin kaderini belirleyip geri yolluyorsun. Bu konulara değinmezsek olmuyor” dedi.
“BABANIN ÇİFTLİĞİMİ ORASI?”
Mevcut Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur’un, adaylardan Nahit İğdirli’ye, delege listelerini vermemesi hakkında da konuşan Aydın; “Mevcut başkan diyormuş ki delege listesini seçime 3 gün kala vereceğim. Yav arkadaş belki aday var, o arkadaşlar da çalışacak. Babanızın çiftliğimi orası sizin? Niye birbirimizi üzüyoruz? Kastamonu her şeyden önce huzuru hak ediyor. Memleketin hali ortada” ifadelerine yer verdi.
“SURİYE GİBİ OLDUK”
25-30 katlı binalar yapılarak çok yanlış bir uygulamanın gerçekleştiğini söyleyen İl Başkanı Aydın, şöyle devam etti; “Vatandaş 5-10 daire sahibi oldu diyorlar. Şimdi vatandaş oldu mu dairesinin sahibi? Elindeki arsa gitti, güzelim iki katlı evi gitti, alan sıkıntıda; satan sıkıntıda müteahhit yürüdü gitti. Vatandaşın 1 evi 5 daire oldu mu, olmadı. Vatandaşı böyle yönlendirirseniz, tabi talep edecekler. Buna ihtiyacımız yok. Bizim arsa üretmek gibi bir problemimiz yok. Ben mi yanlış biliyorum; Kastamonu’da 5-10 bin kişi istihdam eden üretime dönük bir yer mi var? O kadar konutu biz neden ürettik. Güzelim Kuzeykent, Tosya yolu meydanda, aynı Suriye gibi olduk. Binalar yarım kaldı, camları delik deşik, bir görüntüye bakın. Biz böyle söyleyince de beyefendiler alınıyor. Sizin meclis üyeleri de imza attı diyorlar. Onlarda attıysa onlar da yanlış yapmış. Ben onlara da söyledim, siz de yanlış yaptınız diye.”
“BENİ DİNLEYECEKSİN”
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in MHP Grup Başkanı ve İl Başkanının demeçlerini hatırlatarak yaptığı eleştiriye de cevap veren Yüksel Aydın; “Belediye Meclis Grup Başkanımız ‘sözüm yanlış anlaşıldı ben öyle demedim’ diyor, yakında açıklama yapacak. CHP İl Başkanı demiş ki; ‘Yüksel Aydın’a mı inanacağız, Muzaffer Berber’e mi?’ Bana inanacaksınız, Yüksel Aydın ne dediyse doğrudur. Ben Kastamonu’da doğruları söyleyerek siyaset yapacağım, eğer ben de yanlış yapıyorsam kendim için diyeceğim ki yanlış yaptım. Sayın CHP İl Başkanı, sen benim söylediklerimi dinlemeye devam et, Muzaffer Berber de yarın açıklamasını yapacak onu da okursun” diye konuştu.
“TELEFERİK PROJESİNİN GÜZERGAHI YANLIŞ”
Belediyeyi aldıklarında Kastamonu’nun kültürel ve manevi yapısına uygun projeler gerçekleştireceklerinin altını çizen Aydın; “Teleferik yapılsın şehrimize bir sıkıntı yok, ama ben önümüzdeki süreçte, Allah izin verir ve Galip hocayla Belediyeyi kazanırsak; vatandaşa soracağız, güzergâhı bence doğru değil. Caminin yanındaki direği görüyorsunuz, tarihsel kimliği bozuyor. Benim görüşüm o güzergâh doğru değil, bu işe geniş bir perspektifle bakıp, Kastamonu halkına da sorarak, yeniden değerlendireceğiz. Bu işi Galip hoca seçildiğinde tüm Kastamonu halkıyla, AK Parti’si, CHP’si, odalar, borsalar, STK’larla; yeniden değerlendireceğiz” dedi.
“KONAKLARDAKİ EŞYALAR NEREDE?”
Konakların restore edilmesinin çok geciktiğini söyleyen İl Başkanı Yüksel Aydın, şu ifadelere yer verdi; “Safranbolu, 3-5 konakla bir dünya kenti oldu. Bizim tarihi dokumuzun milyonda biri Safranbolu’da yok. Biz şu tarihi şehri, tanıtamadık, yapamadık, beceremedik. Dünya Kültür Başkenti programını bile yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Görsel olarak güzeldi, ama her şeyiyle parasını biz harcadık. Belediye harcadı, Valilik harcadı. Eskişehir başkent olduğunda milyon dolarlar aldı. Bize o anlamda faydası olmalı. Şimdi bu konaklara değinmek istiyorum. Duyumlar üzerine söylüyorum; 150 bin liraya biri alıyor; 400 bin liraya Belediyeye satıyor. Orası ayrı bir muamma, fakat alındıktan sonra bu konakların içinde tarihi değeri olan malzemeler var. Şeyhoğlu Konağı alınmış, Şeyh’in orada bulunan kürsü ve asaları ortada yok. Bu ve benzeri konaklarda da tarihsel değeri olan malzemeler var. Duyduğumuza göre, Belediye’den bir arkadaş bir köyde kendisine konak yapmış. Bütün malzemeler oradaymış; emaneten mi saklıyor, orayı müze haline mi getirdi bilemiyorum. Kamu adına mı topluyor; kendisi mi topluyor orasını takip edeceğiz. Kastamonu’da 1 müze dışında başka bir müze yok. Nasip olursa Osmanlı Sarayı’nı müze yapacağız. O kadar çok tarihi eserimiz var ki, hepsini toplayacağız.”
“KAYMAKAMLARDAN ADALET İSTİYORUZ”
İlçelerde görev yapan kaymakamlar hakkında da açıklamalarda bulunan Aydın; “Onlardan ricamız biz adalet istiyoruz, başka bir şey değil. Valiye de ilk ziyaretimde, biz sadece adalet istiyoruz demiştim. Adalet, herkes için çalışsın. Dolayısıyla, kaymakamlarımızdan ricamız, o sosyal yardımlaşma derneğini adaletli yönlendirin. O anlamda çok şikâyet alıyoruz. Bizim seçmenimiz ferasetli bir seçmendir. Oy, öyle kolay kullanılan bir şey değildir. Gelinlik kız gibidir; öyle her isteyene verilmez. Siz işinizi yapın, biz de işimizi yapalım” diye konuştu.
Muhtarlara siyasi bir gözle bakmadıklarını söyleyen Aydın; “Herkesin sorumluluğu belli, Kastamonu’nun huzurlu bir şehir olmasını istiyoruz. Heybemiz dolu diyorum, insanlar onu para anlamış, çok şükür helal paramız da var, ama bizim heybemizi dolduran yapılan yanlışlıklarla ilgili bildiklerimiz, bunları zamanı gelince; halkımızla paylaşacağız. Bize bu sefer cimri davranmayın. İnşallah huzurlu bir seçim olacak. Biraz daha olgun davranalım, Allah yar ve yardımcınız olsun. Türk Devleti’ne içeriden ve dışarıdan saldırılar bitmeyecek, Tayyip Bey’e ve Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye Allah uzun ömür versin. Yarınlarımıza iyi bir Türkiye bırakalım” diye konuştu. (Burak Yumukoğlu / Haber Merkezi)
Ft: mhp