Kastamonu’nun göz bebeği olan tarihi yapısıyla kendine hayran bırakan Yakupağa Camii ve Külliyesi, asırlardır önemini koruyor. Yakupağa Camii’sinin İmam Hatibi Kastamonulu Bacak, 30 yıllık meslek hayatında 13 yıldır Yakupağa Camii’sinde görevini yapmakta olduğunu söyledi. Bacak konuşmasının devamında,
”30 yıllık meslek hayatımda hep Kastamonu’da tarihi cami de görev yaptım. Bu camiden önce 2 tarihi cami de görev yaptım. Çok şükür ki burası da görevimde 3.’üncü tarihi camidir.13 yıldır da burada görev yapmaktayım. Tarihi bir cami de görev yapmaktan hem onur duyuyorum hem de huzur buluyorum” dedi.YAKUPAĞA CAMİİ’SİNİN ASIL ADI NEDİR?
Bacak, Yakupağa Camii’ne göreve başlamasının ardından caminin tarihçesine araştırarak önemli bilgilere ulaştığını hatta bu bilgiler doğrultusunda caminin isminde bile değişiklikler yaptığına dair açıklamalarda bulundu. Bacak,
“Burası Osmanlı dönemine ait Yakupağa Külliyesi içerisinde bulunan Halîmi Çelebi Camii’dir. Benden önce göreve gelen kişiler Yakupağa Camii diyerek gidiyorlarmış fakat ben göreve geldikten sonra araştırmalarımın neticesinde asıl yapan kişinin Halimi Çelebi olduğunu öğrendim. Böylelikle camimizin ismini düzelttim. Kapısında dahi şu an da Yakupağa Halîmi Çelebi Camii olarak yazıyor” ifadelerini kullandı.BU CAMİNİN ÖZELLİĞİ NEDİR?
Konuşmasında caminin özelliklerine de değinen bacak, şu ifadelerde bulundu:
“Camii 1514 yılında Halîmi Çelebi tarafından yapıldı. Rivayet olarak öğrendiğim bilgilere göre şudur ki; 16. Yüzyılda Anadolu’da yapılmış ilk akustik özelliğine sahip bir camidir. Caminin çoğu şeyi orijinal olarak günümüze kadar geldi. Fakat 2006 yılında külliye tamir edilirken de cami ufak bir tamirattan geçmiş. Yıllar içerisinde cami 3-4 sefer tamirattan geçmiş. Rivayete göre Edirne Selimiye Camii buranın yapısına göre şekillenmiş 9 katlı bir camidir.”“HALÎMİ ÇELEBİ’NİN CENAZE NAMAZINI ‘YAVUZ SULTAN SELİM’ KILDIRMIŞ”
Bacak, konuşmasında Halîmi Çelebi hakkında da önemli bilgilere yer verdi. Bacak,
”Kastamonulu olan Halîmi Çelebi, Yavuz Sultan Selim’in asıl hocasıdır. Selim’e hocalığını Trabzon Valiliği döneminde yapmıştır. Yani şehzadelik dönemindeyken Selim, özellikle Kastamonu’dan Halîmi Çelebi’yi çağırarak kendisine hocalık yapmasını istemiştir. Aynı zamanda Selim’in oğlu Kanun Sultan Süleyman’a da hocalık yapmıştır. Yavuz Sultan Selim ile Mısır seferine katıldıktan sonra Halîmi Çelebi dönüşte Şam’da vefat etmiş. Cenaze namazını da Yavuz Sultan Selim kıldırmış. Halîmi Çelebi’nin türbesi Şam’dadır” dedi.“ÇOK SEVER, ÇOK SAYAR VE ÇOK ÇEKİNİRDİ“
Bacak, konuşmasının devamında Yavuz Sultan Selim’in hocasına karşı kalbindeki yerinin çok farklı olduğunu hatta vezirler eğer Selim’ e bir şey diyecekse önce hocasına söylediklerini belirtti. Bacak bu konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Kaynaklarda, Yavuz Sultan Selim’in hocasına karşı tutumu hakkında ‘çok sever, çok sayar ve çok çekinirdi’ ifadeleri yer alıyor. Selim o kadar çok severmiş ki hocasını yanında ayrılmaz, ayırmaz ve hatta vezirler Selim’e bir şey diyecekleri zaman önce hocaya söylerlermiş. Hoca da Padişah olan Yavuz Sultan Selim’e bildirirmiş.”KÜLLİYENİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Bacak, konuşmasının devamında külliye hakkında da bilgilere yer verdi. Bacak,
“ Buranın Külliyesi’de, Kanunu Sultan Süleyman döneminde Hazine Reisi olan yani şu an günümüzde Maliye Bakanı olarak nitelendirdiğimiz önemli bir devlet adamı olan Yakup Ağa tarafından 1547 yılında yaptırılmış. Hatta külliye yapılırken de bu cami tadirattan geçilmiş. Külliye’nin içerisinde 2 adet medrese var, 1 aşevi var şu an günümüzde helva evi olarak kullanılıyor, o dönemde bir de Sıbyan Mektebi yapılmış. Daha sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından bu yerler kiraya verildi. Şu anda da kirada olan yerlerin gelirleri, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne gidiyor” ifadelerini kullandı.YAKUPAĞA KİMDİR?
Bacak:
“Yakupağa hakkında da bilgi vermek isterim. Yakupağa, Kırım’da doğmuştur. Hatta şu bilgiye de dikkat çekmek isterim ki; kaleye yakın buraya da yakın olan bir mahallenin ismi olan Akmescit, kırımın başkentinin ismi de Akmescit’tir. Yakupağa, az önce bahsettiğim gibi Kanun Sultan Süleyman’ın Hazine Reisi olup buradaki külliyeyi yaptırmıştır. Halîmi Çelebi ve Yakupağa Kastamonu için çok önemli isimlerdir. Yakupağa’nın türbesi Bulgaristan’dadır” dedi.Bacak, caminin yanında yer alan mezarlıklarda o dönemin önemli isimlerin yer aldığını fakat türbe olmadığının altını çizdi.
Bacak, camiyi ziyarete gelen turistlerin hem dinlenmek için hem de Kastamonu manzarasını çok rahat bir şekilde görebildikleri bir mekân olarak çay bahçesinin yer aldığını da dile getirdi. Aynı zamanda Bacak, burada turistlerin Kastamonu’ya ait yöresel yemek olan etli ekmek ve Kastamonu çekme helvası gibi kültürel miraslarımızın lezzetini alma fırsatı bulduklarını da belirtti.
Bacak konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
“Kastamonu’nun terası olarak nitelendirebileceğimiz buraya Kastamonu halkını ve misafirlerimizi mutlaka bekleriz.”