Belediye bütçesinin öncelikli olarak çocuklar için harcayacaklarını belirterek; "Yuvamız Kastamonu'da bir tane süte ulaşamayan çocuk kalmasın istiyoruz. Bir çocuğun yüzünü güldürebilirsek bir anneye umut olabilirsek ne mutlu bize" dedi.
BALTACI; "190 HANEYE SÜT DAĞITACAĞIZ"
"Tek bir çocuk kalmasını istiyoruz ama ilk yapmış olduğumuz taramaya göre ihtiyacı olan 190 hane tespit ettik. Bugün itibariyle bu 190 haneye sütümüzü ulaştıracağız. İlk etapta 2 ile 5 yaş arasındaki çocuklarımıza sütü ulaştırmayı düşünüyoruz. Ama kısa zamandaki hedefimiz 500 tane hane. Biz bir taraftan ihtiyaç sahibi aileleri birilerken bir taraftan da bu tanıtım toplantısı ve tanıtım süreci içerisinde talepleri de toplamak istiyoruz. Yani bizim ulaşamadığımız halelerin de bize ulaşmasını sağlarsak onlara da inşallah sütümüzü ulaştıracağız. 500 hane demek günde 8 litre ayda 4 bin litre yıldan 48 bin litre süt demektir. Çocuklarımız süte ulaşıncaya kadar çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu projenin finansmanını toplumsal dayanışmayla sağlıyoruz. Kastamonululara, Kastamonulu hemşehrilerimize, halkımıza çok teşekkür ediyorum. Yani el ele vererek bu süt projesinin finansmanını sağlıyoruz. Her şey bir tarafa bu şehirde dayanışmayı ve yardımlaşmayı artırmak gibi bir görevimiz var.
"YEREL ÜRETİCİLERİMİZLE ÇALIŞMAYI ARZU EDİYORUZ"
"İlk etapta sütü ulusal markalardan sağlayarak dağıtacağız. Ama gönlümüz ister ki yerel bir üretim zinciri olsun yani sütün toplanmasından, işlenmesinden, paketlenmesine kadar yerel bir zincir olsa da keşke yerel üreticilerimizle çalışabilsek. Eğer ileride bu konuda adımlar atılırsa hem kamu kurumları hem özel sektörden böylesi projelere de önderlik etmekten gurur duyarız. Inşallah ileride de yerel üreticilerimizden sağlayacağımız sütü çocuklarımıza ulaştırmayı arzu ederiz. Bu çocuklar hepimizin çocukları. Hepimizin evlatları. Onlar bizim geleceğimiz. Onlar bizim bugün sunduğumuz imkanla geleceğe şekillendirecekler. Yani biz onlara bugün hangi imkanı sunarsak, gelecekte öyle bir Türkiye'yle karşı karşıya geleceğiz. O yüzden geleceği düşünen bu şehrin vicdanlı, adaletli yüreklerine sesleniyorum. Bu şehirde her bir çocuğumuzun elinden tutmak başta belediyemiz olarak hepimizin görevidir. Özellikle bu projenin hazırlanmasında bu aşamaya getirilmesinde başta Belediye Başkan Yardımcımız Eda Başkanım olmak üzere kıymetli Müdürümüz Ahmet Topçuoğlu ve ekibi olmak üzere arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Değerli Cumhuriyet Halk Partisi'ne tespitleri konusunda bize destek olduğu için teşekkür ediyorum. Bundan sonra da sütü çocuklara ulaştıracak arkadaşlarımıza başarılar diliyorum."
"KASTAMONU'DA YATIRIM YAPAN BİR BELEDİYE HALİNE GELECEĞİZ"
"Bundan sonra kreşler gelecek, bundan sonra Etüt merkezleri gelecek. Bu akşam belediye meclis toplantısında alacağımız bir kararla inşallah Nisan ve Mayıs aylarında belediyemize yeni bir tesis kazandıracağız ve hızla Kastamonu'da yatırım yapan bir belediye haline geleceğiz."
"KASTAMONU'DA SÜTE ULAŞMAYAN BİR TANE ÇOCUK KALMASIN İSTİYORUZ"
Projenin hedeflerinden de bahseden Başkan Baltacı; "Bu projeyi gerçekleştirmekte birkaç tane amacımız var. Elbette ilk öncelikli amacımız bu şehirde yani Yuvamız Kastamonu'da süte ulaşamayan bir tane çocuk kalmasın istiyoruz. Bunun için gayretlerinize devam edeceğiz. Bu proje ile birlikte toplumsal dayanışmayı artırmak istiyoruz. Bu şehirde birbirimizin elinden tutalım ve hiç kimse Kastamonu'da kendisini yalnız hissetmesin. Bir diğer amacımız da şu hepimize ait olan belediyenin kaynaklarını bize emanet edilen yetkiyle bu şehir için harcamak istiyoruz. Bu şehrin kaynaklarını en başta çocuklar gençler ve kadınların hizmetine sunmak istiyoruz."
"HİÇ DEĞİLSE BİR ÇOCUĞUN YÜZÜNÜ GÜLDÜRMEK, BİR ANNEYE UMUT OLMAK İSTİYORUZ"
Sütün her çocuğun hakkı olduğunu vurgulayan Baltacı; "Süt Kuzusu projesi, çocukların gençlerin güçlü başarılı nesiller yetiştirebilmek için sağlıklı beslenmelerine katkı sunmak için ortaya koyduğumuz bir proje. Sağlıklı beslenme deyince tabii ki en başta sütten başlamak gerekiyor. Inşallah bu projemizdeki amaçlarımızdan bir tanesi de bu şehirde hiç değilse bir çocuğun yüzünü güldürebilmek hiç değilse bir anneye umut olabilmek. Diğer bütün projelerimizde hayata geçireceğiz. Ama bu proje bizim için kıymetli. Bir çocuğun yüzünü güldürebilirsek bir anneye umut alabilirsek ne mutlu bize."
"TERCİHİMİZİ ÇOCUKLARDAN YANA KULLANACAĞIZ"
"Siyaset bir öncelik meselesi bir tercih meselesi. Size verilen yetkiyle ve kaynaklarla ne yapacaksınız öncelikleriniz nelerdir, tercihleriniz nelerdir bence bu siyasetin en önemli konusu. Eğer devleti yönetiyorsanız devletin bir kurumunu yönetiyorsanız ve halk size yönetme yetkisi, karar alma yetkisi verdiyse ve bütçesini emanet ettiyse burada tercihlerinizle öncelikleriniz ön plana çıkıyor demektir. Bizden önce bu belediyenin kaynaklarını reklam şirketlerine hentbol takımı üzerinden birilerine maaşa bağlamaya harcanmıştı. Biz şimdi bu kaynaklarımızı çocuklarımıza süt dağıtmak için harcıyoruz. Burada tercihimiz çocuklarımızdan yana olacak. Bizden önce olduğu gibi bu belediyenin kaynaklarını siyasetin aparatı haline gelmiş TÜGVA gibi vakıf ve derneklere mi aktaracaksanız, yoksa bu şehirde çocuklar eğitimden yararlansın diye kreş mi açacaksınız? Buradaki tercih önemli kritik bir tercih.
Şehircilik demek bir rant demektir. Bu şehre rantı 3-5 tane müteahhitin cebine mi sokacaksınız birkaç ailenin cebine mi sokacaksınız birilerinin yandaşlarını zengin mi edeceksiniz, yoksa bu şehirde bütün çocuklar hayallerine kavuşabilsin diye ücretsiz etüt merkezleri mi açacaksınız? Burada karar yetkisi bizde olduğu için biz bunu çocuklarımızdan yana kullanmayı tercih ettik.
Bu şehirde tercihimizi hepimizin yaşam kalitesini artıracak projelere yana kullanacağız. Hangi koşullarda olursa olsunn, halkımızın yanında durmaya devam edeceğiz."
"TÜRKİYE 36 AVRUPA ÜLKESİ ARASINDA GELİR EŞİTSİZLİĞİNDE EN ÖNDE"
"Özellikle ekonomik kriz giderek ağırlaşıyor. Yoksulluk derinleşiyor aynı zamanda yoksulluk yaygınlaşıyor. Avrupa verilerine göre 36 Avrupa ülkesi içerisinde gelir dağılımı eşitsizliğinde Türkiye en önde. Türkiye'deki servetin %40'ı sadece %1'lik mutlu azınlığın elinde. Yüzyıllık cumhuriyet tarihi süreci içerisinde 1.Dünya Savaşı 2. Dünya Savaşı da dahil olmak üzere Türkiye böylesine bir paylaşım şoku yaşamamıştı. Bu paylaşım şokunun da etkileri yıkıcı olmaya devam ediyor. Kısa ve orta vadede bu ülkede sosyal refahı yeniden test etmek giderek zorlaşıyor. "
"BİRÇOK HANEYE NE ET GİRİYOR NE DE SÜT..."
Genel seçimden önce Mayıs 2023 seçimlerinden önce mazotun benzinin fiyatı yaklaşık 19 liraydı. Bugüne geldiğimizde mazotun fiyatı 44 lirayı geçmek üzere. Son 1yılda besi yemine %44 süt yemine de %46 oranında zam gelmiş. Resmi verilere göre Türkiye'de gıda enflasyonu %68'in üzerind. Çarşıya pazara çıktığınızda öncelikle ihtiyaçlarınızı karşılamaya kalktığınızda gıda enflasyonunun %100'ün üzerinde olduğunu görebilirsiniz. Sütün de raf fiyatı son 1 yılda %56 zamlanmış. Insanlarımız emekli maaşı ile asgari ücretle kirasını bile ödeyemez hale gelmiş. Tasarruf tedbirleri çıkartılmış olmasına rağmen hepimiz görüyoruz her gün şahit oluyoruz israf almış başını gitmiş ve yolsuzluklardan da hesap soran yok. Durum böyle olunca bu ağır koşullarda en çok çocuklar ve kadınlar eziliyor. Ekonomik kriz gıda krizi ilk ve en fazla çocuklara ve kadınları vuruyor. Diğer yaşamsal ihtiyaçları bir kenara bırakıyorum ama birçok haneye ne et giriyor ne süt giriyor. Bırakalım sağlıklı beslenmeyi yapılan araştırmaya göre Türkiye'de her 10 çocuktan sadece 3 tanesi düzenli süt içebiliyor. Türkiye'deki çocukların beslenme çağındaki en çok süte ihtiyaç duyan çocukların%70'i düzenli süt içmekten mahrum. Kastamonu'da ki durumda bundan farklı değil. Kastamonu'ya gelirsek bizim nüfusumuzun büyük bir çoğunu emeklilerden asgari ücretlilerden ve küçük esnaftan oluşuyor. Bu da demek oluyor ki ekonomik buhranın en fazla hissedildiği illerden biriyiz. Rakamları çarpıtmak da çok fazla eleştirilen TÜİK bile yaptığı araştırmada Türkiye'deki en yoksun 3 ilin içerisinde Kastamonu'yu sayıyor. Türkiye yüzyılın büyüme rakamları gelecek masalları derken Kastamonu Türkiye'de yoksullukta Zirveye doğru gidiyor. Dolayısıyla bu süt kuzusu projemiz biraz daha anlam kazanıyor."
"BU EKONOMİK KRİZİN SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ"
"Bu ekonomik krizin sorumlusu biz değiliz. Derin yoksulluğun yaygınlaşan yoksulluğun sorumlusu biz değiliz. Ama bir şeyden sorumluyuz koşullar ne olursa olsun halkımızdan sorumluyuz. Koşullar ne olursa olsun çocuklardan sorumluyuz. Onun için bu Süt Kuzusu projesini bugün hayata geçireceğiz. Diğer projelerimiz de çok kıymetli çok önemli. Ancak Süt Kuzusu projemiz, bizim için en önemli ve en hayati projelerimizden bir tanesi. Çünkü biz Yuvamız Kastamonu'da herkese eşit ve acil imkanların sunulduğu bir kent olmasını istiyoruz ve böyle bir kentte yaşamak istiyoruz. Ne olursa olsun başta çocuklar olmak üzere fırsat eşitliğinin olmasını istiyoruz ve hiçbir çocuğumuz hayata bir adım geriden başlamasını istemiyoruz. Bütün çocuklarımız her çocuk bir evin umudu geleceği umududur diyen Gazi Mustafa Kemal'in bize emanetidir. O yüzden yatırımlarımızın en büyüğünü en başta çocuklarımıza yapacağız. Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak güçlü nesiller yetiştirmek istiyorsak eğitim hayatında başarılı iş hayatında başarılı dirençli nesiller yetiştirmek istiyorsak onların sağlıklı beslenmesine katkı sunmak zorundayız. Bunu da sütle başlamak zorundayız."
"BULABİLDİĞİMİZ HER BÜTÇEYİ BAŞTA ÇOCUK, KADIN VE GENÇLERİMİZ İÇİN HARCAYACAĞIZ"
Belediye yol yapar Park yapar Meydan yapar kaldırım yapar yapacak da yapıyoruz da. Düne göre daha fazla yapacağız. Ama şunu bilmenizi istiyorum ki Yollar yapılır farklar yapılır meydanlar yapılır Sular Akar şehir temizlenir ama biz bu şehirde bir tane bile çocuğun mağdur olmasına asla ve asla izin veremeyiz. Onun için artırdığımız her kuruluşu bulabildiğimiz her bütçeyi başta çocuklarımız gençlerimiz ve kadınlarımız olmak üzere onlar için harcayacağınızı belirtmek istiyorum." (Funda Şenel)