“Başkan kim? Baltacı mı Erbilgin mi?”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kastamonu İl Başkanlığı, yerel seçim sonuçları neticesinde yönetimi devralan Cumhuriyet Halk Partisi’nin tutumlarını değerlendirdi. MHP İl Başkanlığında basın ile bir araya gelen MHP Yönetimi, rahatsız olduğu bazı noktalara dikkat çekti. Düzenlenen toplantıda konuşma yapan MHP Kastamonu İl Başkanı Emre Şahin, Belediye’de MHP’li arkadaşlarına mobing uygulandığını iddia etti.

Ayrıca, Kastamonu">& amp;amp;lt;/ a> Belediyesi' nde eş başkanlık mı doğuyor diyen Şahin, belediyede söz hakkı olmadığı halde Parti Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin’in personeli teftiş ettiğini ve baskı uyguladığını söyledi. Şahin: “Ülkü ocaklarımızın mensubu olan, ülkü ocaklarımıza hizmet eden mevcutta yönetimde bulunan arkadaşlarımız, daha önceki dönemlerde ocak başkanlığı yapan arkadaşlarımız; onlar nezdinde “sürgün” olarak nitelendirilen Temizlik İşleri Müdürlüğü'nün emrinde temizlik işçisi olarak görevlendirilmesi bizi rahatsız etmiştir”

MHP Kastamonu İl Başkanı Emre Şahin’in konuşması şu şekilde:

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde MHP’nin oy oranını arttırdığını belirten İl Başkanı Emre Şahin: “Milliyetçi Hareket Partisi olarak Kastamonu’da 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde bir önceki 14 Mayıs Milletvekilliği seçimlerine binaen oy oranımız 21 bin civarında artmış bulunmaktadır. 39 bin olan oy oranımızı 60 bin bandına Milliyetçi Hareket Partisi olarak çıkartmış bulunmaktayız.” dedi.

“Hamiyetli ve erdemli belediyecilik anlayışıyla Kastamonulu hemşehrilerimizin teveccühü ile Kastamonu Belediyesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Belediye Başkanı olan Sayın Hasan Baltacı'yı tercih etmiş ve bu tercih sonrasında Kastamonu Belediyesi Cumhuriyet Halk Partisi yönetimine geçmiştir. Burada vatandaşımızın iradesine saygımız sonsuzdur. Ancak geçtiğimiz bu bir ayı aşan süre içerisinde Belediye Başkanı Meclis içerisinden bir adet başkan vekili 2 adet Belediye Başkan Yardımcısı belirlemiş ve belediye başkan yardımcılarının ve belediye başkan vekillerinin alanlarını da burada kamuoyuna paylaşmıştır. İlk günden beri belediye üzerindeki baskıları yakından takip ediyoruz. Belediyenin ilk gün itibariyle devir teslim töreni adı altında meydanda gerçekleşen konser ve devir teslim programında siyasi bir törene dönüşmesi Kastamonu Belediyesi'nin nasıl bir siyasi baskıyla yönetileceğinin mesajını vermiştir. Bu yetmediği gibi ilk meclis toplantısında basına yansıyan resim, belediye başkanının oturması gereken makam koltuğuna Cumhuriyet Halk Partisi'nin il başkanının oturması, orada yetkisi olmadığı halde parti meclis üyesinin o toplantı salonunda o fotoğrafı vermesi, siyasi bir baskıyla Kastamonu Belediyesi'nin bundan sonra nasıl yönetileceğinin resmidir.

Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde il başkanının ve parti meclis üyesinin belediye içerisinde personellere baskı yapması, baskı çalışmasına girmesi, birimleri denetlemesi, yetkisi olmadığı halde birimlerde biriking alması hafta içi hafta sonu fark etmeksizin parti meclis üyesinin birebir ziyaretler gerçekleştirerek Kastamonu Belediyesi’nde çalışan partili partisiz tüm arkadaşlarımızı teftiş etmesi, kontrol etmesi bizim kabul etmediğimiz bir anlayıştır.

“MOBİNG ÇALIŞMASI YAPILMAKTADIR”

Buradan da az önce ifade ettiğim gibi bir eş başkanlık mı doğuyor Kastamonu Belediyesi'nde? Kastamonu’nun Belediye Başkanı Sayın Hasan Baltacı mı? Kastamonu'nun Belediye Başkanı Sayın Hikmet Erbilgin mi? Bu soruyu da kamuoyuna paylaşmak istiyorum. İçeride çalışan Partili partisiz tüm arkadaşlarımız bu konuda ciddi derecede rahatsız. Üzerlerinde böyle yoğun bir baskı altında çalışmaktadırlar. Mobing çalışması yapılmaktadır. Kastamonu Belediyesi'nde çalışan partili partisiz bir sürü arkadaşımız var. Bunların içerisinde ülkü ocaklarımızın şeref nişanesi olarak çalışan dava arkadaşlarımız var. Mesai durumuna dikkat eden arkadaşlarımızdır bunlar. Geçtiğimiz hafta ayın 26'sında Cuma günü bir yer değişikliği ile ilgili gündem meydana geldi bu yer değişikliği içerisinde Ülkü ocaklarımızın mensubu olan, ülkü ocaklarımıza hizmet eden mevcutta yönetimde bulunan arkadaşlarımız, daha önceki dönemlerde ocak başkanlığı yapan arkadaşlarımız; onlar nezdinde “sürgün” olarak nitelendirilen Temizlik İşleri Müdürlüğü'nün emrinde temizlik işçisi olarak görevlendirilmesi bizi rahatsız etmiştir. Buradan önceliğimiz şudur: Kastamonu Belediyesi'nde Temizlik İşleri Biriminde çalışan tüm hemşehrilerimiz bizim için değerli ve kıymetlidir bizim arkadaşlarımızın temizliğe verilmesinden ziyade burada çalışan arkadaşlarımızın “sürgün yeri” olarak gösterilmesi bu zihniyet tarafından sürgün yeri olarak gösterilmesi daha da rahatsız etmektedir. Belediye olarak istedikleri gibi yer değişikliği yapma hakkına sahipler. İstedikleri müdürü alıp istedikleri personelin yerini değiştirebilirler ve hak sahipleri. Ama burada bizim ilk yer değişikliği itibarıyla arkadaşlarımızın bu sürgün adı altında yer değişikliği yapılması bize bu noktada çok rahatsız etmiştir. Sürgün adı altında yeri değişen arkadaşlarımızın hepsi de mesaisine riayet gösteren devletini seven, vatanını, milletini seven mesaisini riayet gösteren çalışma içerisinde olan arkadaşlarımızdır. Bu konu ile ilgili de biz muhatabımız olan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanıyla telefon görüşmemizi olayın akabinde gerçekleştirdik. Parti Meclis Üyesi eş başkan Hikmet Erbilgin’e bu konuda duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdik. Kendilerine; bu arkadaşlarımızın mesailerine riayet gösterdiğini hangi okuldan mezun olduklarını, neden bu noktada çalıştırmak istediklerini ifade ettiğimizde aldığımız cevap; eş başkan Hikmet Erbilgin'in sosyal medya üzerinden seçim döneminde kendisi ile ilgili yapılan olumsuz eleştirilerinden dolayı bu arkadaşları cezalandırma adı altında böyle bir mobing uygulaması gerçekleştirdiğini kendisinin ifadesidir bu. Bu şekilde bir konuyla karşılaştık ve kendilerini bu konuda uyardık ve bu işin yanlış olduğunu kamuoyunun bu işten rahatsız olduğunu ve özellikle bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konudan duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdik. Ve kendilerinden dönüş bekledik kendileri bize birkaç gün içerisinde bu nokta ile ilgili tekrar değerlendirip geri dönüş yapacaklarını ifade ettiler ama ne yazık ki herhangi bir geri dönüş tarafımıza olmadı. Derdimiz arkadaşlarımızın yerinin değiştirilmesi değildir bunu kamuoyu huzurunda paylaşmak istiyorum. Sadece arkadaşlarımızın mobbing altında kamuoyunun gözü önünde rencide edilmek istenmesi bizi, partimizi, şahsımızı ciddi manada rahatsız etmiştir.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi zaman içerisinde geçtiğimiz bu süre içerisinde Belediye Başkanı tarafından yeri değişen arkadaşlarımızın bağlı bulunduğu müdürlük aranarak bu arkadaşlarımızın sağda solda değil insan yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde ve gündüz vardiyalarında çalıştırılması ve kamuoyu huzurunda böyle bir algıya sebebiyet vermek istemeleri bizi daha da üzmüştür. Burada şu soruyu sormak istiyorum ben kendilerine. Ülkü Ocakları mensupları; vatanını, milletini ve bayrağını seven benim dava arkadaşlarımdır, benim kardeşlerimdir, hepsinin de yanındayız hepsinin de arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyorum özellikle. Ülkü Ocakları’ndan haydut çıkmaz, hain çıkmaz, hırsız çıkmaz. Çıksa çıksa kahramanlar çıkar, şehitler çıkar, vatanını milletini ve bayrağını seven dava adamları çıkar. Bun konuyu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

Belediye üzerinde etki sahipliği yapan Sayın Hikmet Erbilgin'e hamiyetli ve erdemli belediyecilik sıfatıyla anlayışıyla hizmet ettiklerini ifade eden, basın ve medya organlarından bangır bangır kendi yaptıklarını kamufle etme çabasıyla eleştiri ile bir ayı geçirdiklerini hepimiz gördük. Şimdi bir parti meclis üyesinin Kastamonu Belediyesi'nde bir oda tahsis edilip burada personelleri teftiş etme, personelleri sorgulama yetkisi var mıdır? Bunu kamuoyuna sunuyorum.

 Ayrıca Parti meclis üyesinin Kastamonu Belediyesi'nin alt katında bulunan otoparkta belediye başkan yardımcısına ait bölümleri kullanarak ve aracını belediyenin personeline yıkatmasının nerede hamiyetli belediyecilik vardır, nerede erdemli belediyecilik vardır? Yani sosyal medya üzerinden basın yoluyla kendilerinin yaptıklarını örtbas edip eleştirilerle mi yönetecekler bu 5 yıllık süreci?

Biz kendilerinden Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminden Cide Belediyesi’ni devraldık. Ve aldığımız belediyenin durumunu herhalde tüm kamuoyu da biliyordur. Hacizlerle makam aracının hacizleri ile çok ciddi miktarda gelirin çok üstünde bir borçla devraldığımız bir belediye. Biz buradan basınla ilgili açıklamamızı belediye başkanlarımız kendileri gelir gider tablosu şeklinde yaptılar. Şu anda Sayıştay ve denetim noktasında da belediyenin evraklarının denetlenmesi noktasında devletin kanunları çerçevesinde denetimle ilgili taleplerimizi ilettik. Bizim yani şurada bunu mu yapmamız gerekiyor; Siz şunu almışsınız şunu vermişsiniz. Kamuoyunu meşkul etmek mi gerekiyor yoksa oradaki vatandaşlarımıza nasıl hizmet edebiliriz, bu cenderenin içerisinden nasıl çıkabiliriz, oradaki vatandaşlarımıza hizmet yoluyla ilgili neler yapabilirizi mi konuşmamız gerekiyor?  Bizim bütün belediye başkanlarımız bu anlayışla içinde bulunduğu durumu nasıl atlatabileceğini Kastamonulu Cideli Azdavaylı bütün hemşehrilerimizi nasıl hizmet edebilirizin derdine düşmüşken Kastamonu Belediyesi yönetiminin durmadan kamuoyunu bu konularla meşgul etmesi bizi ziyadesiyle rahatsız etmektedir. Onları laf üretmeye değil icraat üretmeye davet ediyorum.

 “KASTAMONU BELEDİYESİ TARAFINDAN ÖDENDİ NOKTASINDA KAMUOYUNA YANLIŞ BİR BİLGİ BİLGİLENDİRME YAPILMIŞTIR. BAHSİ GEÇEN ÇADIRLA İLGİLİ ÖDENEN FATURALARIN DEKONTU BURADADIR”

Ülkü ocaklarımızla ilgili yapılan açıklamalardan rahatsızız nedeni de şudur; Ülkü Ocakları’nda hizmet eden değerli dava arkadaşlarıma, kardeşlerime yapılan bu açıklamalarda olumsuz bir kamuoyu noktasına getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Burada bahsi geçen çadırla ilgili ocak başkanımızla istişaremizi gerçekleştirdik bahsi geçen çadırla ilgili ödenen mevlaların Kastamonu Belediyesi tarafından ödendi noktasında kamuoyuna yanlış bir bilgi bilgilendirme yapılmıştır. Belediye töreni döneminde ödenen faturaların dekontu buradadır. Kendileri de bundan bilgi sahibidir ama amaç burada vatandaşı doğru bilgilendirmek değil bizim camiamız üzerinde olumsuz bir etki yaratıp kendi stratejilerini nasıl güdebiliriz derdine düştükleri için, vatandaşa personel alımı noktasında verdikleri sözleri nasıl gerçekleştirebileceklerinin hesabını yaptıkları için arkadaşlarımızı mobbing altında baskıyla çalıştırıp istifaya zorlamak ve yerine personel alacağının da herhalde bütün kamuoyu da bunu bu şekilde takdir edecektir.

Gözümüz üstlerindedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak konunun her daim takipçisiyiz. Belli dönemlerde açıklamalarımızı yeniden gerçekleştireceğiz. Niyetimiz, Kastamonu'da hemşehrilerimizin hizmet almasıdır. Kendilerini tekrar seçim döneminde vaat ettikleri projeleri artık gerçekleştirmeye bu noktada çalışma gütmeye ve belediye başkanının kim olduğunu kamuoyuna tekrar göstermeye davet ediyorum. Aksi takdirde şu anda bizim konuştuğumuz bu şeylerden çıkan sonuç; Kastamonu Belediyesi'nin maalesef Belediye Başkanı tarafından değil Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin tarafından yönetildiği açık ve nettir. Ben inanıyorum ki kendi partisi içerisinde gerçek hassasiyeti gösteren Atatürkçü düşünceye sahip Atatürk milliyetçisi arkadaşlarımız da bu noktada duydukları rahatsızlıkları vardır diye düşünüyorum. Kendilerini lafa değil icraat üretmeye davet ediyorum. (Necla Tutuş)