Kastamonu’nun kültür hayatına yeni bir pencere açan Kastamonu Kent Müzesi Bilim Günü etkinlerinin ilki dün yapıldı. Bir gala niteliği taşıyan ve ilk konferansın odağında yine “Kastamonu Kültürü”nün olduğu etkinlik Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi’nde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu’nun katılımıyla “Tarihi ve Kültürel Yönleriyle Kadim Bir Şehir: Kastamonu” başlığı ile yapıldı. Konferansta tarih içindeki serüveni ile Kastamonu konuşulurken ön plana çıkan mesaj Kastamonu kültürünün her yönüyle mutlaka korunması gerektiği oldu.
Kastamonuların yoğun ilgisi ve katılımıyla gerçekleşen Kastamonu Kent Müzesi Bilim Günleri etkinliklerinin açılış konferansına İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğinden destek Hizmetleri Müdür Osman Yıldız, Kastamonu Üniversitesi İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz ve Kastamonu Üniversitesinden çok sayıda akademisyen ve öğrenci de yer aldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Kastamonu Kent Müzesi ve Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi yönetcisi Dr. Murat Karasalihoğlu, “Bilim Günleri”nin amaçlarını şu şekilde sıraladı: “Kastamonu Kent Müzesi olarak kentimizin kültürel atmosferine ve daha da ötesi kentlilik kavramına katkı sunacağını düşündüğümüz Bilim Günleri etkinliklerimizin ilkine hoş geldiniz. Kent müzeleri, kentli bilinci oluşturma, aidiyet duygusu yaratma, elimizden kayıp giden her şeyi derleme toplama, sınıflama ve koruma işlevini üstlenir. Kentin geçmişine ait bilginin, belgenin yer aldığı, kaybolan gelenek, zanaat ve mesleklere ait kayıtların toplandığı ve yeniden sergilendiği mekânlar olarak, şimdiki ve sonraki kuşakların yararlanacağı birer bellek mekânıdır. Ama aynı zamanda kent müzeleri kentin geçmişi için olduğu kadar bugünü ve özellikle geleceği için de “kentlinin” ortak buluşma, diyalog geliştirme ve kentin geleceği, salahiyeti için karar verici/verdirici bir platform olma özelliğine de sahiptir. Yani geçmişi anlatırken, bugünü belgeler, gelecek için hayal edilmesini sağlarken geleceğine dair düşsel senaryolar sunar. İşte bu gelecek senaryoları için kent müzeleri bir forum alanı olarak içinde yer aldığı kentin insanı ilgilendiren her teması kent müzelerinin çalışma alanına girer. Kent müzeleri kentlerin belleği, kimliği, geçmişi, sürekliliği, yarını kurgularken başvurulacak değerli kaynağı olup ortak bir kent kimliği yaratarak kentte barış içinde yaşama bilinci sorumluluğuna sahipken uygarlık yürüyüşünden, insanın insan olma serüveninden ve sonrasında köy-kasaba-kent derken dünya üzerinde yarattıklarında kendi payına düşen mirasın ne olduğu ve değişen dünyanın da neresinde ve nasıl kalacağının tartışması yapılacağı bir kurumdur da. Ve küreselleşme, ekonomik ve toplumsal değişimler gibi dramatik kırılmalar insanlarda yeni kimlik arayışlarına yol açarken, kent müzeleri bu değişimin ve arayışın neresinde olduğuna dair verilecek cevaplar için var olmak zorundadır.
Kültür merkezi ve müze yöneticisi Dr. Karasalihoğlu kent müzelerinin kentin hem sorunları, hem kentlilik bilinci hem de ilerlemesi için bilimin ışığında kentlilerin her şeyi tartışabildiği bir platforma olması gerektiğini söylediği açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Şimdi bu kavram ve açıklamalar ışığında Kastamonu Kent Müzesi Bilim Günlerinin amaçlarının başında kentin kültür hayatına katkı sunmanın yanında son dönem gelişmeler ışığında insanların Kastamonu özelinden yola çıkarak evrensel bilim ile buluşmasını sağlamanın geldiğini söyleyebiliriz. Yani evrenseldeki yereli biraz daha iyi fark etmek, fark ettirmek amacını güdüyoruz.
Kentimizin, kültürümüzün farkına varmak, aynılaşan dünyada yerel rengimizin ne olduğu, küresel renk paletine nasıl katkıda sunduğumuzu fark etmenin, ama aynı zamanda küreselleşmenin her bir noktasında gelecek pozisyonumuzu da belirlemenin amacını da güdüyoruz. Bu amaçlar ışığında Bilim Günleri etkinliklerimiz dâhilinde mümkün olduğunca başta sosyal bilimler alanında olmak üzere geniş bir yelpazede birçok bilim insanını müzemiz ve kültür merkezimizde misafir edip uzmanlıkları alanında Kastamonu halkı ile bir araya getirmek istiyoruz. Ve bu sayede yani bilimin ışığı ve sorgulayıcı diyalektiği içinde kentimizin geçmişinden yola çıkıp, bugünün anlamlandırabilmek ve gelecek için de bir vizyon altlığı oluşturabilmek istiyoruz. Burada halkımız ve ilgileriyle buluşacak bilim insanlarımızla birlikte şu anda bulunduğumuz atmosferi Kastamonu’nun bir forum alanına dönüştürmek, çok seslilikle oluşturulmuş ve kentimizin sorun ve eksikliklerinin de konuşulduğu ama kentin faydasına sonuçların çıkmasını temenni ediyoruz. Tabi ki bu çıktılar, yani Bilim Günleri etkinliklerimizi belirli periyotlarla basılı ve internet ortamına uygun bir şekilde yayıma da hazırlayarak dünya ile de paylaşmak istiyoruz. Ve tabi aynı zamanda Bilim Günlerinin bir amacı da ironiktir ki, bilgiye ulaşım araçlarının çok kolaylaşması ve çok seçeneklenmesine rağmen doğru bilginin seçilemez olması, tevatürlerin-hikâyelerin, mışlı-mişli söylencelerin hayatımızı sarmış olmasına karşısında uzmanlardan doğru bilgiye ulaşabilmektir. Ve biz Kastamonu Kent Müzesi olarak bu amaçlar doğrultusunda Bilim Günleri etkinliklerimizin ilkinde odak noktamıza kendi kentimiz, vatanımız olan Kastamonu’ya almak, bu ulvi kenti de yine Kastamonulu bir bilim insanı ile konuşmak istedik. Kastamonu hem il hem de kent bazında çok katmanlı bir kültüre sahip olsa da bugün gördüğümüz ve yaşadığımız kent neredeyse her nüvesiyle bir Türk kuruluşu kenttir. Kentin fiziksel yapısı, topografyaya göre şekillenişi, mimarisi, somut ve somut olmayan mirasları, kokusu ve dokusu her şeyi ile Türk dokunuşunun eseridir. Benim “Kurucu Babalar” dediğim Çobanoğulları Beyliği’nin 4 hükümranı ile elbette ki yeniden inşa edilmeye başlayan bu kent aradan geçen yaklaşık 800 yıl sürecinde bu kültürün zanaatkarlarınca incecik işlenerek günümüze gelmiştir. İşte bugün burada nadide bir kuyum olan kentimizin karakterini kendisi de alanında bir kuyum ustası olan çok değerli Hocamız Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu ile konuşacağız. Bizim ve kentimiz için çok önemli olduğunu düşündüğümüz Bilim Günlerinin açılış konferansını vermek, bize değer katmak için bizleri kırmadan bugün burada olan Hocamıza hepinizin huzurunda müteşekkir olduğumuzu belirtmek istiyorum.”
Açılış konuşması sonrasında Bilim Günlerinin ilk konuğu olan Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu da konferansta Kastamonu’nun tarih içindeki yerinin önemine değindi. Görsellerle desteklediği konuşmasında Roma Döneminden itibaren Kastamonu’nun günümüze ulaşan yolculuğunu özetleyen prof. Küçüksipahoğlu, Kastamonu’nun Türk tarihi ve kültürü içindeki yerine de şu şekilde işaret etti: “Kastamonu tarih içinde ve Anadolu tarihinde çok müstesna bir yer. Anadolu Selçuklu Devletinin batıya olan yayılımında en önemli merkez olarak teşkil ettiği bölge çok erken dönemlerden itibaren yoğun Türk göçüne sahne olmuş ve tarihte Türkmen Kaidesi unvanına sahip olmuştur. Kastamonu Anadolu Beylikler kültürünün en iyi korunduğu yerlerden biridir. Bu gibi özellikler göz önüne alındığında Kastamonu’nun tarih, kültür, mimari ve kimlik olarak mutlaka korunması gerektiğini düşünüyorum. Yerel yöneticilerimizin kimliğimizin ifadesi olan yapılarımız, mimarimiz, mahallelerimiz gibi unsurları koruması ve bizlerin de bu korumaya yardımcı olması gerekmektedir.”
Bilim Günü konferansı sonunda salonda yer alan katılımcıların soru ve yaklaşımları ile bilim şölenine dönenen etkinlikler daha ilki olmasına karşın kentliliği bilgide yaratmak ve kentlilik katılımcılığı açısından amacına ulaşmış olarak görüldü.
Kastamonu Kent Müzesi Bilim Günleri etkinlikleri İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu’na plaket, yöresel ürünleri içeren çanta ve çiçek sunumuyla sona erdi.
10 Mayıs 2024 tarihinde yapılacak ikinci Kastamonu Kent Müzesi Bilim Günleri etkinliğinin konuğu ise Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümünden dünyaca ünlü Neolitik Dönem yerleşim yeri olan Çatalhöyük kazıları başkanı Doç. Dr. Ali Umut Türkcan olacak.