Ülker Stadyumu'ndaki Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı, çoğunluğun sağlanmasının ardından başladı. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kürsüye gelerek açıklamalarda bulundu. Ali Koç'un açıklamaları şu şekilde:
"Değerli kongre üyelerimiz, Türkiye'nin en büyük ailesi Fenerbahçe'nin sevgili mensupları, karşımda gördüğüm pankartlar beni ve arkadaşlarımı duygulandırdınız. Zaten dik durduk, eğilmedik sıkıntı buradan doğuyor. Teşekkür ediyorum, bence pankartı kaldıralım. Tüylerim diken diken oluyor. Olağanüstü bir kongreye, olağanüstü olağanüstü olağanüstü katılım. İşimiz çok, anlatacağımız ve konuşacaklar çok. Olağanüstü diyorum, Olağanüstü Genel Kurul olduğu için değil. Mübarek Ramazan ayında çok kısa süre içinde tribünleri bu şekilde doldurmanız olağanüstü. Bu sayıyı yakalayamamamızı isteyen düşmanlarımız vardı. Bu katılımla düşmanı, trolleri boşa çıkardınız. Helal olsun size."
"AĞIR BİR MÜCADELEYİ SÜRDÜRMEK ZORUNDA BIRAKILDIK"
"Camia olarak uzun yıllardır hukuki, ekonomik, sosyal birçok alanda ağır bir mücadeleyi sürdürmek zorunda bırakıldık. Zaten bugün burada, bu şekilde bulunmamızın sebebi de pervasızca ve namertçe emeğimizin ve hakkımızın gasp edilmesinin karşı sürdüreceğimiz mücadelenin yöntemini ve olası sonuçlarını değerlendirmek ve kararlaştırmak için buradayız. Son maçımızda Trabzonspor ile dünyanın hiçbir normal ülkesinde tamamlanmasına izin verilmeyecek bir maçı, bir kez daha oynamak zorunda bırakıldık. Daha evvel, birçok kez yaşadığımız gibi bir kez daha planlı bir organizasyonla emeklerimiz çalınmaya teşebbüs edildi. Korkarım bunlar sezon sonuna kadar devam edecektir. Bu yaşananlar, birazcık vicdanı olan herkesi rahatsız edecek boyuttadır."
"NE SESİMİZİ DUYAN VAR NE UTANAN NE SIKILAN"
"Bugün burada olağanüstü toplanmamızın sebebi sadece o maçta yaşananlar değil, çok daha fazlasıdır. Son maçlarda kaybettiğimiz 3 şampiyonluk, sözde şike kumpası, kirli ittifaklarla şampiyonluklarımızın çalınması, saha içinde insanları çıldırtan kararlar, TFF ve kurullarının çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mübah anlayışı ile kin ve nefret kusan bazı rakipler ve saymakla bitmeyecek birçok olay. Bizlere artık yeter dedirtti. Gerçek anlamda yeter, o bildiğiniz yeter değil! Biz camia olarak bana göre akılalmaz bir sabır gösterdik. Sağduyu ile yıllarca bize yapılan haksızlıkları haykırdık. Ülkemizi planlı bir şekilde, daha önce de yaptıkları gibi futbol üzerinden kaosa sürüklemeye çalışanlar var dedik ve diyoruz ancak ne sesimizi duyan var ne utanan ne sıkılan! Kısacası dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmamış, yaşanmayacak ve yaşanmasına izin verilmeyecek anormalliklere ve haksızlıklara 20 yıldır maruz bırakıldık. Bu duruma tepki göstermemek, hayatın olağan akışına aykırı. Onun için bugün buradayız. Trabzonspor maçında yaşadıklarımıza değinmek istiyorum. Bu bardağı taşıran son damla olmuştur. Maç sonrasında yaşananlar organize ve planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu herhangi bir futbol maçında yaşanan olaylardan ibaret değildir. Açık ve net söylüyorum, bu duruma göz yumulmuş ve müsaade edilmiştir. Böyle düşünüyoruz çünkü gergin geçeceği belli bir maçta valilik ve emniyet müdürlüğü gereken güvenliği sağlayamamıştır. Bugün genel kurul toplantısındayız, İstanbul Emniyet Müdürlüğü çok daha iyi bir güvenlik tedbiri almıştır!"
"MERT OLAN İNSAN TRİBÜNDE MASKEYLE OLMAZ"
"Trabzon'da yaşanan güvenlik zaafiyeti hiçbir şekilde hafife alınacak bir konu değildir. Görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlilerden devletimiz hesap soracak mı? İçişleri Bakanlığımız gerekli soruşturmaları yapacak mı, takipçisi olacağız. Maça gelen taraftara üst araması yapılmamıştır. Passolig tüm takım taraftarlarına açılmıştır. Maskeli taraftarlar nasıl oluyorsa, bir şekilde göz ardı edilmiştir. Karadeniz insanına pek çok sıfat addedebilirsiniz, bunlardan biri merttir. Mert olan insan tribünde maskeyle olmaz. Zaten onlardan biri sahaya atladı. Yüzlerce kişi futbolcularımıza saldırmak için sahaya girmiş ve 12 kişi tutuklanmış ve sadece 5 kişi gözaltındadır. Ancak buna mukabil, meşru müdafaa yapan futbolcularımız ve çalışanlarımız disiplin kuruluna sevk edilmişlerdir. Trabzonspor maçı çoğu zaman gergin geçer ama bu maçta hiç görmediğimiz kadar cisimler sahaya atılmıştır. Her dakika gerginlik artmıştır. Biz bunu İstanbul'dan görüp, hocamıza, "İstediğin an takımı sahadan çekebilirsiniz" derken, Trabzon Emniyeti burnunun dibindeki maça müdahale edememiştir"
"YURTDIŞIYLA TEMAS HALİNDEYİZ"
"Biz bu maçtan beri yurtdışıyla temas halindeyiz. Niye temas halindeyiz çünkü başımıza gelecekleri bildiğimiz için. Gözlemciler hatta yabancı gözlemciler hakeme tam puan vermişlerdir. Bizim temasta olduğumuz gözlemci uzmanlar, "Bu Avrupa'da olsa hakemin lisansı iptal olur" diyorlar ama TFF'nin getirdiği neredeyse tam puan vermiş!"
ERDEN TİMUR’A "FENERBAHÇE SENİ DE NOT ETTİ"
"Tek önceliği futbolcularımıza ceza verdirmeye çalışan rakiplerimizi de not ettik. Ancak bir tanesi var. Lügattaki kelimelerin insan versiyonu olsa bu, yalanın insan versiyonu olurdu. Yanında bir de suç makinesi terbiyesiz, utanmadan bir de TV'ye çıkıyor. Trabzon'da yaşanan olaylar için sadece "Olmamalıydı" deyip, 15 dakika bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini, o yarım aklıyla satır arası mesajlar vermeye çalışıyor. Koskoca camiana yaptığın kontratlarla, verdiğin bilgilerle yalanı dibine kadar soktun ama bakalım nereye kadar. Fenerbahçe seni de not etti. Sen camianda popüler olabilirsin ama her gece yatarken bizi düşün. Özellikle de benim başkanlığım bitince. TFF'miz, onların anlayışına göre oyuncularımız kaçmalıymış! Kaçsalarmış bütün bunlar yaşanmazmış! Herhalde futbolcularımızın uslu uslu dayak yemelerini bekliyorlardı! Kahramanca armamızı temsil ettiler orada! En kabul edemediğim bu kanallarda ve benzerlerinde işlenen, "Fenerbahçeli futbolcular saha ortasında sevinmemeliymiş" Onların bir futbolcusu açıklama yapıyor, "Ben hayatımda böyle bir şey görmedim" diyor. Daha 3 ay önce burada aldığınız galibiyeti kutladınız. Bu kadar mı geçmişi çabuk unutuyorsunuz? Mert Hakan eli cebinde gelmiş, neresinde gelseydi! Fenerbahçe'nin ülkesi ve vatanı için duruşu apaçık ortadayken, bu maçtan sonra tek bir siyasi partiden, devlet erkanından, TFF'den veya herhangi bir futbol paydaşından, geçmiş olsun mesajı gelmemesi son derece manidar ve bir o kadar da derin anlam taşımaktadır."
"FENERBAHÇE VE GALATASARAY AYNI PUANI ALMIŞ"
"10 seneye bakalım, bu sezon dahil on sezon. Fenerbahçe ve Galatasaray aynı puanı almış. Bu on senede Galatasaray 4, Beşiktaş 3, Başakşehir ve Trabzonspor 1 olmak üzere 9 şampiyonluk 4 takım arasında paylaşılmış. Fenerbahçe yine şampiyon olamamış. Bu tabloda şampiyonluğu olmayan tek takım Fenerbahçe. Bu istatistikle gösterdiğimiz, Fenerbahçe'nin 13 senede bir kere şampiyon olmasının sadece sportif argümanla açıklanması söz konusu değildir. Bu, hayatın olağan akışına aykırı! Niye hep Fenerbahçe yaşamış? İşte onun için biz bugün buradayız. Bugün burada tepkimizi adaletsizliğe, haksızlığa, isyanımızı göstermek için toplandık. Benim için şahsim için söyleyebilirim, yönetim kurulundaki tüm arkadaşlarımız bunu söyleyebilir, bugün burada, en azından şahsım için söylüyorum, hayatımın en büyük gururunu yaşattınız. Buraya gelip bu haksızlığa karşı isyanınızı göstermek için. Allah hepinizden razı olsun. Bunu görünce, Fenerbahçe'nin hiçbir zaman sırtının yere gelmeyeceğini görüyorum! Fenerbahçe tek başına da olsa dimdik ayakta duracağının en güzel ifadesi bugün burada bu topluluktur. Sizlerin başkanınız olmaktan iftihar ediyorum."
"TARİHTEN HİÇ DERS ALMAMIŞSINIZ!"
"Neden hep Fenerbahçe? Bize neyin diyeti ödetilmek isteniyor! Bu haksızlıklar ne zaman son bulacak! 100 yıllık kulüpleri birbiriyle çatıştırarak futbol üzerinden yeni bir toplumsal kaos mu çıkartmaya çalışıyor birileri? Bu saldırıyı planlayanlar, siz Fenerbahçe'nin tarihine hiç baktınız mı? Henüz 11 yıllık kulüpken bile işgal kuvvetlerine boyun eğmeyen Fenerbahçe'yi bu zorbalıklarla teslim alabileceğinizi sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz! Tarihten hiç ders almamışsınız!"
"İKİ TANE UÇ ALTERNATİFİMİZ VAR"
"2 alternatifimiz var aslında. Herkes bir alternatif üzerinde odaklandı. İki tane uç alternatifimiz var. Biri hiçbir şey yapmamak, biri de futbol faaliyetlerini askıya almak. Biz artık hiçbir şey yapmamaktansa bundan sonraki süreçte itiraz bayraklarını kaldırarak, kendi göbek bağımızı kesip, her gün ölmektense bir gün ölmeyi düşünerek sizlerin huzuruna çıktık. Ben ve arkadaşlarım, hem dik dururuz hem eğilmeyiz ama önemli olan bizlere bunları yapanlar en büyük gücü, son yıllarda Fenerbahçe camiasının eskisi kadar kenetlememesinden, son yıllarda çok fazla çatlak ses olmasından! Artık bizler de fabrika ayarlarına dönmeliyiz. Bugün ne sonuç çıkarsa çıksın, biz yönetim olarak elimizden gelen tüm çabayı sarf edeceğiz."
"HİÇBİR ŞEY YAPMAMAK, YAPILABİLECEK EN KÖTÜ TERCİHTİR"
"Tek tek opsiyonlara girmeden özet görüşleri paylaşacağım. Hiçbir şey yapmamak, yapılabilecek en kötü tercihtir, muhakkak bir şey yapmalıyız dendi. Ne yapılacaksa, kademeli, ölçülü ve zamanlaması doğru olmalı dendi. Kamuoyuna ve yetkililere en güçlü mesajı verirken, bize de en az zarar veren formülleri seçmeliyiz dendi. En uç opsiyonlardan biri olan ligden çekilme, hepinizi anlıyorum. Bu tiyatronun figüranı olmayalım diyorsunuz. Ama figüran olmamakla, meydanı boş bırakmamak arasındaki dengeyi de iyi düşünmemiz gerekiyor."
"LİGDEN ÇEKİLME SON ADIM OLMALI"
"Şampiyonluk şansımız devam ederken, yılmadan sonuna kadar mücadele edip, meydanı boş bırakmayalım, ligde kalan maçlara genç takım ile çıkalım. Ligden çekilmeyi sezon sonunda bir kez daha değerlendirelim. Ligden çekilme, bu sezonun tüm emeklerini çöpe atmak olur. En kararlı adımları atalım, ligden çekilelim. Buna mukabil yine bir görüş, en kararlı adımları atalım, ligden çekilme dahil olacaksa da en son adım olmalı. Bu görüş çok ağır bastı, ligden çekileceğimizi faaliyetleri donduralım. Benzer sorunları yaşamaya devam edeceğiz diyenler oldu. Lige genç takımla devam edelim, Süper Kupa ve Avrupa'ya A takımla çıkalım görüşü oldu. Şimdi bizim görüşümüz, bu konuyla ilgili, futbol faaliyetlerini askıya almayı şu anda hiç değerlendirmiyoruz. Bunun için hazırlıklı olmamız gerek. Faaliyetlerimizi başka bir alanda devam ettireceğimiz alanda hazırlık olmamız gerek. Buradaki haksızlık devam ederse, bir bacağımız yurt dışında olsun görüşü var. Ancak askıya almak demek, amatör kümeden başlamak demek tekrar hazır olduğumuzda. Bunu da aşarız bir nebze. Süper Lig'de bir kulüple birleşiriz. Ama bunların en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gerek. Doğru düzgün bir yurt dışı yapılanmamız, bu konuyu gündemimize getirmiyoruz."
"3 AY SONRAKİ GENEL KURULA KADAR RAFA KALDIRIYORUZ"
“En son seçenek olarak tercih edilen opsiyon ligden çekilme. Buradaki en önemli sebep, "Ben burada muhatap olmak istemediğim adamlarla neden alt ligde muhatap olayım" düşüncesi. Bunu da anlayışla karşılıyoruz. Bu opsiyonu, 3 ay sonraki Genel Kurul'a kadar masadan kaldırıyoruz.”
"URFA'YA SEYAHAT PLANI YAPMAYIN"
"2 Nisan akşamına kadar Urfa seyahat planı yapmayın, bilet almayın diye. En sonunda 2 Nisan gecesindeyim. Aynı çağrıyı yine yapıyorum. Urfa'ya seyahat planı yapmayın, Süper Kupa biletlerini rezerve etmeyin. İki opsiyonumuz var, biri Süper Kupa maçına hiç çıkmamak birisi ise U19 ile çıkmak. Yaptığımız görüşmelerde radikal bir karar alınacaksa Süper Kupa ile başlanmalı dendi. Ben buna arkadaşlarımla beraber sonuna kadar katılıyorum. İlkesel sebeplerle katılıyorum. Ülke puanı, vatan millet sakarya diyeceksin, helal olsun diyeceksin, ondan sonra da 'rakibiniz kabul etmedi' diyeceksin. Karagümrük maçını tarihini değiştirelim diyeceksin, Karagümrük kabul etmezse ne olur diyoruz, hallederiz diyorlar. Karagümrük'ü hallediyorsunuz, Galatasaray'ı halledemiyorsunuz öyle mi! Sen buranın amirisin, vereceksiniz kararı geçeceksiniz. 15 Mart'a kadar Süper Kupa tarihini bekleseydiniz. Lanetli midir nedir bu Süper Kupa, bir türlü dikiş tutturamadı. Avrupa'da oynayan, rakibimiz olan takımların federasyonları takvimi değiştirecek, bizim federasyonumuz vatan millet derken Süper Kupa tarihini değiştirmeyerek Fenerbahçe'nin hem şampiyonluk hem Avrupa yoluna taş koyacak. Çıkmayalım diyen o kadar çok insan var ki! Bir karar vermeliyiz, Süper Kupa maçına hiç çıkmama veya U19'la çıkma. Süper Kupa'ya çıkmazsan Türkiye Kupası ve Süper Kupa'ya katılamama. Yöneticilere 1-3 yıl hak mahrumiyeti, bizi yakalamışken bırakmazlar. Mali açıdan çok büyük bir bedeli var mı, bilmiyoruz. Geliri yok, onu biliyoruz. Bütün organizasyon için yapılan masrafları karşılamak zorundayız. Süper Kupa maçına U19 ile çıkma opsiyonunu sizlere soracağız!"
"TRABZON'A GİTMEYELİM OPSİYONU VAR"
"Faili meçhul çözülene kadar Trabzon'a gitmeyelim opsiyonu var. Bu aklımıza yatan opsiyon. Sadece 3 değil, 6 puan etkileniyor. Buraya bir müddet U19 ile gidelim deniyor. Ona zamanı gelince bakarız."
"3 MİSLİ GELİR SAĞLAYABİLİRİZ"
"Yayın havuzundan keşke çıkabilsek... 3 misli gelir sağlayabiliriz. Kanunen sıkı sıkıya bağlanmış bir durum. O mümkün değil."