Kastamonu halkı, sabah ve akşam saatlerinde şehiriçi otobüslerindeki yoğunluk nedeniyle şikayetlerini dile getirdi. Bu nedenle işe gidiş ve dönüş saatlerinde daha fazla otobüsün sefer yapması talebinde bulunuldu.
Kastamonu Minibüsçüler Kooperatifi Özel Halk Otobüsü İşletmesi Başkanı Mehmet Tiryakioğlu ise, günlük olarak 1300 seferin gerçekleştirildiğini belirtirken, özellikle sabah mesai saatlerinde 1,5 dakika arayla otobüslerin sefere çıktığını ifade etti. Ancak, halkın artan taleplerine karşılık olarak daha fazla otobüs seferi düzenlenmesi yönündeki isteklere şimdilik olumsuz cevap verdiklerini aktardı.
Başkan Tiryakioğlu, mevcut durumun yoğunluğunun normal sınırlarda olduğunu ve şehir içi ulaşımın etkin bir şekilde sağlandığını vurguladı. Yoğunlukla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve gerektiğinde uygun önlemleri almaya hazır olduklarını dile getirdi.
“ARAÇLARIMIZ GÜNDE 1300 SEFER ATIYORLAR”
Tiryakioğlu, Açıksöz Gazetesine şu açıklamalarda bulundu: “Bizim normal hatlarda çalışan araçlarımız günde 1300 sefer atıyorlar. Sabah mesai saatlerinde 1,5 dakika arayla araç çıkarıyoruz. Üç tane ana hattımız var. Ana halterlerimiz var. Tosya Yolu, Yeşilkent, Doğakent, Esentepe, çarşamba günleri hayvan pazarına var… Yolcu durumuna göre dakika ayarlaması yapıyoruz biz. Örneğin 3 dakika arayla araç çıkarıyorsak yolcu yoğunluğu olduğu zaman 2 dakika arayla araç çıkarıyoruz.
“AYNI ANDA ŞEHİRİÇİ TRAFİKTE 40 ADET ARABA VAR”
Biz Kastamonu halkına en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Her iş sektöründe olduğu gibi bizim iş sektörümüzde de muhakkak sorunlar olacak. Sorunsuz hiçbir iş yoktur. Bugün büyük şehirlere gittiğimiz zaman veya diğer illere baktığımızda biz Kastamonu’da Türkiye’de bu hizmeti veren sayılı halk otobüslerinin arasına gireriz. Kastamonu’da biliyorsunuz ki hatlar uzadı. En uzun hattımız şu anda gidiş geliş 50 km. Aynı anda şehiriçi trafikte 40 adet araba var. Bir ritim bu. Sabah yoğunluk oluyor diyorlar ya; sabah muhakkak yoğunluk olacak. Çünkü sabah mesai saati. İş girişlerinde iş çıkışlarında muhakkak yoğunluk olur. Yolcu durumuna göre dakika ayarlaması yapıyoruz. Biz zaman zaman güzergaha çıkıyoruz, yolcunun yoğun olduğu yerleri biliyoruz, buralarda denetleme yapıyoruz eğer ihtiyaç varsa ona göre tedbir alıyoruz. Yolcuyu biz taşıyoruz ve en asgari sorunla taşımak zorundayız. Bakın sorunsuz demiyorum, en asgari sorun ile. Sorunsuz olmak gibi bir şansı yok.
“AYDA 150 BİN KİŞİ ÜCRETSİZ ÇEKİYORUZ”
Yolcular da şöyle bir algı var, “ben her zaman oturarak gideyim”. Ama adı üstünde dolmuş, halk otobüsü. Dolmuşta oturarak gitme beklentisi her zaman olamaz. Zaman zaman denk gelir oturursunuz zaman zaman ayakta gidersiniz. Dünyanın her yerinde bu böyle.
Yolcunun yoğunluğu mantığında şöyle de bir durum var. Biz ayda 150 bin kişi ücretsiz çekiyoruz. Bunu araba başına hesapladığımız zaman 16 bin Türk Lirası gibi bir karşılığı var. Araba başına 16 bin Türk Lirası ciddi bir rakam. Bizim kazancımız ne ki aylık 16 bin Türk Lirası ücretsiz çekiyoruz. Bu ücretsiz çekimlerin bir olumsuz yönü daha var. 65 yaş üstünü, engelli vatandaşları ve engelli refakatçılarını ücretsiz çekiyoruz. Ama bu durum çok suistimal ediliyor.
“2 MİLYON 132 BİN TL’YE KARŞILIK 350 BİN TL ALIYORUZ”
Eskiden küçükler büyüklere yer verirdi. Şimdi 65 yaş üstüne kimse yer vermiyor. Neden böyle bir algı oluştu? Çünkü dolmuşları çok meşgul ettikleri düşünülüyor. Tabii ki 65 yaş üstü vatandaşların başımızın üstünde yeri var da ücretsiz yapılan hiçbir işlemde iyi verim alamazsınız. Bizim tespitlerimiz var. Örneğin 65 yaş üstü bir vatandaşımız bir günde 15 defa dolmuş kullanmış. Ve onlarda şöyle bir algı var devlet bizim paramızı ödüyor diyorlar. Devlet bu durumda araba başına 2 bin 700 TL gelir desteği veriyor Kastamonu’ya. Bu da sadece 65 yaş üstü için değil tüm ücretsiz çekilenler için verilen destek. Bu gelir desteğinin içinde kimler var; 65 yaş ve üstü, engelliler ve diğer ücretsiz dediğimiz kalemler. Yani 150 bin kişilik ücretsiz taşımanın maliyeti bize 2 milyon 132 bin TL civarı. Biz devletten bu rakamın ne kadarını alıyoruz, 350 bin lirasını alıyoruz. 2 milyon 132 bin TL’ye karşılık 350 bin TL alıyoruz. Tabi bunun için hizmeti aksattığımız anlamına gelmiyor, bu bir bahane değil. Bizim de para kazanma ihtiyacımız var. Bizim de emeğimizin karşılığını alma gereksinimimiz var. Neticede itibari ile hem kamu hizmeti yapıyoruz hem de esnafız biz.” dedi.