Okullar depremlere hazır mı?

Özellikle anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerde karşılaşılacak bir acil durum ya da afet anında öğrencilerin nasıl davranacaklarını bilmeleri ve onları yönlendirecek olan kişilerin yeterlilikleri oldukça önemli.

İş Sağlığı ve Güvenliği Öğr. Görevlisi Esad Sadık Demirtaş, okullarda ‘Okul Afet ve Acil Durum Yönetim Kurulu’ oluşturulması önerisinde bulundu. Demirtaş, “Kurul bünyesinde acil durumlara ilk müdahaleyi gerçekleştirerek daha büyük felaketlerin olmasını önlemek için personeller arasından acil durum ekipleri belirlenmeli.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Öğr. Görevlisi Esad Sadık Demirtaş, okullarda bulunan acil durum ekiplerinin yeterlilikleri konusu hakkında bilgi verdi.

Türkiye’nin jeolojik, meteorolojik ve topografik yapısı nedeniyle sıklıkla doğa kaynaklı afetlere maruz kaldığını dile getiren Demirtaş, AFAD verilerine göre, bu coğrafyanın Türkiye’yi başta depremler olmak üzere, yangın, heyelan, su baskını, kaya düşmesi ve çığ gibi çeşitli afetlerle ve acil durumlarla karşı karşıya getirdiğini anlattı.

Ülkemizde deprem meydana gelme ihtimali bulunması ve gerçekleşme zamanı, şiddeti ve süresinin bilinmemesinin depreme nerede yakalanacağımızı da bilmememize neden olduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: “Bu sebeple evlerde, işyerlerinde, alışveriş merkezlerinde, yollarda, okullarda ve birçok alanda acil durumlarla karşılaşabilir ve doğal afetlere maruz kalabiliriz. Özellikle anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerde karşılaşılacak bir acil durum ya da afet anında öğrencilerin nasıl davranacaklarını bilmeleri ve onları yönlendirecek olan kişilerin yeterlilikleri oldukça önemli.

Belirli periyotlarla tatbikatlar yapılmalı

Bu yüzden okullarda ‘Okul Afet ve Acil Durum Yönetim Kurulu’ oluşturulmalı. Kurul bünyesinde acil durumlara ilk müdahaleyi gerçekleştirerek daha büyük felaketlerin olmasını önlemek için personeller arasından acil durum ekipleri belirlenmeli.”

Okullarda acil durum ve afetlerin önemine yönelik birçok ülkede çalışmalar yürütüldüğünü de dile getiren Demirtaş, şunları kaydetti: “Belirli periyotlarla tatbikatlar yapılarak meydana gelmesi muhtemel afet ve acil durumlar karşısında planlı bir çalışma gerçekleştiriliyor. Ülkemizde bu alanda ‘İşyerlerindeki Acil Durumlar Hakkındaki Yönetmelik’ ile çalışma ortamlarında acil durum planlarının hazırlanması, önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda yapılması gereken çalışmalar ile bu durumların güvenli olarak yönetilmesi ve bu konularda görevlendirilecek ekiplerin belirlenmesi kanunla açıkça belirlenmiştir.

ACİL DURUM PLANLARI HAZIRLANMALI VE GÖREVLİLER EĞİTİLMELİ

Ayrıca 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği ile beraber çalışma ortamlarında İş Sağılığı ve Güvenliğine verilen önem artırılmak istenmiştir. İşyerlerinde ve kurumlarda risk değerlendirmesi ve acil durum planları hazırlama çalışmalarına katılmak, tehlike ve riskleri analiz ederek çalışanların daha güvenli bir ortamda işlerini yürütebilmeleri için üniversitelerde İş Sağlığı ve Güvenliği programları kurularak İş Güvenliği Uzmanları yetiştirilmeye devam ediliyor.

Okullarda acil durum ve afetlerle ilgili yapılması gereken çalışmalarda özellikle okul yöneticilerine çok iş düşüyor. Acil durum planı çalışmaları yapılması, ekipler görevlendirilirken personellerin gönüllük esasına göre belirlenmesi ve görev alacakları alanlarda yeterli bilgiye sahip olmaları gerekiyor. Özel durumlu kişiler, hamile çalışanlar, yaşlılar, uzun süreli izne ayrılanlar, görevlendirme ile başka bölgelerde çalışanlar gibi kişilerin acil durum ekiplerinde olmamaları gerekir.”

Demirtaş, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe atıfta bulunarak, şunları söyledi:

“İşyerlerinde, acil durumlara müdahale ve acil durumlarla mücadele için, yapı yüksekliği 30.50 m.’den fazla olan konut binaları ile içinde 50 kişiden fazla insan bulunan konut dışı her türlü yapıda, binada, tesiste, işletmede ve içinde 200’den fazla kişinin barındığı sitelerde; söndürme, kurtarma, koruma ve ilk yardım olmak üzere toplam 4 birimden oluşan acil durum ekipleri kurulmalı.

Çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli olarak belirlenen iş kollarında ve bu binalarda sırasıyla her 30, 40, 50 kişiye ilk yardım hariç en az bir ekip üyesi belirlenmeli. İlk yardımda ise bu sayılar sırasıyla 10, 15, 20 kişiye en az bir kişi olmalı. 10’dan az çalışanı olan işyerlerinin söndürme, kurtarma ve koruma ekiplerinin tamamı için en az 1 destek elemanı görevlendirmeleri yeterli.

Acil durum ekipleri nasıl belirleniyor?

Özellikle acil durum ekipleri belirlenirken;

Fiziksel ve zihinsel açıdan hazır olan ve iş için nitelik ve beceriye sahip kişiler,

Sağlık kontrolleri temiz çıkan, risk yönetimi konularında geniş eğitimlere sahip kişiler ya da eğitim alarak kendini geliştirmeye çalışan kişiler,

İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamında risk ve tehlikelerin ayrımını rahatlıkla yapan kişiler,

Acil duruma maruz kalan kişiler ile etkili iletişim diline sahip kişiler,

Maruz kalan kişilere kurtarılma anında psikolojik destek verebilecek kişiler tercih edilmeli.”