Dolandırıcılık suçu tck 158 , insanların mal varlıklarını hileli yollarla ellerinden almaya çalışan kişilerin işlediği bir suçtur. Bu suçu işleyen kişiler genellikle bilgi sahibi oldukları alanlarda insanları kandırarak para veya mal elde etmeye çalışırlar.
Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesi, dolandırıcılık suçunu tanımlar ve cezalandırır. Bu maddeye göre, bir kişinin hile ile başkasını kandırarak mal veya para elde etmesi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer dolandırıcılık suçu nitelikli ise, yani mağdurun yararına ya da başka bir kişinin zararına ağır bir hasara sebep olunmuşsa veya dolandırılan kişi nin ekonomik veya sosyal durumundan faydalanılmışsa, ceza miktarı artacaktır.
Yargıtay kararlarına göre, dolandırıcılık suçu; diğer insanları kandırmak, zorlamak ya da korkutmak suretiyle elde edilen mal ve paralara el koymak şeklinde işlenir. Suçun hileli bir şekilde işlenmesi gerekmekte, tehdit ve şiddet yoluyla elde edilen mal ve paralar dolandırıcılık suçuna girmez.
Cinsel Taciz Suçu ve TCK 105
Cinsel taciz suçu, bir kişinin bir başka kişinin isteği dışında cinsel içerikli sözler ya da davranışlar sergilemesi ve böylece diğer tarafın rızası olmadan cinsel tacize uğramasına neden olması şeklinde işlenen bir suçtur. Cinsel taciz suçu, mağdurun kişilik haklarını ihlal ettiği için oldukça ciddi bir suçtur.
Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesi, cinsel taciz suçunu tanımlar ve cezalandırır. Bu maddeye göre, bir kişinin rızası olmadan bir başka kişiye cinsel tacizde bulunması, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer cinsel taciz nitelikli ise, yani mağdurun 15 yaşından küçük olması ya da kişinin güvenilirlik ve otoritesi nedeniyle mağdurun direnememesi gibi özel bir durum söz konusu ise, ceza miktarı artar.
Yargıtay kararlarına göre, cinsel taciz suçu, mağdurun rızası dışında cinsel içerikli sözler ya da davranışlar sergilenmesi şeklinde işlenir. Suçun işlenmesinde cinsiyet ayrımı yapılmaz ve hem erkeklere hem de kadınlara karşı işlenebilir. Suçun cezası, mağdurların psikolojik sağlıklarını etkileyen ciddi sonuçları nedeniyle oldukça önemlidir.
Kasko Şirketi Bana Dava Açtı: Ne Yapmalıyım?
Kasko şirketi bana dava açtı ne yapmalıyım ?Aracınızın kasko poliçesi ile güvence altına alındığı durumlarda, poliçenizde belirtilen şartlar doğrultusunda hasar durumlarında kasko şirketi tarafından size ödeme yapılması beklenir. Ancak bazı durumlarda kasko şirketleri, ödemeleri yapmak yerine sizden talep olmadığı sürece başka arayışlara girebiliyor. Özellikle bazı durumlarda, kasko şirketi tarafından size karşı dava açılabiliyor. Bu durumda ne yapmanız gerektiğine dair ipuçlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Kasko Şirketleri ve Dava Süreçleri
Aracınızın kasko poliçesi ile aracınızın camı, lastiği, kaportası ve daha birçok durum için güvence altına alınırken bazen hasar durumlarında ödeme yapmak istemeyebilirler. Kasko şirketleri, ödemeleri yapmak yerine öncelikle sizin de işbirliği yapmanızı beklerler. Sizden bekledikleri ise, hasarın kaynağına dair belgelemelerle dolu bir paket hazırlamanızdır. Daha sonra kasko şirketi, bu belgeleme işlemi doğrultusunda sizinle aradaki farkın ödenmesi konusunda karar vermeye çalışır. Ancak bazı durumlarda bu süreçte, kasko şirketi tarafından size karşı dava açılabiliyor.
Kasko Şirketinin Dava Gerekçelerine Karşı Savunmanız
Aracınızın kasko poliçesi ile aracınızı güvence altına alırken de, bazı şartlar bulunur. Bu şartlar doğrultusunda, karşı tarafın açacağı davalarla ilgili olarak poliçenizde bulunan koşullar ve kapsamlar önem taşır. Dolayısıyla kasko şirketi tarafından sizinle ilgili bir dava açıldığında, bu dava gerekçelerine karşı savunmanızı kendiniz yapabilir veya bir avukattan yardım alabilirsiniz. Burada önemli olan, kusurun size ait olmadığını ispatlayabilmek ve dava sürecinde haklarınızı koruyabilmektir.
Sigorta Şirketinin Rücu ve İcra Takibine İtiraz: Ne Yapmalıyım?
Sigorta poliçeleriyle ilgili zararların ödenebilmesi için rücu hakları bulunmaktadır. Sigorta şirketleri, poliçelerdeki ödeme şartları doğrultusunda yapılan ödemeler karşılığında müşteriden rücu hakkı kullanabilmektedir. Bazı durumlarda ise, müşterinin ödeme yapmaması ya da yapılan ödemenin yetersiz olması sebebiyle sigorta şirketi, icra takibiyle tahsilat sağlamayı deneyebilir. Bu durumda ispat ve itiraz hakları önem kazanır.