10 yıl sonra ilk sanık hakim karşısına çıktı

Kastamonu Üniversitesi eski Genel Sekreteri Muhiddin Sağlam’ın 2012 yılında öldürülmesi olayıyla ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde ilk sanık, 10 yıl sonra hakim karşısına çıktı. Evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonrası hayatını kaybeden genel sekreter cinayetinde kullanılan silahtan çıkan boş kovan, FETÖ soruşturması çerçevesinde evinde arama yapılan sanığın evinde bulundu. Bunun üzerine sanık hakkında dava açılırken, savcılık soruşturmasının ise gizlilik kararıyla devam ettiği öğrenildi.

Kastamonu Üniversitesi eski Genel Sekreteri Muhiddin Sağlam, genel sekreterlik görevinde bulunduğu dönemde 2012 yılının Aralık ayında ikamet ettiği Safalan Caddesi Safalan Sitesindeki evine geldiği sırada uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Olayın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen olay çözüme kavuşturulamadı. Yürütülen cinayet soruşturması çerçevesinde 15 Temmuz 2016 tarihindeki hain darbe girişiminin ardından 25 Temmuz’da FETÖ soruşturması sebebiyle sanık M.T.’nin evi arandı. Yapılan aramada Kastamonu Üniversitesi eski Genel Sekreteri Muhittin Sağlam cinayetinde kullanılan silahtan çıktığı tespit edilen şifreli çanta içerisinde boş kovan ele geçirildi. Bunun üzerine FETÖ’den yargılanan M.T. hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. 10 yıl sonra Muhittin Sağlam cinayetiyle ilgili olarak ilk kez dava açılırken, diğer yandan Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmada gizlilik kararıyla birlikte devam ettiriliyor.

10 yıl sonra Muhittin Sağlam cinayetiyle ilgili olarak dava açılan M.T. ise, ilk kez hakim karşısına çıktı. Muhittin Sağlam cinayeti şüphesiyle 10 ay tutuklu kalan M.T., yapılan ara duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

“EVİMDE ÇIKAN KOVANI MERAKTAN VE HATIRA KALSIN DİYE SAKLIYORDUM”

Aileye başsağlığı dileğinde bulunan M.T.; “Hem kendileri hem de ben mağdur oldum. Bana kumpas kuruldu. 3 Aralık’ta tutuklandım. Benim hiçbir suçum olmamasına rağmen bana bilgi verilmedi. Bana suçlu muamelesi yapıldı” dedi.

Kendisine kumpas kurulduğunu iddia eden M.T., “Aylardır anlatmaya çalışıyorum. Bu kovan sonradan konuldu. Bana kumpas kuruldu. Bu kovan üzerinden gidilirse gerçek suçlu ortaya çıkacaktır. Benim evimden çıkan kovanlar özel güvenlik şirketlerindeki kovanlar ve bizlerin eğitim atışı yaptığımız kovanlar. Ben ise bu kovanları meraktan aldım, 12 tane silah alındı. Bu silahlar denetlenmedi” diye konuştu.

Mardin’de ve Kastamonu’da görevde bulunduğu sürede eğitim verdiği süreçteki silahların ve kovanların incelenmesi talebinde bulunan M.T., “Bu kovanlar özel güvenlik şirketlerine ait kovanlar. Bunlar şirketlerin kovanları ve ben de meraktan aldım bana hatıra kalsın diye evimde saklıyordum” şeklinde konuştu.

Mahkeme başkanının, evinde keleş mermisi ya da farklı silahların mermilerinin değil de her yerde bulunması muhtemel 9 mm. çapındaki kovanı neden sakladığını sorması üzerine M.T., “Meraktan ve anı olarak kalsın diye aldım. Ben suçlu olsam neden alıp evimde saklayayım. Meraktan hatıra olarak kalsın diye bu kovanları aldım. Bu kovanlar özel şirketlere ait kovanlar olduğu inceleme sonrasında ortaya çıkacaktır. 25 Temmuz’da (15 Temmuz 2016 yılındaki hain darbe girişimi sonrası) şifreli siyah çantanın içerisinden çıktı. Sonra bu koş kovanlar alındı. Bu kovanı kim koyduysa katil ortaya çıkacaktır. Profesyonel bir katil var. Bunu emniyet koydu diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“FETÖ BENİ BU OLAYA KURBAN ETTİ”

2016 yılında evinde arama yapıldığını hatırlatan M.T., şöyle konuştu; “FETÖ beni seçti. Beni kurban etti. Çünkü ortada profesyonel bir cinayet var. Olayı benim üzerime yıkmaya çalışıyorlar. Bu kovanı koyanın kim olduğu bulunursa ortaya çıkacaktır. Ben masumum. Benim üzerimden değil de kovanın üzerinden gidilirse bu olay çözülecektir.”

“OLAY GÜNÜ EVİMİN BAHÇESİNDE İKİ KİŞİ GÖRDÜM, ROBOT RESİMLERİNİ ÇİZDİM”

Muhittin Sağlam’ın eşi Hatice Sağlım ise, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek; “Ben olay yaşanırken görmedim. Fakat evimin bahçesinde iki kişi gördüm. Bunların da robot resimlerini çizdirmiştim. Karşılaştırılmasını talep ediyorum” dedi.

“OLAYIN HER BOYUTLARIYLA AYDINLATILMASINI BEKLİYORUZ”

Müşteki Avukatı Akif Güzel de, 2012 yılında gerçekleştirilen cinayetle ilgili soruşturmanın halen açık olduğunu ifade ederek; “Üniversitenin genel sekreterinin öldürülmesi olayı bugüne kadar faili meçhul olarak geldi. O dönemin emniyet müdürü, mahkeme başkanı, başsavcısı FETÖ’den ihraç edildi. Muhittin Sağlam, üniversitede ihalelere bakıyordu ve korku içerisindeydi. Hatta tayin istemeyi bile düşündü. Bu yüzden biz organize bir cinayet olduğunu düşünüyoruz. Çünkü FETÖ silahlı bir terör örgütü, 15 Temmuz’da bunu gördük. 2012 yılında da bunu yapabileceğini düşünüyoruz. Şifreli çantaya kovan koyma imkanı kimsenin yoktur. Bir kişinin evinde mermi kovanı saklaması meraktan olabileceği gibi kendisini korumaktan da olabilir. Bizler, gerçeğin ortaya çıkartılmasını istiyoruz. Sanık, FETÖ ile ilgili yargılanıyor. Olayda kullanılan silahtan çıkan bir mermi çekirdeğini evinde saklıyor. Hayatın olağan akışına aykırı diye düşünüyoruz. Olayın aydınlatılmasını bekliyoruz” diye konuştu.

“GELECEKTEN UMUTLUYUM, ADALETE GÜVENİYORUM”

2019 yılında öldürülen babası Muhittin Sağlan için imza kampanyası başlatan Seyfettin Sağlam ise, duruşma sonrasında yaptığı açıklamasında şunları kaydetti: “2012 yılında babam vuruldu. İlk defa 10 yıl sonra dava açıldı. Bundan sonra duruşmaları takip edeceğiz. Nasıl bir karar çıkacak bakacağız. 10 yıl sonra dava açıldı, gelecek neyi gösterecek bakacağız. Olayın faillerinin bulunmasını istiyoruz. Kendimi çok stresli hissediyorum, iyi hissetmiyorum. Gelecekten umutluyum, adalete güveniyorum.”

CİNAYET DÖNEMİNDEKİ EMNİYET MÜDÜRÜ, BAŞSAVCI VE MAHKEME BAŞKANI İHRAÇ EDİLDİ

Öte yandan cinayetin işlendiği gün konuya ilişkin basın yasağı getirilen olayla ilgili olarak o dönemin Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Tarık G. ile yine o dönemin Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı E. Kürşat D. ve o dönemin Kastamonu Emniyet Müdürü Sami U., FETÖ üyesi olmaktan ihraç edilerek tutuklanmışlardı.

Mahkeme heyeti, davadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 27 Nisan tarihine ertelerken, mütalaanın hazırlanması için dosyayı Cumhuriyet Savcısına teslim etti. (iha)