Özel Kastamonu
Anadolu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hürrem Sultan Ataç
Şentürk, Ocak ayı Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık
Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, “Rahim Ağzı Kanseri, dünyada
kadınlarda meme kanseri ve kalın bağırsak kanserinden sonra üçüncü sıklıkta
görülürken, ülkemizde 10’uncu sıradadır. Tarama ve erken teşhis ile tam
tedavisi mümkün olan Rahim Ağzı Kanseri, günümüzde kanserden ölüm nedenleri
arasında çok geride yer almaktadır. Rahim Ağzı Kanseri nedeni tamamen
belirlenmiş ve aşı ile önlenebilen tek kanserdir” ifadelerini kullandı.
SERVİKS KANSERİ’NİN RİSK FAKTÖRLERİ
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri’nin risk faktörleri hakkında bilgi veren Op. Dr. Şentürk, “Kadınlarda Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, erken yaşta (16 yaştan önce) ilk cinsel ilişki, birden fazla cinsel partner varlığı, sigara içimi, beslenme alışkanlığı (meyve ve sebzeyi az tüketmek rahim ağzı kanseri riskini artırmaktadır.) Yüksek doğurganlık sayısı, düşük sosyoekonomik düzey, özellikle 5 yıldan daha uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı Rahim Ağzı Kanserini arttıran risk faktörleridir. Bugün rahim ağzı kanserinin yüzde 99.9’una HPV (Human Papilloma Virus) enfeksiyonunun yol açtığı bilinmektedir. HPV’nin tespiti erken dönemde rahim ağzındaki kanser öncülü değişikliklere işaret etmekte ve kanser teşhisini kolaylaştırmaktadır. Günümüzde HPV testleri rahim ağzı kanseri taramasında yer almaktadır. HPV testi rahim ağzı hücrelerde virüsün tespiti esasına dayanan bir testtir. Ülkemizde ulusal kanser tarama standartlarına göre 30-65 yaş grubundaki her kadın 5 yılda bir HPV +Pap smear ile taranmaktadır. 65 yaş ve üzeri kadınların son 2 testinde anormal bir durum izlenmemiş ise tarama programından çıkarılır. HPV testi ve smear alınması son derece basit ve ağrısız işlemlerdir” dedi.
“MUTLAKA DOKTORUNUZA BAŞVURUN”
Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hürrem Sultan Ataç Şentürk, Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri hakkında şu bilgileri verdi: “Erken evrede hastaların rahim ağzı kanseri belirtilerini anlayabilmeleri oldukça güçtür. HPV enfeksiyonlarının çoğunluğu belirtilere veya hastalığa neden olmaz ve kendiliğinden düzelebilir. Bununla birlikte, belirli HPV tipleri (çoğunlukla 16 ve 18 yüksek riskli grup) ile devam eden enfeksiyon, kanser öncesi lezyonlara neden olabilir. Tedavi edilmezse, bu lezyonlar rahim ağzı kanserine dönüşebilir, ancak bu ilerleme genellikle uzun yıllar almaktadır. Rahim ağzı kanserinin belirtileri, ancak kanser ileri bir aşamaya gelindiğinde ortaya çıkmaktadır. Rahim ağzı kanseri farkındalığı açısından şu belirtileri görürseniz mutlaka doktorunuza başvurunuz; Düzensiz mens (adet) dönemleri arasında veya cinsel ilişkiden sonrasında anormal vajinal kanama, cinsel ilişki sırasında ağrı, sırt, bacak veya kadın cinsel organlarının olduğu bölgede ağrı, yorgunluk, kilo kaybı, iştah kaybı, vajinal rahatsızlık veya kokulu akıntı, tek bir bacakta şişkinlik, idrar yaparken ağrı.”
“DÜZENLİ TARAMA ÇOK ÖNEMLİ”
“Rahim ağzı kanserinde cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır. Günümüzde HPV’nin en çok kanser yapan tiplerine karşı geliştirilen ve koruyuculuğu yüksek olan aşılar mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü rahim ağzı kanserine karşı 9-13 yaşlarındaki kız çocuklarına aşı programının başlatılmasını önermektedir. Unutulmamalı ki; Düzenli rahim ağzı kanseri taramasından geçen bir kadının rahim ağzı kanserinden ölmeyeceği, erken teşhisin son derece önemli olduğu söylenebilir.” (Mustafa Balcı)