Teknoloji bağımlısı mıyız?

Teknolojinin gelişimiyle cep telefonları artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Tüm dünyayı küçük bir ekranda toplayan telefonları hayatımızdan çıkarmak artık mümkün değil. Uzmanlar ise telefonla vakit geçirme sürelerinin azaltılması gerektiğine vurgu yapıyor. Peki, Kastamonu halkı günde kaç saatini telefonla geçiriyor? Kendilerini teknoloji bağımlısı olarak görüyorlar mı? Telefon bağımlılığının önüne geçilebilmesi için ne tür adımlar atılmalı? CNG Haber ve Açıksöz TV muhabirleri bu soruları vatandaşa sordu.


"İNTERNETTE GÖRDÜĞÜ HAYATLARA ÖZENİYOR VE KENDİNİ BU ŞEKİLDE TATMİN ETMEYE ÇALIŞIYOR"

Teknolojiyle günlük olarak 8 saat vakit geçirdiğini dile getiren Rümeysa Erzum; "Okuldan eve geldiğim zaman çoğunlukla telefona bakıyorum. Kendimi teknoloji bağımlısı olarak hissetmek istemiyorum, ama sanırım öyleyim. Bu devirde telefonsuz, internetsiz zaman geçmiyor. Hiç kimse mutlu olamıyor ve internette gördüğü hayatlara özeniyor, kendini bu şekilde tatmin etmeye çalışıyor. Bağımlı olmamak ve bunun önüne geçmek için bu dönemde hiç bir şey yapamayız. Çoğunlukla insanlar sosyal aktiviteye artık girmek, kendilerini başka insanlara açıklamak istemiyorlar. Telefonla vakit geçirdikleri zaman daha mutlu oluyorlar” ifadelerine yer verdi.

"GEÇLER ARTIK BİZE AYAK UYDURMUYOR"

Yaşından dolayı hiçbir teknolojik aleti kullanmadığını ve buna gerek dahi duymadığını dile getiren Abidin Demirci ise; "Tuşlu telefonum var. Emekli olmadan önce mecburi olarak kullanıyordum. Emekli olduktan sonra telefonu evde bırakıyorum öyle dışarı çıkıyorum, eve gidince bakıyorum arayan varsa geri dönüyorum onun dışında elime almıyorum. Torunlarım sürekli telefonla oynuyor, bundan rahatsız oluyorum ama ne fayda. İlkokula giden torunum var, gözlük almış. Sürekli telefona baka baka gözlerini bozmuş. Büyükleri olarak annesine, babasına söylüyorum bir şey bulup beni geçiştirerek bildikleri yoldan yürümeye devam ediyorlar. Artık ben de karışmıyorum, karıştığım zamanda bir şey ifade etmiyor. Ellerine telefonu alıyorlar sohbet falan eden yok eskisi gibi. Gençler artık bize ayak uydurmuyor, kötü alışıyorlar. Eskiden babamızı, dedemizi gördüğümüzde samimiyet vardı. Artık o işler bitti" dedi.

"TEKNOLOJİ, MEDENİ CESARETİNİ ÖLDÜREN BİR ŞEYDİR"

Teknoloji ile günlük olarak maksimum 1 buçuk saat geçirdiğine değinen Hüseyin Yıldız; "Android telefonların ya da akıllı telefonların içeriklerinde yer alan sosyal medyanın insanların birbirlerinden uzaklaştırdıklarını düşünüyorum. İnsanlar gerçek hayatta tatmin edemeyeceği şeyleri ya da karşısındaki insana söylemeyeceği duyguları online olarak android dünyada söylemeyi tercih ediyorlar. Bu bazen iyi niyetli olabilir ama bazen de eleştiri fazlaca kaçırabiliyor ya da rahatsızlık düzeyine gelebiliyor. Bu insanların kendi içlerindeki medeni cesaretini öldüren bir şeydir" şeklinde konuştu.

"KİTAPLARI BİLE GİDİP ALMIYORUZ, TELEFON ÜZERİNDEN OKUNMAYA BAŞLANDI"

Günde 24 saatin hemen hemen 6-7 saatini telefon ile geçirdiğini ifade eden Umut Apari de; "Teknoloji hayatımızın bir parça olduğu için kendimi teknoloji bağımlısı olarak görüyorum. Son zamanlarda artmasının sebebi ise öncelikle pandemi… Pandemi sürecinde insanlar teknolojiye aşırı derece maruz kaldı, bu da bağımlılık yaptı. Daha sonrasında ise bu alışkanlık devam etti. Çocuklarda başladı, yeni nesil yani 'Z' kuşağı zaten elinden düşürmüyor. Bu şekilde daha çok yaygınlaşarak hayatımızın bir parçası oldu. Eskisi gibi sosyal aktiviteler de kalmadı. Kitap okuma alışkanlığı bile artık zevk vermiyor. Kitapları bile gidip almıyoruz, telefon üzerinden okunmaya başlandı. Bunun için ne önlem alınırsa alınırsın başarı olunmaz” dedi. (Banu Türkmenoğlu)

ft. sokak