Fakültenin Toplantı Salonu’nda düzenlenen programın moderatörlüğünü
Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alev
Sökmen üstlenirken, panelist olarak ise Slow Food Kastamonu Birliği Kurucu
Lideri Gülsen Kırbaş, Slow Food Ankara Birliği Kurucu Lideri Aylin Öney Tan,
Executive Chef Uğur Gömeç yer aldı.
Slow Food Kastamonu Birliği Kurucu Lideri Gülsen Kırbaş, yaptığı açılış konuşmasında, Slow Food olarak 2022 yılının son etkinliğini yaptıklarını belirterek; “Bu buluşmamızın başlığı ve teması; ‘Topraktan Sofraya Kadim Besin Tarhana.’ Slow Food, temelleri 1986 yılında İtalya’da atılmış ve 1989’da resmen kurulmuş olan bir uluslararası temiz gıda hareketi ve Terra Madre bu hareketin önemli bir kavramı. Terra Madre, İtalyanca’da ‘Toprak Ana’ anlamına geliyor ve 10 Aralık tüm dünyada Terra Madre Günü olarak kutlanıyor. Çünkü 10 Aralık Slow Food’un doğum günü. 1989 yılının 10 Aralık günü Paris’te imza altına alınan bir manifestoyla Slow Food resmen kurulmuş oluyor, günün anlamı buradan geliyor. 10 Aralık’ın Kastamonu için de ayrı ve özel bir anlamı var. Bu tarih, 1919 yılında Kastamonu’da ülkenin işgaline karşı düzenlenen İlk Kadın Mitingi’nin tarihi ve uzun yıllardır Türk kadınının onur günü olarak kutlanıyor. Bu iki önemli tarihin üst üste çakışması güzel bir tesadüf ve her ikisinin de keyifle kutlanabilmesi için biz etkinliğimizi 12’sine kaydırdık” dedi.
"SLOW FOOD KASTAMONU, BİRBİRİNDEN DEĞERLİ ETKİNLİKLER YAPMAYA DEVAM EDECEKTİR"
Slow Food’un tarhanayı neden savunduğunu anlatan Kırbaş; “Çünkü tarhana, temiz ve doğal gıdalar arasında, tarladan soframıza gelen en zengin, en doğal, en kadim besin olduğu için ve özellikle bizim coğrafyamızda çok önemli bir besin olduğu için, tarhananın samp-img width='1.33' height='1' layout='responsive'esel bir önemi olduğunu düşündük. Üstüne üstlük, bu hafta Yerli Malı Haftası. Eskiden okullarımızda coşkuyla kutlardık, sonra bir dönem geldi, unutulmaya yüz tuttu. Ama şimdilerde yeniden kıymeti bilinmeye başladı. Özellikle sağlıklı, bilinçli beslenme trendlerinin bunda önemli rolü olduğunu düşünüyorum. Çünkü şu şiarın doğruluğuna yürekten inanıyorum; ‘Yerel beslen, sağlıklı beslen.’ İşte tüm bu nedenlerle bugün de, bu başlıkta böyle bir toplantı düzenlemek ve bunu da üniversitemizle işbirliği içinde yapmak istedik. Çünkü Fakültemiz Gastronomi Bölümü, Kastamonu yerel mutfağına değer ve önem veren bir bölüm ve bu konuda çalışmaları var. Ayrıca bize bu konuda tam destek veren Kastamonu Üniversite’mize ve Rektörümüz Ahmet Hamdi Topal’a, Turizm Fakültesi Dekanımız Alptekin Sökmen’e, Gastronomi Bölümü Başkanı hocamız Alev Sökmen’e ve bölüm hocalarına ve asistanlarına, uzun bir süredir bu etkinlik için çalışan Slow Food Tarhana Etkinliği komitemize, etkinliğe katılan tüm Slow Food üyelerimize teşekkür ederim. Slow Food Kastamonu iyi, temiz, adil gıda yolunda birbirinden değerli etkinlikler yapmaya devam edecektir” diye konuştu.
SÖKMEN; "TOPRAK ANA KASTAMONU’YA ÇOK ŞEY BAHŞETMİŞ"
KÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmen ise, tarhananın hem Anadolu, hem de Orta Asya’nın kültüründe olduğunu söyledi. Tarhananın özünde yoğurt olduğunu ama içine her şeyin girebildiği özel bir besin olduğunu aktaran Sökmen; “Kurutulmuş şekilde de saklandığı ve çok dayanıklı olduğu için Balkanlarda da tercih edilen bir ürün. 10 Aralık bütün dünyada bu şekilde kutlanmakta ama bizde bir de İlk Kadın Mitingimiz var. Toprak Ana Günü, gerçekten de önemli ve kalıcı bir faaliyet. Toprak ana Kastamonu’ya çok şey bahşetmiş. Dolayısıyla 30 sene farklı bir ürünü alıp tema olarak kullanabiliriz. Bu konuda tarhanayla başlamak da güzeldi. Her ilçemizin tarhanası da farklı. Tosya’da içtiğiniz tarhanayla Devrekani veya diğer ilçelerde içtiğiniz tarhana birbirinin aynısı değildir. Ufak tefek nüanslar da var ciddi farkları da var. Bu konuda tarhana önemli bir besin” dedi.
Sökmen son olarak, Slow Food’u önemsediklerini ve önemli bir paydaş olduğunu anlatarak; “Geçen sene burada aşılama ve tohum etkinlikleri oldu. Slow Food bana göre her ilçe ve her ilde o yerin gastronomi gelişimine çok ciddi katkıları olan bir STK’dır. Dolayısıyla ivme kazandırmıştır dünyanın her yerinde. Kastamonu’da da kazandırmıştır ve kazandırmaya da devam edecektir. Slow Food ailesine bu bağlamda çok teşekkür ediyorum. Yerel paydaşlar ile çok ciddi iş birliğini önemsiyorum ve yapıyorum. Slow Food iş birliği protokolünü de hazırladık hem onlara güç kazandıracak hem de bizim onlara daha rahat yardımcı olmamızı sağlayacak” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Slow Food hakkında sunum gerçekleştirildi. (Banu Türkmenoğlu)