Sancaktaroğlu, şunları
kaydetti; “Sayın genel başkana; sözleşmeliye kadro, 3600 ek gösterge ve Öğretmenlik
Meslek Kanunu gibi gündeme dair konuların kazanıma dönüşmesinde gösterdikleri
çabalardan ve kararlı duruşlarından dolayı teşekkür ettik. Eğitim Bir-Sen
olarak çözümün ve umudun adresi olmaya devam edeceğiz. Elde edilen kazanımların
daha dün hayal gibi görüldü ama kazanıma dönüştü ve altında Eğitim Bir-Sen’in
imzası var. Bundan sonra da bir kazanım elde edilecekse altında Eğitim
Bir-Sen’in imzasının olacak. 17. Türkiye Buluşması’nı düzenleyen Memur-Sen ve
Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın başta olmak üzere genel başkan yardımcılarına,
toplantıya katılan il yönetim kurulu ve ilçe başkanlarına teşekkür ediyorum.”
17. Türkiye Buluşmasında bu yıl 5.’si düzenlenen “Eğitimden Bir Kare Fotoğraf Yarışmasında” Türkiye ikinciliği ödülünü kazanan Kastamonu Ceritoğlu Ortaokulu Fen Bilgisi Öğretmeni Özgür Hüseyinbaş’a ödülünü Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Ali Yalçın takdim etti.
YALÇIN: “BAĞIMSIZ TÜRKİYE’Yİ SAVUNMAKTIR VARLIK NEDENİMİZ”
Sendikal çalışmalar ve eğitim gündemi ile ilgili değerlendirmelerin yapıldığı toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Yalçın; “Cesareti sermayesi, inancı iradesi, idealleri enerjisi olan bir teşkilatız. Şanlı bir tarih, kararlı, soylu bir mücadeledir hikâyemiz. Türkiye’nin entelektüel birikimi, yeni ve büyük Türkiye’nin, adil bir dünyanın müjdesidir mücadelemiz. Türkiye’de değişimin öznesi, emperyalizme karşı medeniyet stratejisi, ‘sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu yerde, gerçekleri söylemek devrimci bir eylemdir’ diyerek neoliberalizm düzenine karşı helal ekmek mücadelesidir gayemiz. Gelir dağılımında adaleti, sermeye karşısında emeği, sapkın lobilere karşı aileyi, deizme, ateizme, nihilizme karşı inancı savunmaktır varlığımız. Darbe düzenine karşı millet iradesini, vesayete karşı bağımsız Türkiye’yi savunmaktır varlık nedenimiz. Kapitalist kültürün bize dayattığı rollere, çarpık küresel emek düzenine, insanlığa giydirilmek istenen deli gömleği ideolojilere, siyonizme, emperyalizme, kapitalizme ‘hayır’ diyen, kadim bir ruhla özgün bir duruşu temsil eden teşkilatımıza selam olsun. Sesi kısıkların çığlığı, gözü yaşlıların sesi, mağdurların, mazlumların, mahrumların nefesi olanlara; Arakan’ın, Doğu Türkistan’ın, Suriye’nin, Filistin’in, Kudüs’ün, Aksa’nın müdafilerine selam olsun. Moğol kasırgası kapıya dayanınca ne yapmak gerektiğine dair fetva isteyenlere, ayağa kalkıp kılıcını çekerek ‘Bugün fetva günü değil, kan verme günüdür’ diyen İmam Takuyiddin gibi, 15 Temmuz gecesi fetva ve sufle beklemeden, gün bugündür, an bu andır, dem bu demdir, diyerek 1 dolara vatanı satanlara, alçak uçuşlarla ölüm kusanlara direnen serdengeçtilere selam olsun. Temel hak ve özgürlükleri savunan, mali, sosyal ve özlük haklarını artıran, sağladığı 103 kazanımla eğitim çalışanlarının hakkının, itibarının, emeğinin, alın terinin teminatı olan bu muhteşem teşkilata helal olsun” ifadelerini kullandı.
“EMEK HIRSIZLARINA NEFES ALDIRMAYACAĞIZ”
Son dönemde gündemden düşmeyen öğretmenlik kariyer basamakları, 3600 ek gösterge, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi gibi konulara dair de açıklama yapan Ali Yalçın, 3600 ek gösterge başta olmak üzere birçok kazanım elde ettiklerini belirterek; “Mevcut sorunların çözümünü sağlayacak olan da biziz. Diğerleri sorunları konuşadursun, biz bir bir sorunları çözdük, çözmeye devam ediyoruz. Toplu sözleşme hakkını alan, eksiklerine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu için adım atılmasını sağlayan, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan çerçeveyi genişleten, 3600 ek göstergenin mimarı biziz. Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini, nöbet görevine ücret ödenmesini sağlayan, öğretmen ve öğretim elemanlarının ek ödemelerini artıran, geliştirme ödeneğinin ödenmesine devam edilmesini, jüri üyelerine ücret verilmesini, sınıf öğretmenlerine haftada iki saat ilave ek ders ücreti ödenmesini, üniversite disiplin kurullarında sendika temsilcisinin yer almasını, toplu sözleşme ikramiyesi ile örgütlülüğü anlamlı kılan ve üyeye kazanç sağlayan yine biz dolayısıyla Emeğimizi çaldırmayacak, emek hırsızlarına nefes aldırmayacağız” dedi.
“SINAVA GİRMEYİN DİYENLER, KENDİLERİ SINAVA GİRİP BAŞÖĞRETMEN OLDULAR”
Genel Başkan Yalçın, söz konusu sürecin bir turnusol kağıdı görevi de gördüğüne dikkat çekerek; “Ama dertleri üzüm yemek olmayanlar kanun üzerinden kargaşa çıkarmaya ve bizi köşeye sıkıştırmaya çalıştılar. Hamleleri ellerinde patladı. Utanmayı unutanların kızarmayan yüzleri, Bakanın, ‘Biz bakanlık olarak sadece yüksek lisans ve doktora yapanlar için uzman/başöğretmenlik düşünürken, Eğitim-Bir-Sen’in önerisiyle 614 bin öğretmenin uzman öğretmen-başöğretmen olmasının önü açıldı, Eğitim-Bir-Sen sınav yapılsın demedi’ açıklamasıyla da kızarmadı. Türkiye'de her şey olursunuz ama rezil olamazsınız, diye bir söz var. Öğretmenlere ‘sınava girmeyin’ çağrısı yapıp sahayı provoke edenler, kendileri sınava girip başöğretmen oldular. Biz sınava karşı toplu sözleşme kararımızı savunduk, üyelerimizi yaklaşan sınava karşı hazırlamak için özet notlar ve denemeler sunduk. Sahanın sesini duyurmak için ders bırakıp basın açıklaması yaptık, mahşeri cümbüşçülerle aynı kareye girmekten de kaçındık. Çünkü biz, bir siyasi partinin fotoğrafa girdiği, başka bir partinin sufle verdiği, sınava dava açmayıp, açmış gibi algı yürütenlerin sözcülüğünü yaptığı, terör sevicilerin başköşeyi tuttuğu bir eylemi sendikacılık olarak görmedik, görmeyiz. Birileri kullanışlı aparat olmayı hazmedebilir ama biz Eğitim-Bir-Sen’iz, kimsenin değirmenine su taşımayız, bizim amacımız üzüm yemek, bağcı dövmek değildir” değerlendirmesinde bulundu.
Daha sonra, Genel Başkan Ali Yalçın, ilçe temsilcileriyle, genel başkan yardımcıları ise ilgili sekretarya işlerini yürüten il yönetim kurulu başkan yardımcılarıyla bir araya gelerek istişarelerde ve değerlendirmelerde bulundu.