TÜBİTAK Başkanı Mandal burada yaptığı konuşmasında, su sorununa dikkat çekerek; "Gelecekte kovid-19 gibi birçok hastalıkla karşılaşmak zorunda kalacağız. Türkiye artık su kıtlığı bulunan bir ülke. Gelecekte bugün alışagelmişlikten farklı bir göçmenlik olacak. Gelecekteki göçün en büyük sebebi iklimsel değişiklik olacak. Yani bu göçler, kuraklık, suya ulaşamamak gibi sebepler nedeniyle bölgenin yaşanamaz hale gelmesinden kaynaklanacak" ifadelerine yer verdi.
“TÜBİTAK’IN BİRÇOK İNSANA DEĞDİĞİNİ BİLİYORUM”
Prof. Dr. Mandal, konuşmasının devamında şunları kaydetti; “2022 yılında 600 bin öğrenci arkadaşımız TEKNOFEST’te yarışmak için aday oldu. Önemli olan ‘ben varım’ demek. Gelecek yıl için hedef bir milyon. Bu dönem Araştırma Projeleri Destek Programı kapsamında 4 bin öğrenci desteklendi. Kastamonu Üniversitesi’nde 180 tane öğrencimiz desteklendi. Araştırma Proje Yarışması tekrar açılacak. Bu tür etkinliklere daha fazla katılmanızı beklerim. TÜBİTAK benim için çok çok kıymetli. TÜBİTAK’ın birçok insana değdiğini biliyorum. TÜBİTAK’ın aranızda dokunduğunuz arkadaşlarımız var. Gelecekte bir sorumluluk almak istiyorsanız, bazen önünüzdeki engel kendiniz olabiliyorsunuz. Alabileceğiniz sorumluluğu kendiniz biçmeniz lazım. Karşılaştığınız güçlükler ve karşılaşacağınız güçlükler geçmişe bakarak, çok daha zor. Bu nedenle sizlerin bu süreçte alacağınız rol çok kıymetli. Bende bu sorumlulukları paylaşacak bireyler arıyorum. Bu bireyler de akademisyenlerden çok sizlersiniz” dedi.
“TÜRKİYE ARTIK SU STRESİ ALTINDA"
Gelecek 10 yılın risk haritası üzerinden konuşan Mandal; “Geçen yıl bu bölgede yaşadığımız sel felaketleri, Güney Ege ve Akdeniz’de yaşadığımız yangınlar, Marmara’daki müsilaj bir bütünsel. Ekosistem bütünsellerinden. Kovid-19 aslında bir sonuç. Eğer bunu doğru anlamadıysak, gelecekte de Kovid-19 gibi birçok hastalıkla karşılamak zorunda kalacağız. Türkiye artık su stresi altında. Yani Türkiye artık su kıtlığı bulunan bir ülke. Gelecekte bugün alışa gelmişlikten farklı bir göçmenlik olacak. Gelecekteki göçün en büyük sebebi iklimsel değişiklik olacak. Yani bölgenin yaşanamaz hale gelmesinden kaynaklanacak. Kuraklık, suya ulaşamamak gibi sebepler” ifadelerini kullandı.
“ARTAN SICAKLIKLAR FARKLI YENİ HASTALIKLAR OLUŞTURACAK"
Dünya yaşanabilir sıcaklık ortalamasının 1,5 derece olduğunu söyleyen Mandal, iklim değişikliğinin ilimizde oluşturacağı sıcaklık etkisi hakkında da bilgi verdi. Hasan Mandal; sunumlarının bilim ve teknoloji temelli matematiksel modelleme ile hazırlandığını vurgulayarak; “Dünya genelinde sıcaklık ortalama 2 derece olduğunda ne yazık ki Kastamonu’daki sıcaklık 2,9 dereceye ulaşacak. Eğer Kastamonu dünya buna bir çözüm bulsun diye bekliyorsa zaten çoktan zaman geçmiş olacak ya da bulunan çözümün buraya çokta faydası olmayacak. Sıcaklık, yağmurlar, sel felaketleri, fırtınalar bunun etkisi. Ayrıca artan sıcaklıklar farklı yeni hastalıklar oluşturacak. Bunlarla şimdilik karşılaşmıyoruz. Bu süreci yönetemediğimizde, farklı hastalıklarla karşılaşabiliriz. Kovid-19’da bunun bir sonucu. Sizlere güveniyorum. Dünya Kovid-19’u çözmedi. Başarısızlıkla dolu bir dünya var. Gelecekte bu sorunların çözümüne talip olmak var ya da terk edip gitmek var. Çözüm üretmek için birlikte hareket etmek noktasındayız. 2 hafta önce tüm dünya bu sorunun çözümü için toplandı ve 1’inci noktaya bilim ve aciliyet geldi. Bu noktada çözüm bilimde ama aciliyet noktasında geleneksel yöntemlerin çözüm noktasında yeterli olmayacağı belirtildi” şeklinde konuştu.
“GELECEKTE TEKNOLOJİ BİR ÇÖZÜM DEĞİL, GELECEKTE TEKNOLOJİ BİR ARAÇ"
Gelecekte tetikleyici unsurlara da değinen TÜBİTAK Başkanı, konuşmasını şöyle sürdürdü; “İnsanlar daha fazla yaşamak istiyor. Bunun için çözüm istiyor. Kişisel bilgilere erişimde kontrol. Daha fazla enerji kaynağına ulaşım. Dünya üzerindeki ekonomik eşitsizliğe çözüm. İklim değişikliğine çözüm. Küresel terörizme çözüm. Bunların hepsi bizleri daha fazla bilgi üretmeye zorlayacak. Büyük veri analitik kullanımı, veri transferinin hızlanması, enerji kaynaklarının uzun süreli kullanımı gibi başlıklar daha fazla bilgi üretmek için var olan başlıklar. Gelecekte teknoloji bir çözüm değil, gelecekte teknoloji bir araç. Kastamonu Üniversitesi’ne özel bir görev düşüyor. Bu üniversitenin misyonu da tam bu konuya odaklanmış. Sorunların çözümü noktasında çözümsüz değiliz. Bu konuda birçok aracımız var.” (Banu Türkmenoğlu)