Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99’uncu yılı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi Kastamonu’da da törenlerle kutlandı. 99 yaşındaki genç Cumhuriyetimiz ve kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgi ve bağlılık bir kez daha en yüksek sesle dillendirildi.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki tören, Atatürk ve şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Cumhuriyet’in 99’ncu yıl dönümü tüm ülkede olduğu gibi Kastamonu’da da coşku ile kutlandı. Ellerinde Türk bayraklarıyla etkinliklere katılan vatandaşlar, coşku içerisinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutladılar. Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan kutlama etkinlikleri renkli görüntülere sahne oldu ve izleyenlere unutulmaz bir gün yaşattı.
Program, Vali Avni Çakır ve Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu’nun halkı selamlayarak bayramlarını kutlamasıyla başladı. Ardından Vali Çakır açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde; öğrencilerin şiir okumaları, folklor ekibi gösterisi, spor kulüpleri gösterisi, Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Müzikoloji Bölümü tarafından müzik dinletisi, Jandarma Arama Kurtarma Timi, (JAK) gösterisi gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen program, bando eşliğinde tören geçişiyle sona erdi.
ÇAKIR: “BUGÜN MİLLETİN KENDİ KADERİNİ KENDİSİNİN TAYİN ETTİĞİ GÜNDÜR”
Vali Avni Çakır yaptığı konuşmada duyduğu mutluluğu ve coşkuyu vurgulayarak, “Cumhuriyetimizin ilanının 99. yıldönümünü coşku ve sevinç içinde hep birlikte kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. En büyük bayramımız kutlu olsun. Bugün aziz milletimizin, yokluk ve imkânsızlıklar içinde bağımsızlık ve hürriyetinden asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya ilan ettiği gündür. Bugün, ‘hasta adam’ denilerek vatanının birçok bölgesi işgal edilip, en ağır zulümlere maruz bırakıldığı halde yılmadan, bu cennet vatanı canı pahasına koruyup düşmanı yurdundan kovan bir milletin kendi kaderini kendisinin tayin ettiği gündür. Devrin emperyalist devletlerinin Mondros ve Sevr müsveddeleriyle dayattıkları esaret, küçültme ve dağıtma senaryolarını, tarihte eşi görülmemiş bir mücadeleyle parçalayan milletimiz; elinde kalan son vatan toprağına kanıyla, canıyla sahip çıkmış, bedeli ne olursa olsun teslim olmayacağını, Türk Milletinin asla esir edilemeyeceğini, vatanından, bayrağından mahrum bırakılamayacağını tüm dünyaya göstermiştir. Bunun sonucu olarak 29 Ekim 1923 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyetimiz, 99 yıl önce bugün ilan edilmiştir. Millet olarak uğruna paha biçilemez bedeller ödediğimiz Cumhuriyetimizin kazanımında, Kastamonu halkının olağanüstü gayret ve fedakârlığını da unutmak mümkün değildir. Kurtuluş Savaşında eli silah tutan bu güzel şehrin insanları cepheye koşmuş, kimi kahramanca çarpışarak rütbelerin en üstünü olan şehadet mertebesine erişmiş, kimi de gazi unvanıyla memleketine dönmüştür. Bununla birlikte, sahilden tekne ve takalarla büyük zorluklar içinde İnebolu Limanına getirilen silah ve cephane elden ele kadın, çocuk ve yaşlıların omuzlarında, kağnı ve at arabalarıyla; Küre-Seydiler-Kastamonu-Çankırı güzergâhından Ankara’ya, oradan da cepheye ulaştırılmıştır. Bugün ‘İstiklal Yolu’ olarak isimlendirdiğimiz ve her yıl kutlu ecdadımızın anısına coşku içinde yürüdüğümüz bu güzergâh, İstiklal Mücadelemizin can damarı olmuştur. Bu kutlu mücadelede Kastamonu kadını da boş durmamış, Kastamonu Müdafa-i Hukuk Hanımlar Cemiyeti öncülüğünde 10 Aralık 1919’da Kız Öğretmen Okulu bahçesinde toplanan 3 binden fazla kadın ‘İlk Türk Kadın Mitingi’ni düzenlemiştir. Bu büyük mitingde Kastamonulu kadınlarımız, yurdumuzun yabancılar tarafından işgal edilmesini ve işgal bölgelerinde yapılan vahşeti devlet başkanlarının eşlerine telgraflar çekerek tüm dünyaya duyurmuş, yapılan zulmü büyük bir tepki ile protesto ederek milli mücadelemize annelik yüreğiyle destek vermişlerdir” diye konuştu.
“CUMHURİYETİMİZİ, DEMOKRASİMİZİ VE İSTİKLALİMİZİ MUHAFAZA ETMEK İÇİN HER TÜRLÜ TEHDİDE KARŞI DURUYORUZ”
Vali Çakır konuşmasının devamında şunları kaydetti; “Tarihin her döneminde olduğu gibi, Millî Mücadele döneminde de milletimizin azim ve cesareti karşısında istediğini alamayan işgalciler, bugün aynı emellerini, terör örgütlerine verdikleri gizli ve açık destekle gerçekleştirmeye çalışmakta, milletimizin huzuruna, birliğine, kardeşliğine kast etmektedirler. Bunun en yakın örneğini, 15 Temmuz 2016 tarihinde Kahraman Ordumuzun içine sızmış bir gurup hain tarafından birliğimize, kardeşliğimize, Cumhuriyetimize ve demokrasimize yapılan saldırı ile görmüş olduk. Bundan bir asır önce vatanımızı düşman işgalinden nasıl temizlediysek, 15 Temmuz‘da FETÖ terör örgütünün kalkışmasını sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile yollara, meydanlara inerek, tanklara göğsümüzü siper ederek engellediysek, bugün de geçmişten aldığımız güçle Cumhuriyetimizi, demokrasimizi ve istiklalimizi muhafaza etmek için her türlü tehdide karşı duruyoruz, duracağız. Bu bizim gelecek nesillerimize olan en büyük borcumuzdur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak sizlersiniz’ diyerek bu görevi sizlere emanet etmiştir. Bugüne kadar büyük bedeller ve fedakârlıklarla elde ettiğimiz Cumhuriyetimizi, geldiğimiz noktadan daha aydınlık yarınlara götürecek, dünyanın gelişmiş ülkeleri ile her alanda yarışacak, kutlu mazimizden aldığımız ahlak ve terbiye ile evrensel insanlık değerlerinin savunulmasına öncülük edecek olan sizlersiniz. Bu hedeflere ulaşmak için çalışmaktan asla geri durmayınız. Cumhuriyetimizin kuruluş harcı olan birlik ve beraberliğimiz, kardeşliğimiz, dayanışmamız; millet olarak karşılaşacağımız her türlü zorluğu aşmada en büyük gücümüzdür. Hızla gelişen ve değişen dünyada çağın gerçeklerinden sapmadan ülkemizi eğitimde, sağlıkta, bilim ve teknolojide, ekonomide, güvenlikte, sanatta, sporda ve birçok alanda daha yukarılara taşıdığımız sürece atalarımızın kutlu mirasına layıkıyla sahip çıkmış olacağız. Bunu başarabildiğimiz sürece hiçbir güç birliğimize ve kardeşliğimize zarar veremeyecektir.” (Banu Türkmenoğlu)