Kastamonu’nun ‘çaydanlık doktoru’ Erol Başımoğlu
Kastamonu’nun ‘çaydanlık doktoru’ Erol Başımoğlu
Erol Ticaret sahibi ve yaklaşık 20 yıllık çaydanlık ustası olan Erol Başımoğlu, mesleğini Doğrusöz okurları için anlattı. 1982 doğumlu aslen Kastamonulu olan çaydanlık ustası Erol Başımoğlu, ilkokulu babasının mesleği dolayısıyla İskenderun’da okumuş, ardından tekrar Kastamonu’ya gelerek ortaokul öğrenimini 23 Ağustos Ortaokulunda tamamlamış.
Başımoğlu mesleğe nasıl atıldığını şöyle aktardı; “Babam kamyon şoförüydü. İskenderun’da evimiz vardı. Oradan Kastamonu’ya geldik, daha sonra ortaokulu burada 23 Ağustos Ortaokulunda bitirdim. Sonrasında yine babam işi gereği taksiciliğe başlamıştı. O sebeple İzmir’e gittik. İzmir’de yaklaşık 7-8 sene tornacılık yaptım. Askerlik dönemim geldiğinde de askerliği yaptıktan sonra yaklaşık 20 yıl önce Kastamonu’ya geri geldim.”
“HERKES İŞ OLMAMASINDAN YAKINIR, BEN İŞ ÇOKLUĞUNDAN YAKINIYORUM”
Askerliğini tamamlayıp Kastamonu’ya dönmesinin ardından köşe dükkânda aynı mesleği yapan ustasının yanında işe başladığını aktaran Başımoğlu; “Buraya ilk geldiğimde komşu dükkân vardı, köşede. Rahmetli Hacı Amca vardı, o da bu çaydanlık, düdüklü tencere vs. tamiri yapıyordu. Ondan çok şey öğrendim. O rahmetli olalı 7-8 sene oluyor. Bayrağı devraldım ondan. 10 senedir burada kendi dükkânımda işlerimi götürüyorum. Bizim sektör çaydanlık, düdüklü tencere, çay kazanı, semaver, bakır vs. bunların tamirlerini yapıyoruz. Herkes iş olmamasından yakınır ben iş çokluğundan yakınıyorum. Çok gelip giden oluyor buraya. Hatta dükkân kapama noktasına bile geldim. Bıktım desem yeri var. İş çok, aşırı derecede müşteri geliyor” dedi.
“ÇAYDANLIK DOKTORU DİYEBİLİRİZ”
Alüminyumundan çeliğine her türlü çaydanlık için farklı aletlerle tamir yapan çaydanlık ustası Erol Başımoğlu; “Çaydanlığın uç kısmına emzik diyoruz. Orayı tutan kaynağın da belli bir ömrü var. 5 sene giden de var, 10 sene giden de. Genellikle çaydanlık akıtıyor diye getiriyorlar. Çaydanlığın emziğini düşürüyorlar. Mesela çay demlediklerinde zaman ter çevirip içindeki çayı dökmek için tezgâha vuruyorlar, bu çok yanlış. Bu zamanla emziğin uç kısmının aşınmasına neden olur. Bu aşınma sonucunda da çaydanlık ya akıtıyor ya da emziği kopuyor. Burada onun tamirini yapıyoruz. Sökme makinesi, çakma makinesi değişiyor isimleri bu aletlerin. Bu aletlerden, düzeneklerden başka kimsede yok. Çaydanlık doktoru da denilebilir. Bütün çaydanlıkların sıkıntısını bilir dilinden anlarım. Mesela iyi çaydanlıkla kötü çaydanlığı nasıl ayırt edersin? İyi çaydanlık mıknatıs tutmaz. Mıknatıs tutuyorsa bu kötü çaydanlıktır. Bazı markalar var mesela sana çok iyi çaydanlıktır diye satarlar iki güne akıtmaya başlar. Alırsın iyi diye ama beş para etmez” diye konuştu.
“UFAK BİR SORUNDA ATIP, YENİSİ ALINMAZ”
Çaydanlık ustası Başımoğlu, çaydanlıklar bozulduğu zaman atılıp yenisinin alınmasına karşı olduğunu belirterek; “Mesela bu elimdeki 26-27 yıllık bir çaydanlık. Eski şeyleri daha fazla kullanırsınız, eski dayanıklıdır. Yeni aldığınız bir çaydanlığı kullandıktan sonra bir yeri bozulunca atmak israftır. 20 sene kullandığınızı varsayalım arızalanır ama yapıldıktan sonra bir 20 sene daha devam eder kullanılır o çaydanlık. Bir müddet kullandıkları çaydanlıkları akıttığı için atıp yenisini almaları mantıklı değil. En başında israftır bu. Yaptırmalılar. Yapılabilecek tamiri olacak şeyler bunlar. İş gören bir şeyin ufak bir yerini tamir etmek varken tutup yenisini almaları boşa masraftır. Mesela alıyor 2 gün sonra sapı kopuyor sapı koptu diye atanlar var bu ne kare mantıklı tamir ettirip kullanmak varken onca parayı verip yenisini almanın? Buna para da dayanmaz” ifadelerini kullandı. (Nihan Kıran)