''Bozuk düzende sağlam çark olmaz''
BALTACI; “SORUNUN KAYNAĞI OLANLAR, SORUNU ÇÖZEMEZLER”
CHP Merkez İlçe Kongresi'nde partililere hitap eden Milletvekili Hasan Baltacı da şunları dile getirdi; “Cumhuriyete düşman ve CHP’ye her fırsatta parmak sallayanlara, partimizin ilk kongresinin bundan tam 100 yıl önce Sivas Kongresi olduğunu hatırlatmak isterim. Hem partimizin hem de ülkemizin temelleri o kongrede atılmıştır. Saray rejiminin savaştan savaşa sürüklediği bir ülkenin, işgal altındaki topraklarında, cumhuriyetin ve bağımsızlığın tohumları o gün atıldı. Ardından egemenliğimizin teminatı büyük millet meclisini kuruldu. 3 yıl sonra son işgalci de denize döküldükten sonra Cumhuriyeti ilan ettik. Ardından 30’lu yıllarda hızla bir kalkınma hamlesi başlattık. Tarım da ve sanayi de dev adımlar attık. Anadolu’nun yoksul çocuklarını kız erkek ayırt etmeden, kitapla ve bilimle buluşturduk. Bir aydınlanma seferberliği başlattık. Her şeyden önemlisi bir hukuk rejimi inşa ettik. 40’larda 2. dünya savaşından Anadolu topraklarını koruduk. 50’ler de çok partili sisteme geçtik.70’ler de Türkiye’yi sosyal demokrasi ile buluşturduk. 80’lerde darbelere karşı direndik ne pahasına olursa olsun demokrasiyi savunduk. 90’larda krizlerin karşısında, yoksulun ve emekçinin yanında olduk. 2000’lerde inşa edilmeye çalışılan tek adam rejimine karşı hala eşit, adil ve özgür yaşamak isteyen milyonların sesi ve partisi olmaya devam ediyoruz. Yola çıkarken egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyerek kararlılığımızı ortaya koyduk. Bugün de ‘egemenlik kayıtsız şartsız şahsımındır’ diyen tek adam rejimine karşı da aynı kararlılıkla mücadeleye devam ediyoruz. Şundan zerre kadar şüphem yok; içinde bulunduğumuz karanlıktan bu ülkeyi biz çıkaracağız. Çünkü Kastamonu’nun da ülkenin de derdi ile dertlenen biziz. Çünkü sorunun kaynağı olanlar, sorunu çözemezler.”
“BOZUK DÜZENDE SAĞLAM ÇARK OLMAZ!”
Cebrail, İsfendiyar ve Kırçeşme Mahallelerinde sağlık ocağı olmadığına, hastaneye ulaşmak için şehrin bir ucundan bir ucuna 1 saatte gidildiğini hatırlatan Milletvekili Baltacı; “Hekim eksikliğinden kaynaklı olarak randevuların günler ve bazen aylar sonrasına verildiğini bizden başka söyleyen çıkar mı, çıkmaz. Memleketin bütün fabrikalarını satıp, gözünü şeker fabrikasına diken, ‘Kastamonu Şeker Fabrikası satılacak dönüşü yok’ deyip de, şimdi fabrikaya eleman alınacakken kendi partililerini doldurmaya çalışanları unutur muyuz, unutmayız. Bu ülkede 1,5 milyon çocuk işçi varken, 1 milyona yakın çocuk, cemaat ve tarikat yurtlarına mahkum olmuşken, bu yurtlardan, her gün, taciz ve tecavüz haberleri gelirken, lüks beşik mevlit törenlerinde çocuklarına tek taş yüzük takanlar, utanırlar mı, utanmazlar. Garanti geçişli köprülerle, otoyollarla, yolcu garantili hava alanları ile Diyarbakırlı çocuklar, bilgisayar derslerini kartonla işlerken ‘her öğrenciye tablet vereceğiz’ diye Fatih Projesi ile bu ülkenin servetini yiyenler, doyarlar mı, doymazlar. Sırf Doğan Medya Grubunu alsın diye Demirören’e kredi vermek için yurt dışından 1 milyar 440 milyon dolar borç alan Ziraat Bankası gırtlağına kadar borçlu olan çiftçinin borcunu, siler mi, silmez. Sükse yapacağız diye, akıl dışı, bilim dışı bir kanala; 75 milyar lira buluruz diyenler, devletin çiftçiye olan 140 milyar lira borcunu öderler mi, ödemezler. Eşine pazar parası veremediği için, faturalarını ödeyemediği için, insanlar yaşamına son verirken, 744 bin TL’ye uçak kiralayıp, açılışa giden Diyanet İşleri Başkanı’ndan bu ülkeye hayır gelir mi, gelmez. Bizim çocuklar, KPSS’yi kazanıp mülakatta elenirken, 5 yerden maaş alan Fahrettin Altunlar’ın 8 yerden maaş alan Yiğit Bulutlar’ın gözleri doyar mı, doymaz. Eğer Mehmet Eşref Mutlu, Cide belediye başkanı seçilmese idi, Cide Belediyesi tesislerinde 30 bin liralık balık yenildiğini, Mansur Yavaş seçilmese idi, 1 milyar liralık ihalenin 188 milyon liraya yapılabileceğini, Ekrem İmamoğlu seçilmese idi, Ensar ve TÜRGEV gibi vakıflara belediye bütçesinden 357 milyon lira bağış yapıldığını öğrenebilir miydik, öğrenemezdik. Bozuk düzende sağlam çark olur mu, olmaz. Bu düzeni değiştirecek iradeyi çok uzakta aramaya gerek yok. Adalet yürüyüşündeki coşku, referandumda ortaya çıkan itiraz, 24 Haziran 2018’deki heyecan, 31 Marttaki umut, 23 Hazirandaki karalılık, Kanal İstanbul’a karşı gösterilen direnç, işte tam burada, bu salonda. Milyonların, geleceğe olan umudu bizi çağırıyor. Umutlarımızı ve hayallerimizi birleştirebileceğimiz milyonların var olduğunu biliyorum” dedi.