Kamyoncu isyanda!
TAŞIKO Başkanı Sarıahmetoğlu: “Karayolu taşımacılığı sürdürülemez hale geldi”
Kamyoncu isyanda!
KASTAMONULU kamyon ve tır şoförleri, Türkiye genelinde yaptıkları eylemlerle yeni yılda yürürlüğe giren yönetmeliğe tepki gösterdi. E-fatura ve yeni takograf sisteminin sıkıntılarından dolayı, yetkililerden destek istedi. Kastamonu Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi (TAŞIKO) garajında bir araya gelen şoförler adına konuşan TAŞIKO Başkanı Ahmet Sarıahmetoğlu, Türkiye’de karayolu taşımacılığının sürdürülemez hale geldiğini ifade ederek; “Fahiş belge ücretleri, inanılmaz trafik cezaları dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen 4 katı alınan karayolu geçiş ihlalleri, araç üretici ve yedek parça tedarikçilerinin ülkemizde yürüttükleri faaliyetler sonucu bilerek ya da bilmeyerek sektörümüze dayatılan uygulamalar sonucu sektörün cebinden sürekli para çekmektedir. Oysa mevzuatın omurgasını teşkil eden mali yeterlilik dayatılan bu koşullar neticesinde mali yetersizliğe dönüşmüştür” dedi.
“TAŞIMACILIK MASTER PLANI ZORUNLULUĞU VAR”
Karayolu taşımacılığının bireysel yapılanmanın dışında sürdürülmesinin imkansız olduğunu söyleyen TAŞIKO Başkanı Sarıahmetoğlu; “A’dan Z’ye ülke ekonomisini ilgilendiren lokomotif sektör olan taşımacılıkla ilgili Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin ve üretici sanayinin temsilcilerinin de katılımıyla tüm taşıyıcılar sektörü mensuplarının da bir araya gelerek Türkiye’nin koşullarına uygun bir taşımacılık ‘master plan’ın hazırlanması zorunluluğu hasıl olmuştur. Türkiye taşımacılığının tüm sorunlarının sadece motorlu taşıyıcı kooperatifleriyle de halledilemeyeceği diğer taşımacılık mensuplarının konuya dahil edilmesi ve taşımacılığa topyekun bakılması sorunları en aza indirecektir. Aksi takdirde önce 1 arabası olan, sonra 10 arabası olan, daha sonra 100 arabası olan aktörler ve taşımacılar birer birer yok olacaktır. Bu yaşanmadan herkes öngörüsünü, ferasetini, ülkemizin menfaatleri doğrultusunda kullanarak hızla kaosa sürüklenen taşımcılık sektörümüzün sorunlarını aza indirgeyen çözümler bularak bıçak kemiğe dayanmışken kemiği kesmeden de devletimizin de tedbir almasını bu ülkenin taşıma emekçileri ve kooperatifleri olarak talep ediyoruz” dedi.
“SEKTÖRÜN GÖRÜŞÜ ALINMAMIŞTIR”
10 Temmuz 2003 tarihinde TBMM’de muhalefetin de onayı ile yasallaşan 425 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili karayolu mevzuatının, sektörün görüşü alınmadan hazırlandığını ve yasalaştığını söyleyen Başkan Sarıahmetoğlu; “Kanun çıktığı tarihten bu güne kadar onlarca kez değişikliğe uğramasına rağmen sektörün ve ülkenin ihtiyaçlarına cevap veremediği gibi karayolu taşımacılığını hızlı bir şekilde çöküşe sürüklemiştir. Ülke menfaatlerinden ziyade uluslar arası kartellerin, araç üreticilerinin, yedek parça üreticilerinin ve tedarikçilerinin çıkarları doğrultusunda sürekli güncellemeler içermektedir” ifadelerine yer verdi.
DİJİTAL TAKOĞRAF
Başkan Sarıahmetoğlu, oluşan sıkıntıları şu şekilde sıraladı; “Yıllardan beri analog takoğraftan sayısal takoğrafa, sayısal takoğraftan mekanik takoğrafa, mekanik takoğraftan dijital akıllı takoğrafa geçiş süreçleri maalesef sektörümüze dayatılmıştır. Her geçişte bir takoğraf yaklaşık 3 bin TL civarında bir maliyet gerektirir ve bunun çoğunluğu da ithaldir. Bu değişikliklerin dayandığı süreç ise ulular arası AETR konvansiyonuna bağlıdır. Araçlarımızda bulunan akıllı takoğrafın kaydettiği veriler neticesinde ilk 4,5 saatte aracın kontak kapatarak 45 dakika mola verilmesi, ikinci 4,5 saat saatten sonra 12 saat dinlenmemiz gerekmektedir. Aracımızı dinlenme tesisine çekelim 12 saat dinlenme tesisinde bekletecek bir mekan var mı, bunun alt yapısı yok. Örneğin Kastamonu-Kayseri arası 9 saat ve yaklaşık 600 kilometre, aracı 12 saat barındıracak bir tesis yok, zaten bu dinlenme sürelerine uyularak kazanç sağlamak mümkün değil. Peki dinlenmediniz, yola devam ettiniz ne oluyor? Kesilen cezayı ödemek mümkün değil ve bununla birlikte ehliyetinizden 30 puanınız siliniyor, resmen ‘çalışmayın aç kalın’ deniliyor. Araçlarımızda bulunan akıllı takoğraf verilerini 25 günde bir TOBB’un veri tabanına bildirmemiz gerekiyor. Bildirdiğimiz verilerde süre aşımı, hız aşımı gibi verilen takoğrafımıza sorgusuz, sualsiz cezai işlem uygulanacağı söyleniyor. Şuan ülkemizin alt yapısı buna uygun olmadığı için İç Anadolu’nun herhangi bir yolunda süremiz dolduğunda dinlenme tesisine gidene kadar süre ihlali olsa dahi cezai işlem ile karşı karşıya kalacağız. Bunun alt yapısının olmadığını ilgili bakanlık dahi bilmektedir. Bu sistemin yürürlüğe girmesi doğru bir karar değildir.”
YÜK VERİ BİLDİRİMLERİ
“U-ETDS adı altında, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığının TOBB ile ortaklaşa yürüttüğü veri tabanına yük bildirim sistemidir. Şu an 6 ay ertelenmiştir. Yalnız bunu da bireysel kamyoncularımız sağlıklı yapamayacaklardır. Daha birçoğumuzun akıllı telefonu dahi yoktur. Gece yüklenen araç dağda, ormanda yükleme yaparsın, internet ortamı olmaz, bunun için bu işleyiş şayet gerekli ise yükü gönderen tarafından yapılmalıdır.”
E-FATURA SİSTEMİ
“Bu sistemde taşıdığımız yükün bedeli 5 bin TL üzeri ise E-Fatura kesilmesi istenmektedir. Bireysel kamyoncu esnafının bunu uygulama imkanı olmayacaktır. Kendisi yapamayacak, yaptırmak için sorumlu kişilere ek ücret ödeyerek yaptırmak zorunda kalacak ve maliyetlerini ödeme imkanı olmayacaktır. Bu limitin büro imkanları olmadığından limitin 20 bin TL üzeri tutulmasını istemekteyiz.”
TON X KİLOMETRE UYGULAMASI
“Sektörümüzün devletimizden ısrarla yıllardır istediği uygulama her nedense yürürlüğe konulamamıştır. Taksilerde uygulanan taksimetreler benzeri bizlere fiyatmetre gibi bir uygulama konularak ton x kilometre uygulaması ile asgari taşıma navlunlarının oluşturulacağını ve daha kaliteli standartların uygulanırlığının mümkün olacağı bir gerçektir.”
BELGELER ARASI UYUMSUZLUK
“C2 yetki belgesi olan araçlar, daha önce sadece uluslararası taşımacılık yaparken yönetmelikte yapılan değişikliklerle yurt içi taşıma yapma yetkisi de verilmiştir. Bu durum uluslararası taşımalarda tanınan vergiden arındırılmış motorin kullanımının yurt içinde de kullanımını adeta teşvik etmiştir. Yurt içinde çalışan K1 belge sahiplerinin yarı fiyatına nakliye yapmaktadırlar. Buna karşın yurt içi taşımalarında kullanılan K1 belgesi uluslararası taşımacılık yetkisine haiz değildir. Ayrıca kendi öz mal aracının dışında da fatura düzenleme yetkisi bulunmamaktadır. Uluslararası taşımada kullanılan C2 yetki belgesi ile yurt içi taşımalarda kullanılan K1 yetki belgesi arasındaki fark düzeltilmelidir. L1 yetki belgelerine kiralık araç kaydı yapılmasının önüne geçilmeli ve devletin belgesinden rant sağlanmamalıdır.”
PLAKA TAHDİDİ
“Ülkemizde taksi, minibüs ve servis taşımacılığında plaka tahdidi mevcuttur. K belgesinin de bu kapsama alınıp plaka tahdidinin sağlanması sektördeki atıl kapasiteyi gidererek taşımacılık maliyetlerini düşürerek milli ekonomiye ciddi bir katkı sağlayacağı aşikardır.”
AŞIRI YÜKSEK ÇIKAN KASKO VE TRAFİK SİGORTALARI
“2000’li yıllardan sonra ülkemiz sigorta sektörünün hızla yabancıların eline geçmesi, yüzde 85’inin maalesef yabancıların elinde olması aktörlerin sayılarının az olması sigortada bir kartelleşmeyi mutlak kılmıştır. Şöyle ki; özellikle trafik sigortasında verilen teminat standart olmasına rağmen prim sürekli değişken olmuş kimi zaman 100 katına kadar kontrolsüz artabilmiştir. Bugün bile kontrol altına alındığı söylenen trafik ve kasko sigortaları fiyatlama bazında bütün şirketlerce aynı şekilde fiyatlandırılmaktadır. Buradan da anlaşılıyor ki; sigortacılık sisteminde rekabet çalışmıyor. Sektörün talebi ve ülkemizin ulusal menfaati gereği verilen teminatın belirli bir oranın prim olarak alınması elzemdir. Dolayısıyla sigorta yaptıran kaza yapması halinde gelecek yıl sigortaya ne ödeyeceğini bilmelidir.”
MESLEKİ YETERLİLİK BELGELERİ
“Mesleki yeterlilik belgelerinin geriye doğru işletilmemesi yani ağır vasıta ehliyeti olanlardan istenmemesi, yeni ehliyet alacak olanlara mevzuat gereği ağır taşıma kurslarının verilmesi ve ehliyetini o şekilde alınması daha çok faydalı olacaktır.”
YOL KENARI TARTI KANTARLARININ AYARSIZLIĞI
“Fabrikalardan yükleme yaparak sabit kantarlarda tartılan araçlarımızın yol kenarı tartı kantarlarında her tekerleğinin dingilinin ayrı ayrı tartılmasından dolayı tonaj farklılıkları çıkmaktadır. Bu yanlış tartımların giderilmesi için 2 veya 3 sefer kantara giriş hakkı verilmesi ve gerekirse başka kantarlarda tartılarak yanlışlığa mahal verilmemesinin istemekteyiz.”
SRC BELELERİNİN İPTALİ
“65 yaş üstü meslektaşlarımızın da her yıl muayeneden geçerek mesleğine devam etmesi gerekmektedir.” (Burak Yumukoğlu)