Gençlik dönemindeki ibadetler, daha sonra yaşlanınca yapılan ibadetlerden daha makbuldür. Çünkü delikanlı çağında dünyayı kucaklayarak kaldırabiliriz, her sorunun üstesinden gelebiliriz diye düşündüğümüz ama bir yandan da gözümüzün, gönlümüzün açıldığı bir dönemdir. Hormonların da etkisiyle hayatı yaşamak varken; gülüp eğlenip, arkadaşlarla gönlünce vakit geçirmekten zevk alırken ders çalışmak, bir amaç belirlemek ve o uğurda uğraşmak, sıkıntıya girmek çok da cazip bir şey değildir. Nefsine en ağır geleni yapmak gençlik döneminde bu yüzden zordur. Ancak herkesin yaptığını değil de Allah’ın istediğini yapan ve düzenli, dengeli bir gençlik dönemi geçiren ileriki hayatında çok büyük bir yol kat etmiş olur.
…
Ye, gez, eğlen
Ye, gez, gönlünce eğlen mottosu uzun yıllardır bizim gençliğimize pompalanan bir zehirdir. Cumhuriyet döneminin ilk romanlarında çok karşılaştığımız bir unsurdur bu “gönlünce yaşama” konusu. O dönem romanlarında hep iki kuşak arasında gidip gelen iki gencin hikâyesi işlenir. Biri diğerine aşıktır ama geldiği kültür ve o kültürün değerleri ile diğer gencin batıya öykünen hayatı arasındaki derinlemesine değerlendirmeler ruh dünyasının içinde gidip gelmeler yansır satırlara. Sonunda biri büyük mücadeleler sonunda gerçeği bulur batıya öykünen diğeri yitip gider. Özellikle Samiha Ayverdi, Safiye Erol gibi tasavvufun içinde yaşamış olan yazarlar; gençliğin bir yol ayrımında olduğunu Türk milli değerlerinden sapılmaması gerektiğinin altını çizerek o dönem için kapıda olan komünizm ile gençliğin heba edileceğine işaret etmişlerdir.
…
Hey onbeşliler
Çok bilinen ama defalarca gençlerimize dikkatlerini çekecek şekilde anlatmamız gerek bir konudur bu onbeşliler meselesi. 1. Dünya Savaşından çıkan Osmanlı ordusunun büyük kayıplarının ardından savaş bir türlü bitmiyor ve mecburen padişahın fermaniyle cüssesi yerinde olanlardan 15 ile 22 yaş arasındakiler orduya çağrılıyordu. Ama bir de Tokatlı Halil vardı. Evin tek erkeğiydi. Savaşa o dönemin kanunları gereği gitmek zorunda değildi. Çünkü evi koruyacak bir erkek kalmalıydı. Ama Halil savaşa gönüllü gitti. Döndüğünde annesi öldürülmüş ve sözlüsü de düşman çeteler tarafından kaçırılmıştı. Köyde türlü söylentiler çıktı. Halil bu yüzden sözlüsü Hediye’ye küstü bunun üzerine “Hey Onbeşliler” Türküsü o günden beri ağıt olarak söylenegelir. Onbeşlilerin neredeyse tamamının geri dönmediğini biliyoruz. Bugün gençlerimize bunları anlattığımızda ne düşündüklerini ne hissettiklerini sormamız lazım. Ortada bir sorunlu görüş varsa da bunların nedenlerini anlamak ve çözümü için gereğinin yapılması lazım.
…
Şımarıyor muyuz?
Günümüzde gençlerimizi ümitsiz ve gelgeç heveslere gark olmuş olarak gördüğümüzü her fırsatta dile getiriyoruz. Gençlikten memnun olan bir nesil olmuş mudur bilinmez? Ancak bugün bir bilgisayar oyunu alamadı veya oyun konsolunu yenileyemedi diye yakınan ve bu dünyanın hatta ülkenin yaşanmaz olduğundan şikâyet eden çok genç var. Bu yakınmaların ne kadarı gerçek ne kadarı sadece gençliğin verdiği duygulardan kaynaklanıyor bunu da uzmanlar bir şeklide açıklamalılar. Günümüzde yiyecekler dahi motor kurye ile eve geliyor. Dışarı çıkıp çöp atmaya üşeniliyor. Tuhaf tuhaf yarışmalarda gençler türlü hokkabazlıklar yapıyor ve çılgınca alkışlanıyorlar. Güzellik yarışmaları adı altına bir takım maskaralıklar sergileniyor ve bunlara da göz yumuyoruz. Medya bu tabloları bir değermiş gibi sergiliyor.
…
15 Temmuz’da şehit olan gençlik
Önemli olan sayılar değildir. Bir kişi de olsa onun etkisi önemlidir. 15 Temmuz gecesi şehadete yürüyen o kutlu gençlikten bahsediyorum. Onlar da yaşıtları gibi internete giriyor oyun oynuyorlardı. Onlar başka bir dünyada yaşamıyorlardı. Bizim yakındığımız o gençlikle aynı havayı soluyorlardı. Ama nasıl olduysa o gençler arkalarına bakmadan düşmanın karşısına çıkmak için İstanbul ve Ankara’da çeşitli yerlere kalabalıkların arasına karıştılar ve şehit olarak gittiler. Allah yolunda öldüler. Ben bugün de eminim; bugün söz söylediğimiz ve birçoğumuzun iş çıkmaz dediğimiz bu gençlik (Allah tekrar göstermesin) benzer bir hadisede yine vatanını, namusunu, bayrağını korumak için göz kırpmadan yollara düşecektir. İçimizde bu gençlik dipdiri duruyor. Biz büyüklerin görevi onları çoğaltmaktır vesselam.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.