Çok hızlı ve bir o kadar da karmaşık bir dönem yaşıyoruz. Hayatlarımız ışık hızıyla önümüzden geçiyor da biz yakalamaya çalışıyor gibiyiz. Yetişmek mümkün mü? Az şey bilmek hayatımızı daha dingin ve olması gerektiği gibi yaşamamıza sebep oluyormuş meğer. Bilgi çağındayız ya! Hangi bilgi nedir ne işe yarayacak diyemeden arkasına başka bir bilgi eklenerek hepimizi sersemleştiriyor. İşte bu sersemlikle hayatı kotarmaya, günü kurtarmaya çalışıyoruz. Önceliklerinizi sıralayınız mottosu vardır ya, işte ben ona çok gülerim. Hepsi öncelik ise hangisini yapacağız? Mutlaka biri öncelikliymiş. Olaya o şekilde bakılmaz. Çünkü zamanında kotarılmayan işler sonra kangrene dönüyor. Birini geriye bırakayım diyemiyoruz. Bu yüzden bu zamanda programlı olmalı ve sürekli güncellenmeliyiz.
…
Kervan yolda düzelecek mi?
Bir yola çıkalım da bakarız demeye gelecek kadar normal bir akış içinde yaşamıyoruz. Trafik fena karışmış halde. Yarın ola hayır ola demeliyiz elbette. Bu bile büyük plana inandığınızı gösteren bir tutumdur. Evet! Hayır ile yola çıkılır ama ajandamızda günlük, haftalık programımız yazılıdır. Şaka yapmıyorum gerçekten edindiğiniz bir not defterinde yazdığınız program akışınız olmalı ve siz onu sürekli kontrol ederek gitmelisiniz. Yoksa bu zamanda bir otokontrolünüz olamaz. Çünkü program yapmak aynı zamanda kendi kendimizi de kontrol etmeye yarar. Hedeflerinizi diri tutar. Yılgınlığı önler, olumsuzluğa yer açılmasına izin vermez. Özellikle hayatın başında olan genç arkadaşlarımız için bu formül başarı anahtarıdır.
…
Planlı olmak ilerlemek içindir
Allah’u Teala ibadetlerimiz için çok olandan ziyade az ama sürekli olanın makbul olduğunu bize söylemiş. Burada da çıkarmamız gereken hikmetler var. Ortaya karışık abur cubur işler yapmak, biraz ondan biraz bundan olsun diye düşünerek ilerleyemeyiz. Biraz yazayım araya tezim için iki kitap okuyayım. Eh olmadı senaryo da yazarım. Yok, içim daraldı beste de yapayım. Olmaz gençler. Öncelikle tek işe odaklanmalısınız. O işi bitirmek için sistemli bir şekilde azar azar ama her gün mesai harcamalısınız. Araya sıkıştırılan işler konsantrasyonu ve dikkati dağıtan şeylerdir. Yaşınız ilerlediğinde tecrübe ile birlikte birkaç işi birlikte yapabileceksiniz. Ama öncelikle sizi bir yere taşıyacak ana işinizi; bu okulsa okul, teziniz ise tezinizi bir an önce bitirmelisiniz. Zamanı iyi yönetirsek hayatın bereketini de yaşarız.
…
Dolunay’ın Özgür Kadınları
Geçtiğimiz haftalarda sevgili konuk yazarımız Gökçe’nin davetiyle Dr. Ayşe Duman ile birlikte düzenledikleri etkinliğe davetliydim. Kadın doğum uzmanı olan Ayşe Hanım’la birlikte değişik bir projeye imza atmışlar. Biliyorsunuz Gökçe Kurt Elitez devlet tiyatro sanatçısı. Doktor hanımın hastalarından yıllardır edindiği deneyimlerle birlikte Gökçe Hanım’ın anlatısı eşliğinde kadınların bedensel sorunlarına eğiliyorlar. Ayşe Hanım zaman içinde bedensel sorunların tek başına öylesine oluşmadığını bir aktarım sonucunda ya da kadınların ruhsal sıkıntılarından kaynaklanan sorunlar olduğunu farketmiş. Bu fark edişi bir projeye taşımışlar. Kadınlar kimse ile konuşamadıkları bir takım özel kadınlık problemlerini Gökçe Hanım’ın anlatımı eşliğinde kendi bedenlerindeki sorunlara bir kapı açıyorlar. Üzerleri örtülmüş kimi zaman ayıp, günah diye yaftalanmış veya baskı altında kalmış kadın bedenleri üzerinde yaratmış olduğu hastalıkları ancak ruhlarını aynadaki akislerinde gördüklerine iyileşmeye başlıyorlar. İşte bu anlayışla yola çıkarak atölye çalışmalarının da kitaplaşmasına vesile olmuşlar. Yakında “Dolunayın Özgür Kadınları” ismiyle kitap çıkıyor. Biz de bu vesileyle Ayşe Hanım’la bir mini röportaj gerçekleştirdik. Feyizli okumalar…
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.