Doğrusöz Gazetesi

Doğrusöz Gazetesi

  • Dergiler
    • Eksen
    • Azra
  • İlk Sayfa
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Video Haber
[x] Kapat
  • Asayiş
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel
  • Özel Haber
  • Spor
  • Video Haber
  • Yazarlar
  • Son Dakika
  • Doğrusöz Gazetesi
  • Asayiş
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel
  • Özel Haber
  • Spor
  • Video Haber
  • Yazarlar
  • Son Dakika
ANASAYFA Köşe Yazarları (6 OCAK) Yaklaşan tehlike; kuraklık ve susuzluk -1

(6 OCAK) Yaklaşan tehlike; kuraklık ve susuzluk -1

Şerafettin Çetinkaya 06.01.2022 11:47:18

Kuraklık, kıtlık, susuzluk, salgın hastalıklar tarih boyunca insanlığın her döneminde bir tehlike olarak var oldular. İnsan madden su ve gıdaya ihtiyaç duyar ve bu gereksinimlerle birlikte var olmuştur. Doğan her bir canlı nasıl ilk olarak anne sütüne ihtiyaç duyuyorsa ve hiçbir bilgi öğretilmeyen bir bebek, anne memesi ağzına verildiğinde bunu emerek doyacağını biliyorsa demek ki yaratılışımızda kodlarımıza bu bilgi nakşedilmiştir.

Yetişkin bir birey de yaşamak, hayatta kalmak için de gıdaya ihtiyaç duyar. Gıdasız ve susuz kalan bir canlı madden ölmeye mahkumdur. O halde yaşamsal ihtiyaçlarımız olan gıdasızlık ve susuzluk neden insanlığın her anında karşımıza bir tehdit olarak çıkmıştır.  Bunda insan eliyle yapılan yanlışların etkisi muhakkak ki vardır.

Özellikle de günümüzdeki kimyasal atıkların, karbon salınımının ve hava kirliliğinin hat safhaya ulaştığı bir zaman diliminde insanın etkisini inkar etmek mümkün müdür? Lakin şurası bir gerçektir ki; insanın müdahalesi olmadan gerçekleşmiş ve gerçekleşmesi mümkün olaylar insan etkisinden tartışılamayacak derecede daha fazladır.

Örneğin bir buzul çağına insan mı neden olmuştur? Ya da soruyu şu şekilde soracak olursak insan bir buzul çağının oluşmasına ne kadar etki edebilir? Yanardağ patlamaları, depremler ve insanlık tarihi kadar eski olan doğa hadiselerine ne kadar etkimiz olabilir. 66 milyon yıl önce bir göktaşının dünyaya çarpması ile dinozor neslinin yok olmasına etkimiz acaba ne kadardı?  Lakin bu durumlar tedbirsizlik için bir sebep oluşturmaz. Tedbir alarak zararı en aza indirmenin mümkün olduğu durumlar da var tabii ki!

…

TARİHTE KURAKLIK VAKALARINI HATIRLAMAKTA FAYDA VAR

Kutsal kitaplardaki bilgilerden başlayacak olursak Hz. Yusuf Peygamber’in kıssasını birçoğumuz duymuşuzdur. Yusuf Peygamber, vahye dayanarak Mısır Firavunu’nun rüyasını yorumlamış, bunun yedi yıllık bolluk ve yedi yıllık kuraklığa işaret ettiğini Firavun’a ve Mısır halkına haber vermişti. Bu tehlikenin atlatılabilmesi için çözüm önerisi olarak bolluk vaktinde hem bol üretim hem de devlet eliyle sistemli bir stok faaliyetini önermişti. Bu öneri sayesinde kuraklığın getirdiği yıkıcı etkiler en aza indirilmeye çalışıldı.

Oxford üniversitesi, ABD Ulusal Bilimler Akademisinin yaptıkları çalışmalarda Sümer ve Akadlar’ın çok uzun bir kuraklık sonucunda ortadan kaybolduklarını göstermiştir. Hititlerin çivi yazılı tabletlerinden anlaşılacağı üzere kuraklık yaşadıkları ortadadır. Son yapılan arkeolojik çalışmalarda Mayaların uzun süren bir kuraklık nedeniyle yok oldukları ortaya konulmuştur.

Türk tarihine bakacak olursak kavimler göçüyle Orta Asya’dan hareket eden Türk boylarının bu göçlerindeki sebeplerden birisi de kuraklıktı. Osmanlı tarihi arşiv belgelerinde birçok kuraklık hadisesinden kaynaklı sıkıntıları ve bunlara dair çözüm önerilerini görmekteyiz. Yakın tarihimizde Ankara’da 1928 ve 1929 tarihindeki kuraklık devlet arşivlerinde ve devrin gazetelerinde geniş yer almıştır.

…

YENİ BİR KURAKLIK DÖNEMİ Mİ BAŞLIYOR?

Türkiye’nin tahıl ambarı olan Konya ilimizde yer altı sularının azalması nedeniyle yoğun olarak oluşmaya başlayan obruklar aslında bunun habercisiydi. 2021 yılı içerisinde bu obruk vakaları fazlasıyla çoğaldı. 2021 yılında uzun süren yağışsızlıkla birlikte ani bastıran yağışlar da tarladaki çeşitli ürünlerin zarar görmesine sebep oldu. Tarım yılı yağışları verilerine göre 2021 yılı son 20 yılın en kurak yılı olarak tarihe geçti. Uzmanlar 2022 yılında kurak bir yıl olacağı konusunda uyarıda bulunuyorlar.

…

NEREDEN NEREYE…

1960 yılında ülke nüfusunun yüzde 30’u kentlerde yüzde 70 ise köylerde yaşamaktaydı. Günümüzde ise bu veriler tam tersine dönmüş durumda. Köylerdeki insanımız önce hayvanlarını sattı ve sonra toprağını terk ederek kentlere hücum ettiler. Kendi kendine yetebilen bir aile yani kendi buğdayını eken, mısırını eken, süt ihtiyacını kendisi karşılayan bir aile yapısı yok olmak üzere. Aslında bu durum aile tarımının bitmesine ve her bir ailenin bir buğday ambarına sahip olduğu güçlü bir halkın bu gücü kaybetmesine sebep olacaktı.

Özellikle günümüzde Kastamonu’daki köylerimizin büyük çoğunluğu genç ve üreten nüfusunu kaybetmiş ve hala da kaybetmeye devam etmekte. Daha yakın tarihimize kadar öküzlerle, mandalarla karış karış tarlalarımız ekilirken şu an her türlü teknolojik imkanlar içinde bu gevşeklik ve çürümüşlük niye? İlimizin ekilen birçok tarım arazisi insan eksikliğinden ve kentlerin verdiği konforun etkisiyle ekilmiyor. Peki kuraklığın yıkıcı etkilerinin her geçen gün arttığı bir zamanda bu toprakların değerini ne zaman anlayacak ve ne zaman onu toptan işlemeye başlayacağız? Ekilmeyen, boş kalan her bir toprağımız ülkemize vereceğimiz en büyük zarardır bunun ne zaman farkına varacağız?

(Devamı bir sonraki yazımda)

    • 1
    • 0
    • 0
    • 0
    • 0
    • 0

    BENZER HABERLER

    (6 OCAK) Yaklaşan tehlike; kuraklık ve susuzluk -1 haberi

    (27 HAZİRAN) Kötü cesur, iyi pısırık olursa

    (6 OCAK) Yaklaşan tehlike; kuraklık ve susuzluk -1 haberi

    (27 HAZİRAN) 3. dünya savaşına hazırlanmalıyız(!)

    (6 OCAK) Yaklaşan tehlike; kuraklık ve susuzluk -1 haberi

    (25 HAZİRAN) Avukatın (müdafiinin) ifade almada yetkisi-1

    (6 OCAK) Yaklaşan tehlike; kuraklık ve susuzluk -1 haberi

    (25 HAZİRAN) Geçmişin keşke’leri, geleceğin ‘acaba’ları

    (6 OCAK) Yaklaşan tehlike; kuraklık ve susuzluk -1 haberi

    (24 HAZİRAN) Onurun onuruna ettiler

    (6 OCAK) Yaklaşan tehlike; kuraklık ve susuzluk -1 haberi

    (24 HAZİRAN) Hayat pusulamız

    BİR CEVAP YAZIN

    Bu habere yorum yazmak ister misiniz ? Cevabı iptal et

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    HABER AKIŞI

    27 HAZİRAN 2022 Haberi

    Genel | 13:17 27 HAZİRAN 2022

    Yol-İş 1 Nolu Şube’de ‘Çelik’e güvenoyu Haberi

    Genel | 11:57 Yol-İş 1 Nolu Şube’de ‘Çelik’e güvenoyu

    Soyguncuya 42 yıl ceza! Haberi

    Genel | 11:56 Soyguncuya 42 yıl ceza!

    Menfez yıkıldı, 3 köyün bağlantısı kesildi Haberi

    Genel | 11:55 Menfez yıkıldı, 3 köyün bağlantısı kesildi

    Lastiği patlayan pikap devrildi: 3 yaralı Haberi

    Genel | 11:54 Lastiği patlayan pikap devrildi: 3 yaralı

    Kurubenzinlik’te kazalar art arda geldi: 4 yaralı Haberi

    Genel | 11:53 Kurubenzinlik’te kazalar art arda geldi: 4 yaralı

    Kurban yüklü tır devrildi Haberi

    Genel | 11:26 Kurban yüklü tır devrildi

    ‘Kamyon Tiyatrosu’ İnebolulularla buluştu Haberi

    Genel | 11:24 ‘Kamyon Tiyatrosu’ İnebolulularla buluştu

    Kastamonu beylerinin 600 yıllık mektupları bu kitapta Haberi

    Genel | 11:23 Kastamonu beylerinin 600 yıllık mektupları bu kitapta

    İnebolu’da uyuşturucu operasyonu: 1 gözaltı Haberi

    Genel | 11:22 İnebolu’da uyuşturucu operasyonu: 1 gözaltı

    • Gizlilik Sözleşmesi
    • Çerez Politikası
    • Yazarlar
    • İletişim

    © 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.