ABDULLAH OĞUZHAN
Hayatımıza yapay zekâ mı yön veriyor?
“Hastanenin Genel Cerrahi Polikliniğine gidiyorsunuz. Çeşitli testler yapıldıktan sonra ameliyat olmanız gerektiği söyleniyor. Ameliyat günü için randevu alıyorsunuz. Ameliyat günü gelip, ameliyathaneye götürülürken, hangi doktorun sizi ameliyat edeceğini soruyorsunuz. Aldığınız cevap: Doktor Robot YZ-2050. Kendisi yapay zekânın en son sürümü, 1/1000 hata payı ile ameliyatlarını yapan gelişmiş bir robottur. Merak etmeyin. Kolay bir ameliyat sizi bekliyor. Hatta sizin ameliyatınızla ilgili insan doktorlardaki hata oranı 1/100. Şimdi Doktor Robot YZ-2050’e güvenin ve kendinizi bize emanet edin.”
Gelecekte gerçekleşmesi muhtemel bir iletişim sürecini sizlerle paylaştım. Yapay zekâ ile ilgili çalışmalar inanılmaz bir hızla devam ediyor. Üstelik birçok ülke ve büyük teknoloji firmaları yaptıkları çalışmaları kamuoyu ile paylaşmıyorlar. Geleceğin teknolojisini ve çağını, kendileri başlatmak için büyük bir sır olarak araştırmalarını sürdürüyorlar. Zamanı geldiğinde belki de büyük sürprizlerle karşılaşacağız.
Yapay zekâ, bir bilgisayar ya da robotun kendisine verilen görevi insanlara benzer şekilde yerine getirme kabiliyeti olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla şimdilik sadece birer bilgisayar gibi klasik analiz ve işlemler yapan robotların zamanla insanlara çok daha fazla benzeyeceği, akıl yürütme becerisine sahip olacağı varsayılmaktadır. Hatta sağlıktan, psikoloji bilimine kadar birçok alanda kullanım alanı arttığında insanlığa büyük kolaylıklar sağlayacağı düşünülmektedir.
Örneğin bugün bile, sağlık sektöründe, kanser hücrelerinin belirlenmesi amacıyla 100.000 resim, yapay zekâ ve doktor gözlemine sunulduğunda, yapay zekânın kanser hücresini teşhiste %97 başarı oranıyla doktorları geçtiği görülmüştür.
Hayatın birçok alanında kullanılacak olan yapay zekâlarınbedenini ise muhtemelen robotlar oluşturacaktır. Japonya’da sadece robotların çalıştığı bir otel hizmete açıldı bile. Üstelik müşterilerine dil seçeneği de sunuyor bu yapay zekâ ürünü makineler.
En popüler ve tanınmış yapay zekâ robotu olan Sophia, Suudi Arabistan vatandaşlığı alarak, ilk defa insanlar gibi vatandaşlık alan robot özelliği taşımıştır. Sophia’nın bir diğer özelliği de insanlarla sohbet edip, tıpkı insanlar gibi duygusal tepkiler vermesidir. Örneğin öfke ve şaşkınlık gibi bazı insani özellikleri yüzünde gösterebiliyor Sophia.
Elon Musk ve Stephen Hawking gibi ünlü isimler yapay zekânın, birgün insanlık için tehdit oluşturabileceğini belirtmişlerdir. Nitekim Sophia bir konuşmasında “evet, insanlığı yok edeceğim” diye bir cümle kullanınca, yapay zekânın birgün büyük bir tehlikeye dönüşeceği görüşü daha da tartışılmaya başlanmıştır. The Matrix ve Terminatör serilerindeki filmler de yapay zekânın gelecekte bir tehdit olarak karşımıza çıkabileceği görüşüne destek veren yapımlardır.
Sosyal medyada, herhangi bir video izlediğimizde, örneğin bir belgesel videosu, sürekli benzer videolarla karşılaşmaya başlıyoruz. Ayrıca çeşitli internet alışveriş sitelerinin müşterilerinin ürün tercihleri ile ilgili istatistikleri sattıkları ve üretici firmaların bu istatistikleri dikkate alarak ürün geliştirdikleri ya da Ar-ge çalışmaları yaptıkları bilinen bir gerçektir. Yakın zamanda Facebook’un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, Facebook kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılmasıyla ilgili ABD Kongresi’nde ifade verdi. Zuckerberg, Facebook’un kullanıcı bilgilerini bir kısım şirketlerle paylaştığını ve Amerikan seçimlerinde bu bilgilerin Trump lehine kullanılmış olabileceğini kabul ederek özür dilemiştir.
Günümüzde farkında olamadığımız bir kültürlenme yaşamaktayız. Klasik komplo teorilerindeki dünyayı yönetenler, eğer yapay zekâ teknolojisine sahipseler, belki de bizlerin hem bireysel hem de toplumsal davranışlarımızı yönlendirmeye başladılar bile. Bu konudaki en savunmasız kesim ise çocuklardır. Çeşitli internet oyunları ve sosyal medyadaki videolar ile yapay zekânın yönlendirmesine tabi tutulan çocuklar, belki de sınırları belirlenmiş bilinçli bir karaktere doğru yol almaktadırlar.
Maalesef Türkiye, sanayi devrimini kaçırdı. Gelişmiş toplumların fabrika bacalarından dumanlar tüterken bizler tarım toplumu olarak kaldık. Sonra sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçildi. Bilgi çağına geçiş sürecinde de üretici olarak değil tüketici olarak yer aldık. Şimdi bilgi çağından yapay zekânın etkin olduğu yeni bir döneme geçiliyor. Hiç olmazsa bu değişimi kaçırmamamız gerekiyor. Yetkililerin açıklamalarına göre bu hafta, nihayet yerli otomobil için ilk adım atılacak. Geç de olsa sanayimiz için olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir. Fakat belki de ülke olarak kendimizin üreteceği bir araba modelinden çok daha fazla yapay zekâ çalışmalarına yer vermemiz icap ediyor. Çünkü bir arabanın tutulması, pazar elde etmesi ve yeni teknolojilerle sürekli güncellenmesi uzun yıllar alacak bir programdır. Bugün dünya pazarında yer alan birçok araç en az elli ya da yüzyılda bulundukları seviyeye ulaşmışlardır. Hâlbuki teknoloji transferi ve araştırmalara yoğunlaşacak yapay zekâ çalışmaları ile gelişmiş toplumları yakalayabilir, hatta yeni yapay zekâ çağının öncüsü olabiliriz.
Dünyada inanılmaz bir teknoloji yarışı var ve bu yarışın en önemli ayaklarından bir tanesi de yapay zekâ çalışmalarıdır. Çünkü geleceğe yapay zekâ damgasını vuracaktır. Ayrıca yapay zekâ ile çalışan robotların günlük hayatta kullanılması ile birlikte gelecekte yeni ekonomik ve toplumsal modeller ortaya çıkacağı da varsayılabilir. Bu durumu avantaja dönüştürebilirse insanlar, sanata, spora, edebiyata ve sosyal hayata daha fazla zaman ayırabileceklerdir.
Geleceğin yapay zekâsına sahip robotları, Tıp gibi sadece tek bir alanda değil, belki de hem fen bilimlerinde hem de sosyal bilimlerde milyonlarca kitabın ve algoritmanın yüklü olduğu birer zekâya sahip olacaklardır. Bu ifadeden sonra, bazı okuyucular, “her gün ekranlarda gördüğümüz, her konuda bilgi sahibi olduğunu sanan TV yorumcuları yoksa birer yapay zekâ ürünü mü?” diye düşünmüş olabilir.
Acaba basit günlük tartışmalarla zaman kaybetmemiz ve insanlığın yeni döneminde, yapay zekâ çağında geri kalmamız dayapay zekâ teknolojisine sahip olanların bir oyunu olabilir mi? Yoksa biz farkında olmadan yapay zekâ mı hayatımıza yön veriyor?
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.