Eksik olan ne acaba? Çevremizdeki insanlar maddi ve manevi nedenlerden dolayı hep mutsuz, hep bir arayış içerisinde; hayatımızı sonralara erteliyoruz. Şunu yapalım da ondan sonra, bu geçsin de ondan sonra, yeni yıla girelim de bir bakarız, deyip aslında bir ömrü geçiriyoruz. 2019’a dün girdik, bugün çıkıyoruz; 2020, yarın bitecek. Aslında birkaç kelimeyle 3 yılımız geçiyor. 2018’in sonunda yeni yıl için kendimize onlarca hedef koyduk acaba hangilerini gerçekleştirdik. Bu tatminkarsızlıkta belki ondan dolayıdır.
Her şeyin daha iyisi olsun istiyoruz, 100 liramız olduğunda hedefimiz 200 oluyor, ona ulaşınca 300’ü hedefliyoruz. Biraz mutlu olduğumuzda çok daha mutlu olmak istiyoruz. Anı yaşamaktan ziyade, geleceği planlıyoruz.
Geldiğimiz noktada her şeyin sahibi olmak istiyoruz. Bana çok garip geliyor. Sahip olma duygumuz yüzyıllardır var, savaşlar bunun için çıktı, milyonlarca insan bunun için öldü. Günümüzde de sahip olma duygumuz yüzünden insanlık can çekişiyor. Fabrikalarda milyonlarca ürün üretiliyor. Her geçen gün doğal kaynaklarımız tükeniyor, çevremiz kirleniyor. Güzel varlıklarımızı plastiklerle takas ediyoruz.
BELKİ YARIN BELKİ YARINDAN DA YAKIN
Bir insan ömrünün ortalama 70 yıl olduğunu varsayarsak, aslında çok da önemli şeyleri büyütmüyoruz. 30 yıl çalışıp bir ev alıyoruz, evi aldığımızda ise onu kaç yıl daha kullanabileceğiz, sahip olmak yerine yaşamayı tercih etsek, bir şeyler satın almak yerine tecrübeye yatırım yapsak, binalar dikmek yerine, yeni yerleri görmek için çabalasak nasıl olur acaba? Çok büyük bir dünyamız var ama teknolojiyle birlikte bir o kadar da küçülüyor. Eskiden olduğu gibi yolculuklarımıza uzun zaman ayırmıyoruz. Bir masa takımına binlerce lira veren insan, komşu ülkesine gidip oranın kültürünü, insanlarını tanımayı çok görüyor. Belki de tecrübelerimizi komşularımızın kıskanmayacağındandır.
***
Sanki şehrimizde bu yıl kış biraz gecikecek gibi, Aralık ayının sonlarına geldiğimiz şu günlerce, kar yağmadı, soğuk tam olarak gelmedi; hissedemedik kış ayını… Özlüyoruz beyaz örtüyü, Ilgaz’ın tepelerine selam verirken, Çay boyundaki kaldırımların beyaza özlemini görüyoruz. Gelir elbet, 2020’de bekliyoruz…
Yeni hedefler olacak elbette, yeni yılla birlikte… En büyük hedefimiz sevmek olsun… İnsanları, doğayı ve samimiyeti…
Boşverin para pulu… onlar sadece bir araç, hedef olmaya bile değmez…
Sevgi olmadan, sokak köpeğine göz kırpmadan geçen ömür mü olur?
Ah insanlar, nefretin de sevginin de güçlü kaynağı… Şaşırmayalın sevelim…
Bizi biz yapan en büyük değere sahip çıkalım…
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.