Doğrusöz Gazetesi

Doğrusöz Gazetesi

  • Dergiler
    • Eksen
    • Azra
  • İlk Sayfa
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Video Haber
[x] Kapat
  • Asayiş
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel
  • Özel Haber
  • Spor
  • Video Haber
  • Yazarlar
  • Son Dakika
  • Doğrusöz Gazetesi
  • Asayiş
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Güncel
  • Özel Haber
  • Spor
  • Video Haber
  • Yazarlar
  • Son Dakika
ANASAYFA Köşe Yazarları (19 MAYIS 2020) Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız!

(19 MAYIS 2020) Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız!

Selahattin Demirel 19.05.2020 05:36:46

Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız!

101 yıl önce bugün Samsun Limanı’nda görülen Bandırma Vapuru, 9. Ordu Müfettişi ve 47 kişiyi İstanbul’dan getirdiğinde tarihî bir olayın en büyük tanığı olduğunun farkında değildi.

  1. Ordu Müfettişi, Padişah Vahdettin tarafından “Osmanlı Ordusu’nun dağıtılması sürecini denetleme ve asayiş için” görevlendirilmişti ve adı Mustafa Kemal’di.

Samsun’da Rum çeteleriyle Türkler arasındaki çatışmaları sonlandırmak ve Türk direniş örgütlerini dağıtmak da sorumlulukları arasındaydı!

Fakat o bunun aksine Türk direnişçilerini destekleyip hepsini tek çatı altında birleştirmeye çalışacaktır. Önce Havza’ya sonra da Amasya’ya geçecek, içinde “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” sözünün yer aldığı Amasya Genelgesi ilan edilecektir. Ardından da Erzurum ve Sivas kongreleri gelecektir. Bu gayretlerin sonucunda İstiklâl Savaşı başlatılacaktır.

Mustafa Kemal Paşa, çok geçmeden İstanbul’a geri çağrılır, kabul etmeyince de görevinden azledilir. Erzurum’a geçtiğinde hakkındaki tutuklama kararını uygulamayıp kendisine “Ben ve kolordum emrinizdedir Paşa’m!” diyense Kâzım Karabekir’dir.

Bugün birilerinin, Mustafa Kemal Paşa’nın, padişahın verdiği altınlarla Samsun’a çıktığını, Milli Mücadele’yi aslında Vahdettin’in planladığını tekrarlayacağı bir gün de olacak muhtemelen.

Şaşırtmayacaklar beni. Fakat o yıllarda Kuva-yi Milliyecilerin haklarında Şeyhülislam imzalı fetvalar yayınlandığını, kâfir ilan edilip gıyaplarında idam cezalarının verildiğini nedense görmezden gelecekler! Bu hâlleriyle de şaşırtmayacaklar.

Yıllardır bu tartışmaları bir anlaşma noktasına vardırıp mütevazı görünümlü Bandırma Vapuru’nun içine sığdıramadık bir türlü!

Bandırma Vapuru ne yazık ki şu an ortada yok. Çünkü 1924 yılında hizmet dışı bırakılıp 1 yıl sonra da bir armatöre satılmış. Armatör de bu tarihî gemiyi hurda olarak parçalamış!

Atatürk, bu haberi duyunca nasıl bir tepki vermişti acaba?

Sonradan yapılıp Samsun’da müze olarak kullanılan gemiyle bu tarihî vapuru yâd edebiliyoruz sadece.

“Vapur, 18 kişiyle yola çıktı.” diye öğretilmişti bizlere. Bu bilgi eksikti. Vapurdaki 23 kişiyi Mustafa Kemal Paşa’yla karargâh mensupları ve 25’ini de er-erbaşlar teşkil ediyordu gerçekte. Doğru bilginin kaynağıysa Mustafa Kemal Paşa’nın notlarıydı.

Bağımsızlığa giden yolun başlangıcı olan 19 Mayıs’ı anarken ülkemizin bugünkü sıkıntılarını da Milli Mücadele heyecanıyla tez zamanda atlatabilme gayretinde olmalıyız.

Başta Atatürk olmak üzere bağımsızlık savaşımızın komutan, asker ve tüm mücadelecilerini saygı ve rahmetle anıyorum.

 

KALDIRIM TAŞI ARASINDA!

Kaldırım taşları arasına sıkışan izmaritleri eliyle toplayan belediye temizlik görevlisi, bu hareketiyle haberlere konu oldu.

İstanbul Zeytinburnu’nda yaşanan olayda 30 yaşındaki Cevat Gençoğlu, Arnavut kaldırımının arasındaki izmaritleri toplarken durumu fark eden bir vatandaş, olayı videoya kaydedip sosyal medyada paylaşınca işte bu yazı da karşınıza çıktı.

Süpürgeyle çıkmadığı için eliyle izmaritleri topladığını söyleyen Cevat Bey, işini 10 yıldır severek yaptığını belirtmiş.

Daha önce Mersin’de bir sokak düğününün çevresinde temizlik yaparken dinlediği şarkıya dans ederek eşlik eden temizlik işçimiz, görenleri tebessüm ettirmişti.

Zeytinburnu’nda izmaritleri eliyle toplayan işçinin işine bağlılığını ve sevgisini konuşabiliriz ama yetmez!

 

* * *

Madem konuyu açtık, temizliğin büyük disiplin olarak görüldüğü bir yerle devam edelim. Askerde emirle yaptırılan mıntıka temizliği üzerine şu ana kadar bir üniversite tezi hazırlanmadı sanırım!

Askerler, komutanlarının emriyle izmarit ve benzer çöpleri toplayarak ortalığı temizler. Temizliği yapanlar da çöpleri atanlar da genelde aynı kişilerdir, hatta çöp atanlar arasına üste rütbeliler de eklenir!

Askerlikteki bu olayı ülkemizin sokaklarıyla kıyasladım hep. Neden sokaklarımız temiz değildi? Sigara paketleri, pet şişeler, at yarışı, bahis kuponları ve olmazsa olmaz izmaritler… Sokaklarımızdan hiç eksik olmuyordu.

Yoksa askeriyedeki temizlik disiplini, sivil hayata geçildiğinde sokakları kirletmek tepkisine mi dönüşüyordu?

“Temizlik imandandır.” hadisi de yeterince anlaşılmamıştı galiba! Bununla beraber önemli olan pek çok şey de anlaşılmamış mıydı?

Neredeyse 30 yılımın geçtiği Zeytinburnu’nda bir çöp konteynerinin üzerinde “Ruhunuz daha kirli” yazısını gördüğümde temizlik işinin basit olmadığını anlamıştım.

Emekçi ellerini Arnavut kaldırımının arasında izmarit ararken gezdiren temizlik görevlisiyle bir kez daha ortaya çıkmadı mı bu?

 

MÜSAADENİZLE…

Zor bir salgın sürecinin iyileşme aşamasında olduğumuz söyleniyor. “Kontrollü normalleşme” denen bu döneme geçene kadar 4 bini aşkın insanımızı kaybettik. Dünya genelinde 310 bin can yitirildi ve her gün artan bir sayıyla karşı karşıyayız!

İnsanların gerçek yüzlerinin ortaya çıkacağı ve maskelerin düşeceği bir dönem olarak değerlendirmiştim bu süreci.

Ortam böyleyken belediye ve siyaset savaşlarının yapılmasından çekinilmediğini, toplumun zorunlu sessizliğini kendi ihtirasları için fırsat bilenlerin tescillendiğini ve yurt dışından getirilip karantinaya alınanlar arasında ülkesinin şehirlerini-insanlarını aşağılayanları görünce şaşırmadım açıkçası!

Her şeye karşın salgına karşı verilen mücadelede olumlu sonuçlar gördüğümüz için mutluyum. Cansiperane görev yapan sağlık, üretim ve hizmet sektörü çalışanlarının fedakârlığınaysa ne kadar teşekkür etsek azdır.

Bu hâl içinde üretim yerlerinde ve inşaatlarda hangi zorlu şartlarda çalışıldığını düşünmeyenler de beni hiç mi hiç şaşırtmadı!

 

* * *

Zorlu ortamda şehir gazeteleri yayınlarını 2 güne düşürürken yazılarımı ihmal etmeden sizlere ulaşmaya çalıştım. Kâh kızdırdım kâh tebessüm ettirdim. Seven de olmuştur muhakkak, söven de. Hepinizin canı sağ olsun!

Yazı işçiliği birilerini kızdırmadan yapılıyorsa hakkıyla yapılmıyor demektir. Bu anlayışla ben de bunu tam manasıyla yapmaya gayret ettim.

Buradaki yazılarıma biraz ara vermek istiyorum. 2 gazeteye yazı göndermek ve yazı dışındaki sorumluluklarımı yerine getirebilmek yan yana gidiyordu epeydir.

Yazı insanı olduğunuzda yazıyla iç içe yaşamayı göze alıyorsunuz. Bu da biraz ömrünüzü yavaş yavaş içerden kemiriyor. Kuru, yavan, hissiz yazıların sahipleriyse böyle bir durumla karşılaşmıyor!

Kastamonu’daki tepkisizlik çoğu zaman bir duvara seslendiğim şüphesini uyandırdı bende. Bir karşı ses almak ümidiyle yine de yazılarımla vurdum bu duvara.

Bu kale yapılı duvarda epey bir gedik açtığımı düşünüyorum. İnsanların dürüstçe konuşup sorular sorduğu, makam sahiplerinin de şeffaf olduğu bir ülkeyi ve şehri hayal ettim hep.

Yazılar ve haberler sorgulayıcı kamuoyunu ortaya çıkaracak, mührü eline alan da kendini Süleyman sanmayacaktı böylece!

Ağır sorumluluğumun yanında şehri çiçeklendirmek de vardı. Bunun için de epey paraladım kendimi.

İnşallah tekrar buluşmak umuduyla sizlerden izin istiyorum. Gelememek, buluşamamak da ihtimaller içinde. Çünkü insanın planları hayatla yan yana gitmiyor çoğu zaman. Ramazan bitmek üzere, şimdiden hepinize iyi bayramlar diliyorum. Daha sağlıklı bir ortamda görüşmek dileğiyle…

 

* * *

Karacaoğlan’dan:

“Hey efendi, izin ver de gideyim,

Arkam sıra ah çekip de ağlar var.

Bir muradım nazlı yâre kavuşmak,

Ara yerde yıkılası dağlar var.

 

Kuru gazel gibi göğe savrulma,

Acı poyraz gibi esip yorulma.

Nerde güzel görsen gönül çevirme,

Bizim ilde cana kıyan beyler var…”

    • 0
    • 0
    • 0
    • 7
    • 0
    • 0

    BENZER HABERLER

    (19 MAYIS 2020) Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız! haberi

    (24 HAZİRAN) Onurun onuruna ettiler

    (19 MAYIS 2020) Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız! haberi

    (24 HAZİRAN) Hayat pusulamız

    (19 MAYIS 2020) Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız! haberi

    (23 HAZİRAN) Boşanmalar hızlandırılmalı…

    (19 MAYIS 2020) Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız! haberi

    (23 HAZİRAN) Şimdi tercih zamanı

    (19 MAYIS 2020) Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız! haberi

    (22 HAZİRAN) İnsanın değeri…

    (19 MAYIS 2020) Bandırma Vapuru’na sığdıramadıklarımız! haberi

    (22 HAZİRAN) Bazen duygusal, bazen hüzün dolu: yağmur…

    BİR CEVAP YAZIN

    Bu habere yorum yazmak ister misiniz ? Cevabı iptal et

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    HABER AKIŞI

    Bartın Üniversitesi Sözleşmeli Personel alacak Haberi

    Genel | 09:43 Bartın Üniversitesi Sözleşmeli Personel alacak

    Harran Üniversitesi kız yurdunu kiraya verecek Haberi

    Genel | 09:43 Harran Üniversitesi kız yurdunu kiraya verecek

    Mudanya Belediyesi Yıldıztepe Kültür ve Sosyal Yaşam Merkezini kiraya verecek Haberi

    Genel | 09:42 Mudanya Belediyesi Yıldıztepe Kültür ve Sosyal Yaşam Merkezini kiraya verecek

    24 HAZİRAN 2022 Haberi

    Genel | 14:52 24 HAZİRAN 2022

    (24 HAZİRAN) Onurun onuruna ettiler Haberi

    Köşe Yazarları | 10:53 (24 HAZİRAN) Onurun onuruna ettiler

    (24 HAZİRAN) Hayat pusulamız Haberi

    Köşe Yazarları | 10:53 (24 HAZİRAN) Hayat pusulamız

    Uyuşturucu operasyonunda ruhsatsız silah ele geçirildi Haberi

    Genel | 10:52 Uyuşturucu operasyonunda ruhsatsız silah ele geçirildi

    Turizmde yeni rota; karavan Haberi

    Genel | 10:51 Turizmde yeni rota; karavan

    Tosya Orman İşletme’den Marmaris’e destek… Haberi

    Genel | 10:50 Tosya Orman İşletme’den Marmaris’e destek…

    Şehidimize son görev Haberi

    Genel | 10:47 Şehidimize son görev

    • Gizlilik Sözleşmesi
    • Çerez Politikası
    • Yazarlar
    • İletişim

    © 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.