Doğrusöz Gazetesi

Doğrusöz Gazetesi

  • Dergiler
    • Eksen
    • Azra
  • İlk Sayfa
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Video Haber
[x] Kapat
  • Asayiş
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Foto Galeri
  • Genel
  • Güncel
  • Özel Haber
  • Spor
  • Video Haber
  • Yazarlar
  • Doğrusöz Gazetesi
  • Asayiş
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Foto Galeri
  • Genel
  • Güncel
  • Özel Haber
  • Spor
  • Video Haber
  • Yazarlar
ANASAYFA Köşe Yazarları (12 MART) İstiklal destanımız ve koronacı avane…

(12 MART) İstiklal destanımız ve koronacı avane…

443
Ali Sağır 12.03.2020 10:46:03

İstiklal destanımız ve koronacı avane…

Malumunuz; bugün İstiklal Marşımızın Büyük Millet Meclisi’nde ‘milli marş’ olarak kabulünün 99’uncu yıldönümü… Bildiğiniz üzere İstiklal Marşı, 12 Mart 1921 tarihinde milli marş kabul edilmeden önce ilk olarak 17 Şubat 1921’de Ankara’da yayın yapan Sebilür Reşad Dergisi’nde, 21 Şubat 1921’de ise Kastamonu’da Üstad Hüsnü Açıksöz sahibi olduğu Açıksöz Gazetesi’nde yayınlanmış ve büyük bir beğeni toplamıştı. Bugün Osmanlıca orijinal baskısı Kastamonu Yazma Eserler Kütüphanesi’nde muhafaza edilen 21 Şubat 1921 tarihli Açıksöz Gazetesi nüshası, yalnızca Kastamonu basını açısından değil, Kastamonu vilayeti ve aynı zamanda Anadolu basını için de büyük bir gurur vesikasıdır.

(Hüsnü Açıksöz’ün 1931’de Açıksöz gazetesini kapatmasının ardından 6 yıl sonra 1937’de kurduğu ‘Doğrusöz’ gazetesinin ismini yaşatan bir gazetenin neferi olmak da ayrı bir gurur kaynağı elbet…)

Vatan toprağının işgal altında olduğu Milli Mücadele yılları şartlarında kalemiyle, o muhteşem dizeleriyle Türk Milleti’ne kanındaki vatan aşkını bir kez daha hatırlatan Üstad Mehmet Akif Ersoy’un ‘Kahraman Ordumuza’ başlığıyla yazdığı İstiklal Marşımızı tarihe nakşederken içerisinde bulunduğu ruh halini tahayyül etmek çok da çor olmasa gerek.

Peki; binlerce yıldır yeryüzüne korkusuzluğuyla nam salmış bir milletin milli marşı neden ‘Korkma’ kelimesiyle başlamıştı? Acaba Akif, bu aziz milletin, ağır savaş şartları ve kurtuluş mücadelesi altındayken geçmişini, atalarını unuttuğu kanaatiyle mi böylesi bir hatırlatma ihtiyacı duymuştu?

Yoruma açık elbette… Ancak; ‘böylesine derin anlamlar içeren dizelerin, hangi şartlarda, hangi ruh haliyle yazıldığını, ne denli yüce manalar içerdiğini bugünün çocuklarına, gençlerine yeterince anlatabiliyor muyuz?’ diye sormadan da edemiyorum.

 

***

Okullarda evlatlarımıza ilk olarak; hemen her ders kitabının girişinde yer alan İstiklal Marşımızın 10 kıtasının tamamını ezberleme görevi veriyor, eğitiminin daha ilk günlerinde ezbercilik tuzağına iterek, milli marşımızdan bile soğutabiliyoruz.

‘Eğitim sistemimizde büyük sıkıntılar var’ klişesiyle zihninizi yormak değil elbette maksadım. Lakin, henüz günlük hayatın sıkıntılarıyla dimağları kirlenmemiş çocuklarımıza, daha ilk günden İstiklal Marşı gibi büyük bir destanın içerdiği derin manaları anlatmanın, marş ezberletmekten çok daha önemli olduğu da aşikar.

Milli marş olarak gururla ve onurla okuduğumuz şu ilk iki kıtaya bakar mısınız…

“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

 

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!”

 

Övünmek gibi olsun da, sadece marş değil, yeryüzünde bundan daha manalı herhangi bir şiir yoktur herhalde…

Bu vesileyle; başta Atatürk ve Üstad Mehmet Akif olmak üzere, tüm vatanseverlere, şehitlerimize, gazilerimize selam olsun.

 

ÇOK ŞÜKÜR VİRÜSLENDİK

Aylardır ‘korona’ ile yatıyor, virüs ile salgın ile kalkıyoruz. Dünya genelinde 150 bine yakın insana bulaşan korona virüs, 4 bini aşkın insanın da canına mal oldu. Virüsün ilk olarak, hemen her ülkeyle doğrudan veya dolaylı irtibatı olan Çin’de görülmüş olması, endişeleri bir nebze daha artırmış olsa da, salgının dünya genelinde alınan sıkı tedbirler sayesinde yakın zamanda çok daha fazla büyümeden önlenebileceği öngörülüyor.

 

***

Af buyrun; hemen her gün, her saat başı televizyonlardan dinlediğiniz sözleri tekrar etmek istemezdim. Ancak, serde gazetecilik olunca mevzuya geniş bir çerçeveden giriş yapmak da kaçınılmaz oluyor.

Asıl bahsetmek istediğim nokta, önceki akşam ülkemizde de bir vatandaşımıza korona virüs tanısı konulması sonrası, köşe başlarını tutmuş bazı asalakların salyalarını akıtarak attığı sevinç naralarının verdiği rahatsızlıktır. Aceminden Yunanına kadar ülkemiz etrafında virüs görülmemiş ülke kalmamışken, Sağlık Bakanlığının aldığı dünya çapında takdir görmüş önlemlere hiç yer vermeyen bazı gazeteci müsveddeleri ve sosyal medya çakallarının, virüsün ülkemize Avrupa’dan ilk kez giriş yapmasının ardından rahat bir nefes alıp ‘hani tedbir almıştınız, bak girdi işte’ şeklindeki şaklabanlıklarını anlamak, asgari zekaya sahip hiçbir beşerin anlayabileceği bir durum değil elbet. Bunların içerisinde bulunduğu ruh halini anlayabilmek için uzun uzun düşünmek, irdelemek lazım.

Aylardır, Sağlık Bakanı her gün çıkıp virüsün ülkemizde görülmemesinin çok zor olduğunu söyleyerek, vatandaşı dikkatli olmaya, her türlü tedbiri almaya çağırıyor, en küçük iddiayı bile sonuna kadar takip ederek en kısa sürede gerekli açıklamayı yapıyor. Mevzubahis salt insan sağlığı olduğu halde, peki nedir bu çakalları bu kadar sevindiren?

Şöyle ki; neredeyse her konuda olduğu gibi, dünya çapında binlerce insanın ölümüne neden olan bir salgın konusunda dahi maalesef siyasi çıkar peşinde koşabilecek kadar aşağılık bir topluluk var bu ülkede. ‘Onlar hep vardı zaten, bu kadar şaşıracak ne var?’ diyorsunuz elbette. Lakin, ahlaksızlığın, içerisinde bulunduğu topluma zarar vermeye çalışmanın da bir sınırı olması gerektiği kanaatindeyim.

 

***

Bu hafta da Mehmet Akif’in o muhteşem dizeleriyle nokta koyalım;

“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım!…
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…
İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu mu?

***

 

Kendinize, ailenize iyi bakın, sağlıkla kalın…

    Array
    Ali Sağır
    • 0
    • 0
    • 0
    • 0
    • 0
    • 0

    BENZER HABERLER

    (12 MART)     İstiklal destanımız ve koronacı avane… haberi

    (26 OCAK) “Hakkari’de hayat var” ile nice yürekten dokunuşa

    (12 MART)     İstiklal destanımız ve koronacı avane… haberi

    (26 OCAK) İmparatorsuz imparatorluklar çağı da sona erdi

    (12 MART)     İstiklal destanımız ve koronacı avane… haberi

    (25 OCAK) 2021; olgunlaşmanın başlangıcı

    (12 MART)     İstiklal destanımız ve koronacı avane… haberi

    (25 OCAK) Bugün yaşadığın son gün olsaydı?

    (12 MART)     İstiklal destanımız ve koronacı avane… haberi

    (22 OCAK) Ortadoğu ve kadın

    (12 MART)     İstiklal destanımız ve koronacı avane… haberi

    (22 OCAK) Özgür günler yakın

    BİR CEVAP YAZIN

    Bu habere yorum yazmak ister misiniz ? Cevabı iptal et

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    HABER AKIŞI

    26 OCAK 2021 Haberi

    İlk Sayfa | 09:50 26 OCAK 2021

    KASTAMONU’DA YEREL BASINA DESTEK Haberi

    Video Haber | 09:49 KASTAMONU’DA YEREL BASINA DESTEK

    (26 OCAK) “Hakkari’de hayat var” ile nice yürekten dokunuşa Haberi

    Köşe Yazarları | 09:47 (26 OCAK) “Hakkari’de hayat var” ile nice yürekten dokunuşa

    (26 OCAK) İmparatorsuz imparatorluklar çağı da sona erdi Haberi

    Köşe Yazarları | 09:46 (26 OCAK) İmparatorsuz imparatorluklar çağı da sona erdi

    ‘Beyaz altın’da erken dikim Haberi

    Genel | 09:44 ‘Beyaz altın’da erken dikim

    ‘AK Parti’nin asıl sahibi millettir’ Haberi

    Genel | 09:42 ‘AK Parti’nin asıl sahibi millettir’

    Cide’de 85 yaş ve üzeri ilk doz aşılar tamamlandı Haberi

    Genel | 09:41 Cide’de 85 yaş ve üzeri ilk doz aşılar tamamlandı

    Esnafa vergi ve kredi müjdesi Haberi

    Genel | 09:40 Esnafa vergi ve kredi müjdesi

    Esnafın gözü Kabine’de Haberi

    Genel | 09:39 Esnafın gözü Kabine’de

    İl İstihdam Kurulu, 2021 yılının ilk toplantısını yaptı Haberi

    Genel | 09:38 İl İstihdam Kurulu, 2021 yılının ilk toplantısını yaptı

    © 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.

    error: İçerik Koruma Altında.