Mutlu evliliğin 8 altın kuralı, ya da kendine güvenen-iyi çocuk yetiştirmenin 10 temel olmazsa olmazı başlığı adı altında her hafta yazılar kolaylıkla yazılabilir, ne kadarı sizin doğrularınızla örtüşür ne kadarı çakışır onu bilemem. Her evin, evliliğin, çiftin kendine ait alışkanlıkları vardır, insanlar okuduklarından, gördüklerinden, izlediklerinden kendilerine en yakın olanı benimser ve doğrusu olarak kabul eder. Bu yüzden kurallar ve olmazsa olmazlar her zaman için doğruları kapsamaz.
Bebek-çocuk-ergen psikolojisi ve olumlu gelişimi, tamamen sağlam temellere dayalı insan ilişkileriyle ve doğru evliliklerle mümkündür. Sağlıklı iş,ev ve aile ortamı yaratmanın temeli, birbirini anlama, saygı gösterme, dinleme, iki yetişkin olarak üstünlük ve karakter çatışmalarına girmemekle mümkündür.
Ülkemizde genellikle evlilik süreci, çiftlerin kendi özgür iradeleriyle değil, iki tarafın ailelerinin içinde bulunduğu, çiftlere söz hakkı verilmeden, büyüklerinin istekleri ve olması gerektiğini düşündükleri doğrultuda kurulma eğilimindedir. Eve alınacak eşyanın ne olacağından, giyilecek gelinliğe, nerede oturulacağından, düğünün nasıl olacağı gibi tüm bu detaylar, heyecan içinde olan genç çifti ilgilendirirken, gereksiz birçok sorunla uğraşmak ve ailelerin çift üzerindeki baskıları durumu daha da çıkmaz hale getirir. Bu tarz başlangıçlar evliliğin ilk günlerinden itibaren sorunların da boy göstermesine sebep olur.
Halbuki evlilik bir kabus değil, sevdiğiniz insanla paylaşmayı hedeflediğiniz bir ömrün başlangıcı olmalıdır ve bu süreç en mutlu anılarınızı içinde barındırmalıdır. Ne yazık ki evlilik ve çift terapisi tercih eden çiftlerin genelinin yaşadığı sıkıntı, bir türlü geçmişi acı yada tatlı geride bırakmayı becerememelerinden kaynaklanmaktadır. Ama unutmayınız ki insan iç huzuru yakalayabilmek için mutlaka affetmeyi ve unutmayı öğrenmelidir. Her kavgada yıllar önce yaşanmışlıklar öne sürülürse, söylemler kırıcı ve yaralayıcı olursa, hakaret içeren hareketler barındırırsa, ne evliliğin gidişatında sağlıklı bir yol alınabilir ne de saygının temel tutulduğu sağlam bir aile ortamı sağlanabilir.
Bireylerin, birbirini yeterince tanımadan, alışkanlıklarından, yaşam tarzlarından, dünya görüşlerinden tam olarak bilgi sahibi olmadan, çift olmaya karar vermeleri ne kadar yanlışsa, evlilik kurumunu oluşturduktan sonra çiftin bir aile olduğuna kendini inandırması da bir o kadar gerekli ve önemlidir.
Küçük sularda boğulmak evliliklerin ilk yılları için anlayışla karşılanabilirken ilk beş yılını aşmış çiftlerin hala evliliklerinde düzen ve istikrar oluşturmamış olmamaları anlayışla karşılanamaz. Çocuk evliliğin meyvesidir, doğru yetişebilmesi için sağlıklı bakım ve istikrarlı bir tutuma ihtiyaçları vardır. Toplum içinde çocuklarınız sizleri yansıtırlar, onların yanlışları, davranış biçimleri, söylemleri, sizlerin attığı temeller sayesinde oluşur.
Kavgayı, iletişim ve problem çözme yolu olarak görmek ve göstermek, kazanan-kaybeden temeline dayalı olmasına rağmen iki taraf için de olumsuz sonuçlar doğuran davranış biçimidir.
Karşınızdaki insanın, kendisini, size ifade etmesine izin verin, dinleyin ve içten övgünüzü onlardan esirgemeyin. Eşiniz, çocuğunuz, iş arkadaşlarınız ve sosyal iletişime geçtiğiniz herkes için en doğru davranış biçimi; Eleştirmeyin, Kınamayın ve Şikayet etmeyin. Mış-muş gibi yapay değil, tamamen siz gibi olun.
Genel | 12:15 ‘Engelsiz’ eğlence